Konuk Yazar-Türkiye
Yavuz Bülent Bakiler
26 Nisan 2009
Özdemir İnce’nin Köy Enstitüleri
Özdemir İnce, Hürriyet gazetesinin Marksist yazarlarından biri. Marksizme dayalı düşüncelerini eğmeden, bükmeden, saklamadan, korkmadan.. açıklayan bir kalem. Marksizm, bütün dünyada iflas etmesine, Sovyet Rusya gümbür gümbür yıkılıp gitmesine rağmen, Özdemir İnce, dâvâsına aşkla bağlı bir adam.
Köy Enstitülerinin kuruluşlarının 69. yıldönümleri dolayısiyle, 17 Nisan 2009 tarihli yazısında şu iddialarda, suçlamalarda bulunuyor. Diyor ki: “Köy Enstitüleri düşmanca kapatıldılar”
“Ağızdan dolma bilgilerle Köy Enstitüsünü karalayanlar, (Enstitülerin) komünizm yuvaları olduklarını, bir de öğrencilerin ve enstitü yöneticilerinin Mao gibi üniforma giydiklerini ve din düşmanı olarak yetiştirildiklerini sözlerine ekleyeceklerdir.”
“17 Nisan 1940 yılında kurulan Köy Enstitülerinin amacı, köylerde çalışacak öğretmen önderler yetiştirmekti.” “1954 yılında ise, Demokrat Parti, bu güzelim okulları kapattı.”
Özdemir İnce’nin iddiaları özetle böyle. Peki doğru mu bu iddialar? Hayır! Hiçbiri doğru değil. Yalan! Yalan! Yalan!
Evvela hiçbir Köy Enstitüsünün kapısına kilit vurulmadı. Köy Enstitülerinin sadece isimleri ve eğitim-öğretim usülleri değiştirildi. Yani Köy Enstitülerinde Marksist bir eğitim zihniyetine son verildi.
1940 yılında, tahsil çağında bulunan çocuklarımızın %61’i şehirlerde, %19’u, köylerde bulunuyordu. Köylü çocuklarının da eğitim görmeleri için onyedi yerde Köy Enstitüleri kuruldu. Hesaplara göre her yıl bu onyedi enstitüden üçbin öğretmen mezun olacaktı. 15-20 yıl sonra yaklaşık 50 bin öğretmenimiz, 40 bin köyümüzün hem öğretmeni, hem de sağlık memuru, nalbantı, marangozu, tesfiyecisi, çiftçisi, işçisi, öncüsü olacaklardı.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü: “Hayatımın sonuna kadar takib edeceğim tek kuruluş bu Köy Enstitüleridir“ demişti. Bu söz, enstitülerin kapılarına, duvarlarına kocaman harflerle yazılmıştı.
Ancak İnönü, sözünün arkasında durmadı. Çünkü gördü ki Marksist kişiler, Köy Enstitülerini, komünizmin fideliği haline getirmek için çok ciddi bir gayret içindedirler. Bu münasebetle, meşhur komünistlerimizden: Sabahattin Ali, Behice Boran, Pertev Boratav, Sabahattin Eyüboğlu, Meliha ve Niyazi Berkes gibi kimseler, Hasanoğlan Köy Enstitüsüne giderek Köy çocuklarına komünizmi sevdirmeye çalışmaktadırlar. Enstitü öğrencilerine Yurt ve Dünya, Adımlar, Ant, Pınar, Gün, Ses... gibi Komünizmi öven dergiler dağıtmaktadırlar.
Sonra, plânlarıyla ortaya konuldu ki, Ankara’nın burnu dibindeki Hasanoğlan Köy Enstitüsü binası bile, kocaman bir orak şeklinde yapılmıştır. O devâsâ orağın sap kısmı kırmızı kiremitlerle örtülmüş, demir kısmı ise sacla kaplanmıştır. Yani, Hasanoğlan Köy Enstitüsüne havadan bakıldığında, kör gözlere bile kocaman bir Moskof orağı batmaktadır.
İsmet İnönü, oynanan sinsi oyunu görünce, Enstitülerin bayraktarlığını yapan Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’i vazifesinden alarak yerine Reşat Şemsettin Sirer’i oturtmuştu.
Özdemir İnce’nin kaba-saba yalanlarını yarın da ele alacağım.
Bu yazı 2,216 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Mart 2013
Allaha ısmarladık
-
10 Mart 2013
Anıtkabir'de Kral Abdullah'ın gözyaşı
-
4 Mart 2013
Hocalı'da Ermeni ve Rus vahşeti
-
25 Şubat 2013
Ah Enver Ağabey!
-
24 Şubat 2013
Sinoplu gençleri kim tahrik etti?
-
18 Şubat 2013
Kemalizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur
-
4 Şubat 2013
Türk Olmak Şereftir
-
21 Ocak 2013
Nazım Hikmet'e niçin saygı duyayım? -ll-
-
14 Ocak 2013
A. Menderes'e tekme tokat dayak, Apo'ya renkli televizyon
-
13 Ocak 2013
Terör biter mi dersiniz?
-
31 Aralık 2012
Soner Yalçına Açık Mektup
-
25 Kasım 2012
Turan Yazgan Hoca da...
-
23 Ekim 2012
Fazıl Say cayırtısı
-
21 Ekim 2012
MHP Devlet Bahçeli'yle büyümüyor, büyümeyecek!
-
8 Ekim 2012
Atsız Şaman mıydı?
-
1 Ekim 2012
Balyoz davasının hakimi ben olsaydım...
-
9 Haziran 2012
Abdurrahim Karakoç (1932-2012)
-
9 Nisan 2012
Ordumuzu siyasete bulaştırmamak
-
1 Nisan 2012
Türk Ocakları 100 yaşında
-
5 Mart 2012
Hocalı mitinginde bir yanlışımız
Yorumlar
+ Yorum Ekle