Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
24 Mayıs 2009
Büyük Birlik kurultayı
Siyasi partiler demokratik sistemimizin ana unsurları... Bu ay, bu açıdan ilginç bir ay... DP, DSP kurultayları oldu; bu partiler yeni genel başkanlarını ve yöneticileri buldu. Bu arada AKP Genel Başkanı, tüzüklerindeki düzenlemeye saygılı olacağını ve günü gelince genel başkanlığı ve milletvekilliği bırakacağını açıkladı. Güzel ve ilkeli bir yaklaşım.
Ve bugün Büyük Birlik Partisi kurultayı var. Şimdilik adı bilinen iki genel başkan adayı ile kurultaya gidiliyor. Ayrıca rahmetli Muhsin Başkan’ın çok istediği bir iş daha olacak, tüzük yeniden yapılacak...
Büyük Birlik Partisi Muhsin Başkan’ın eseri... Maneviyatçı milliyetçilik ve maneviyatçı-milliyetçi demokratlık temelleri üzerinde yükselen bir hareket... Evet sadece parti değil, aynı zamanda bir hareket...
Bu partinin ilginç yanı, Meclis’te temsil edildiğinin çok üstünde bir ağırlığa sahip olmasıydı. Şimdi artık kadrolaşmadan kitleleşmeye geçme çağı...
Genel başkan adaylarından Yalçın Topçu, Başkanlık Divanı’nın ve teşkilatın adayı durumunda. Muhsin Başkan’ın
"Sonsuzluğun sahibine ulaştığı" günleri iyi yöneten kadronun başındaydı ve göz doldurdu. Siyasi deneyimi ve bilgisi var, hitabeti güçlü...
Diğer aday Tuna Koç, Alperen Ocakları Genel Başkanlığı’nda ve bir dönem partiden deneyimli...
Onun da teşkilattan destekçileri var...
Hakkında hiçbir olumsuz görüş yok...
Üçüncü bir adaydan söz ediliyor ama o tanınmıyor.
Bugün
"aklı başında" bir kurultay olması dileğiyle kişilerin, hareketin, ülkenin ve insanlığın hayrına ve Muhsin Başkan’ın hatırasına layık bir kurultay olmalı.
Muhsin Başkan iç dünyası zengin, şair tabiatlı ve son derece dürüst bir insandı. Düzgün yaşadı, yüceliklerde yaşadı ve yükseklerde öldü.
Ölümüyle bütün ülkeyi birleştiren böyle bir kişinin hareketinin devamından sorumlu olanların bu sorumluluğun bilincinde olacakları muhakkaktır.
Maneviyatçılığın en önemli ilkelerinden birisi, kardeşlerin gıybetini yapmamak, insanların gönüllerini incitmemek, gönüllere talip olmaktır. Alperenlerin pirlerinin, Ahmet Yesevi’nin, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş Veli’nin en çok üzerinde durdukları nokta budur.
Demokratlık, demokratik yarışta karşılıklı sevgiyi, saygı ve hoşgörüyü gerektirir.
Milliyetçilik, nefsi arzulardan önce milleti düşünmek demektir.
Bugün Büyük Birlikçilerin bir büyük sınav günüdür.
Bu sınav başarılacaktır. Başarılmalıdır.
Hayırlı olmasını diliyorum...
Bu yazı 1,041 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Şubat 2011
Mehmet Akif Arnavut mu?
-
12 Ocak 2011
Nasıl Bir Türkiye?
-
3 Ocak 2011
Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
-
19 Aralık 2010
Yüce Kuran ve Çevirileri
-
5 Aralık 2010
Kalkanın Ardındaki Planlar
-
24 Kasım 2010
3997 Kitap Okuyan Adam
-
19 Kasım 2010
Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
-
10 Kasım 2010
İranla Dost Olmayalım mı?
-
31 Ekim 2010
TÜSİADın Adı Ne Olacak
-
25 Ekim 2010
Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
-
19 Ekim 2010
Padişahlığı İsteyen Parti
-
8 Ekim 2010
Maun Suresinin Anlamı
-
17 Eylül 2010
Milli Birliğe açılalım
-
30 Ağustos 2010
İslamda Tarikat
-
25 Ağustos 2010
İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
-
22 Ağustos 2010
Atatürk dindar bir insandı
-
12 Ağustos 2010
Milli İrade ne ister?
-
5 Ağustos 2010
Hangi Milliyetçilik?
-
25 Temmuz 2010
Evet mi? Hayır mı?
-
11 Haziran 2010
Cihat Kültürü ve İslamda Cihat
Yorumlar
+ Yorum Ekle