Aralık 2006 'da kamuounun tartıştığı yeni bir "siyasi oluşum" ortaya çıkmıştı.
"Yeni Siyaset Girişimi" adı altında oluşturulan bu plartforma basın tarafından "Müslüman Sol Hareketi" yakıştırması yapılmıştı.
Platform liderlerinin,bu tabiri kullanmak istememelerine rağmen,girişime "müslüman sol" ismi verilmesi,milletvekili olduğu Fazilet Partisi kaptılınca, milli görüşün davamı olan Saadet Partisi'ne geçen ve genel başkan yardımcısı iken "SP’nin toplumsal muhalefetin çok ötesine düştüğünü belirterek" görevinden istifa eden Mehmet Bekaroğlu ile,eski bir CHP'li olan Ertuğrul Günay'ın ortak hareket etmeleriydi.
Bekaroğlu ve Günay bazı şehirlerde toplantılar düzenlediler. Görüştükleri şahıslar arasında sol kesimden isimler olduğu kadar, sağcı veya muhafazakar olarak bilinen isimler de mevcuttu.
Mehmet Bekaroğlu,2006'ın sonlarında ifşa ettiği bu yeni kimliğinin işaretlerini,aynı yılın başlarında,silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Hrant Dink'ın cenazesine iştirak edip, "Hepimiz Ermeni'yiz" sloganlarına dahi sahip çıkarak vermişti aslında.
Bir çok yazar çizerin fikir yürüttüğü bu yeni oluşumu Ahmet Hakan o günlerde şöyle yorumlamıştı:
"OH be!
Nihayet, ´Müslüman eşittir sağcıdır´ paradigması esaslı bir darbe yiyecek.
Nihayet, ´Bir Müslümanın solcu olması, sağcı olmasından evladır´ anlayışı siyaset dünyasında yankı bulacak.
Çünkü...
Yılların CHP’lisi Ertuğrul Günay ile yılların İslamcısı Mehmet Bekaroğlu el ele verip, bir ´Müslüman sol´ hareket başlatıyor!
İkisi de ´Biz solcuyuz´ diyor.
İkisi de ´Biz Müslüman’ız´ diyor. Hatta...
Bekaroğlu, hem Müslüman olup, hem de solcu olunabileceğinin teorik çerçevesini çizerken, Ertuğrul Günay, hem solcu olup hem de Müslüman kalınabileceğinin teorik çerçevesini çizmekle meşgul. Yani...
Birinin ´Müslüman´ tarafı, diğerinin ´Sol´ tarafı temsil ettiği bir hareket değil bu...
Söz konusu olan ´Farklı gibi görünen iki anlayışı´ bir potada eritmiş iki siyasetçinin buluşması..."
Radikal'den Nuray Mert ise harekete destek vermekle birlikte;"kimse siyasi kavram ve ilkeleri kendileriyle bulundukları yere taşıdıklarını iddia veya ima etmemelidir diye düşünüyorum"diyordu.
Yeni Şafak'tan Davut Dursun da; “Müslüman sol mu O da ne?" sorusuyla başladığı yazısını, “Müslüman sol”un ne fikri temeli, ne de toplumsal tabanı vardır. İki saygın ismin takdir edilecek bir çıkışı söz konusu, ancak başarı şansı pek yok gibi…"diye bitiriyordu.
Müslüman Sol'a en sert tepki,Nokta Dergisi'ne (sayı 21) Mart 2007'de verdiği roportajda sıradışı çıkışlarıyla tanınan şair İsmet Özel'den gelmişti:
"Aman Yarabbim! Ben bunların gezegenimizin değil, güneş sistemimizin dışında olduğunu düşünüyorum. Hiç alakası yok!
Hiçbir zaman katırdan katır elde edemezsiniz! Katırdan katır doğmamıştır şimdiye kadar! Dişi katırlar, erkek katırlar vardır, fakat ikisi de kısırdır. Katıra sormuşlar, Baban kimdir? diye, Dayım attır demiş. Babam eşektir, diyememiş; dayım attır, demiş.
Sonuçta ne oldu:
Mayıs 2007'de; Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga, Erdal Kalkan ve İbrahim Yiğit "Yeni Siyaset Girişimi"nden ayrılıp AKP'den milletvekili adayı olmaya karar verdiler.
Bekaroğlu ayrılanaların peşinden gitmedi.
Bir yazılı açıklama yaparak;"Yeni Siyaset Girişimi''nin,uzun süren bir çalışma döneminden sonra,Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga, Erdal Kalkan ve İbrahim Yiğit'in de içinde bulunduğu 50 kişinin imzaladıkları, "Siyaseti Değiştirmek, Devleti Demokratikleştirmek, İnsanı Özgürleştirmek" başlıklı bildiriyle kendisini kamuoyuna duyurduğunu bildirerek, "Bu 50 kişi sadece bir aydınlar bildirisi yayınlamamış, siyasi bir irade ortaya koymak konusunda da birbirlerine söz vermişlerdi" dedi.
Bekaroğlu ayrıca, grubun amacını gerçekleştirmek için yeni katılacak insanlarla yoluna devam edeceğine" inancının tam olduğunu bildirdi.
Başka bir roportajda ise,(1 haziran 2007) Boyut Haber genel yayın yönetmeni Yavuz Selim Kurt'a,Ertuğrul Günay için; ''safraydı ,attık'' tabirini kullanıp,"Türkiye’nin yetişmiş bir değeri olarak kendisini harcadığını" ifade etti.
22 Temmuz 2007 Milletvekili Seçimleri'nin hemen öncesinde ise, "oyum Saadet Partisi'ne dedi.Seçim sonrasında da,"oyu"nu Saadet Partisi'ne verdiğini teyit ederek,"ben profosörlüğümü Erbakan'a borçluyum,Erbakan'dan esinlendim" şeklindeki açıklamalarıyla tekrar eski partisine göz kırptı.
Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu,şu an Saadet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı...
Saadet Partisi seçim çalişmalarını sürdürüken,Bekaroğlu'nun 25 Aralık 2006 tarihinde Derya Sazak'la yaptığı bir başka roportajda:
"Erdoğan, RP kapatıldıktan sonra Erbakan'ı eleştirerek yola çıktı. Ama Milli Görüş geleneğinin aynısını kurdu. Bir diktatör gibi Tayyip Bey. Hoca da Refah'ı aynı şekilde yönetirdi. Tayyip Bey, Erbakan'dan ne öğrendiyse onu yapıyor. Fazilet Partisi döneminde Abdullah Gül ve arkadaşlarının önünü kesmek için hazırlanmış bir ' Oğuzhan Asiltürk tüzüğü' vardı. AKP aynısını getirdi. CHP'nin tüzüğü de farklı değil. Parti içi demokrasi ve delege iradesini kaldırdılar. Genel başkanları değiştirmek imkânsız hale getirildi" dediğini hatırlayanlar var mı acaba?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle