Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
17 Mayıs 2009
Değiştirilen Kürtçe köy adları?
Salı günü bir gazetenin ana başlığı şöyleydi: "Kişilerden sonra Kürtçe köy isimlerine de özgürlük geliyor." Altta daha kalın bir yazı: "Kürtçe isme dönüş yolu"...
Bakan Atalay da eklemiş: "Gündemde yok, ama yerel talepler olursa olur, niye olmasın!"
Güzel!
Demek ki değiştirilen köy isimlerinden Türkçe olanlara da dönüş yolu açılır.
Biliyorum bu sözüme şaşıranlar olacak, ama gerçek budur.
Bayburt’tan birkaç örnek verirsem ne dediğim daha iyi anlaşılacak:
Ben "Kitre"liyim Türkçedir diye köyümüzün adı değiştirilmedi. Annemin köyü "Çerçi" ona da dokunulmadı. Ama komşu köyün adı "Manas" değiştirildi. Manas’tan benim bir eniştem vardır. Soyadı Tatar. Manas’ın yerlileri çekik gözlüdürler. Belki bu köye gelenler Kırgızmış, halk onlara Tatar demiş.
Anadolu’da eskiden çekik gözlülere hep Tatar denilirdi. Söz gelimi Cihanbeyli’nin bir Özbek köyü vardı; halk onlara Tatar demiş, zamanla onlar da bu nitelemeyi benimsemiş.
Dönelim Bayburt’a... Manas köyü Ermenice diye değiştirildi. Oldu Günyurdu. Bayburt’ta iki Baskı köyü vardır. Baskı bugün de Kazak Türklerinde kullanılan bir sözdür. Oğuzlarda Bahşı diye de söylenir. Bu köyün de adı değiştirildi.
Bayburt, Müslüman Oğuzlardan önce Hıristiyan Kıpçakların yurduydu. Bamsı Beyrek’in öldürüldüğü Bayburt kâfir beylerinin adına bakınız: Kara Arslan, Arslan, Kıpçak Melik, Şökli Melik... Kıpçaklardan kalan köy isimleri Ermenicedir diye değiştirildi.
Bilgisizlik...
Başka yerlerde de ilginç değişimler oldu. Söz gelimi şu Keçiören...
Keçiören, Aslında Keçi değil Kiçiören idi... Kiçi, küçük demek... Keçiborlu’nun adı da Kiçiborlu... Bor bir Kıpçak Türk boyunun adı. Uluborlu olunca, öteki de Kiçiborlu... Nereden bilinsin... Kiçiborlu oldu Keçiborlu...
Örnek çok da... Bir başka gerçek Anadolu’daki birçok yer adı da sanıldığı gibi Ermenice ve Rumca değil, Farsça’dır. Onlar da bilinmediği için Ermenice ve Rumca sanılır.
Ancak!
Kürtçedir denilerek değiştirilen köy adını ben bilmiyorum. Bilen örnek versin, konuşalım.
Unutuluyor... Cumhuriyet’in "Türk milleti" kavramında Türk, sınırlarımız içinde yaşayan Müslümanlar demek idi... Lozan’da tescil edilen budur. Müslüman olmayanlar ise Türk olmanın hukuki haklarına sahip, ama azınlık hukukundan da yararlanabilmek imkanına sahiptirler. Ayrıca "Türküm" dediklerinde de kimse "değilsin" demez...
Kırmançların ve Zazaların tarihin derinliklerinde Türkçe konuştukları; zamanla dillerine çok fazla Farsça, sonra Arapça sözlerin karıştığı konusunda çok ciddi ilmi görüşler vardır. Bu konuyu "Kart-Kurt" diye sulandıranları geçiniz.
Yine de tarihte ne olmuşsa olmuştur. Bugün ise Kırmançca, Zazaca artık birer kültür dili olarak vardır. Hem de asırlardan beri... Ne "yok" demek, ne "küçümsemek", ne de "yasaklamak" doğrudur.
Ancak!
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde İstanbul Türkçesinden başka bir eğitim ve haberleşme dili yaratmaya çalışmak kimseye yarar getirmez, zarar getirir. Türkiye’yi bölmek isteyenlerden başka...
Ülkemizdeki bütün dillerin ve lehçelerin okullarda "edebiyatlarıyla birlikte" seçimlik ders yapılması ise zenginliklerimizi korumak olur, diyorum...
Bu yazı 1,437 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Şubat 2011
Mehmet Akif Arnavut mu?
-
12 Ocak 2011
Nasıl Bir Türkiye?
-
3 Ocak 2011
Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
-
19 Aralık 2010
Yüce Kuran ve Çevirileri
-
5 Aralık 2010
Kalkanın Ardındaki Planlar
-
24 Kasım 2010
3997 Kitap Okuyan Adam
-
19 Kasım 2010
Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
-
10 Kasım 2010
İranla Dost Olmayalım mı?
-
31 Ekim 2010
TÜSİADın Adı Ne Olacak
-
25 Ekim 2010
Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
-
19 Ekim 2010
Padişahlığı İsteyen Parti
-
8 Ekim 2010
Maun Suresinin Anlamı
-
17 Eylül 2010
Milli Birliğe açılalım
-
30 Ağustos 2010
İslamda Tarikat
-
25 Ağustos 2010
İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
-
22 Ağustos 2010
Atatürk dindar bir insandı
-
12 Ağustos 2010
Milli İrade ne ister?
-
5 Ağustos 2010
Hangi Milliyetçilik?
-
25 Temmuz 2010
Evet mi? Hayır mı?
-
11 Haziran 2010
Cihat Kültürü ve İslamda Cihat
Yorumlar
+ Yorum Ekle