25 Ocak 2009

Diklenmeden Dik Durmak mı Dediniz?

     Taze Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,Dışişleri Bakanı Babacan'la beraber, Ulusal Program'ın (Allah'tan milli demiyorlar) uygulanmasına yönelik çalışmaları ele almak gayesi ile AB Genel Sekreterliğinde,Türk kamu yönetiminin üst düzey yöneticileriyle yaptıkları toplantıda şöyle diyor:
     "AB sürecine 2002'den bu yana gönül vermiş, bu zaman zarfında Başbakan Erdoğan'ın temasları ve ziyaretlerine katılmış, Erdoğan'ın "diklenmeden dik durma" sürecini nasıl yürüttüğünü yakından görmüş ve pek çok olaya şahitlik etmiş biri olarak başmüzakerecilik görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağım."
     Sayın Bağış'ın hangi ziyaretlerde,ne gördüğü kendisini ilgilendirir ama,Erdoğan'a  ait şu "diklenmeden dik durma" sözüne atıfta bulunması yok mu ? İşte o, bizi ziyadesi ile alakadar eder?
     Hangi dik duruş sayın Bağış?
     AB ve ABD sizden ne istedi de yapmadınız?
     ABD askerlerinin Irak savaşı öncesi topraklarımızda konuşlandırılma çabalarını TBMM'de Erdoğan'a rağmen engelleyen milletvekillerinizden 100 kadarını bir daha aday olamamakla mükafatlandırmanızı geçelim,ilgili teskerenin  mecliste reddinin bedeli olarak askerimizin başına Irak'ın kuzeyinde ABD askerlerince geçirilen çuval vakasındaki çuvallamanız mıdır dik duruş?
     Bush yönetiminin resmi ağızlardan  özür dilemeye davet edilmesini bekleyen kamuoyuna, zamanın Türk Dışişleri Bakanı tarafından "büyük devletler özür dilemezler"şeklinde açıklama yapılmasını, belki siz unuttunuz ama biz unutmadık.
     Ya Irak'ın kuzeyine gönderdiğimiz 5 polisimizin yolda pusuya düşürülüp şehit edilmesine ne demeli?
     Hesabı soruldu,müsebbibleri cezalandırıldı da biz mi duymadık?
     Irak'ın kuzeyi deyince,bir kırmızı çizginiz vardı hani?
     Adamlar devlet kurmasına kurdular,hadi gücünüz engellemeye yetmedi,ne diye resmi görüşmelere başladınız?
     Bu nasıl dik duruştur böyle?
     Peş peşe yapılan karakol baskınlarında 30'a yakın şehit vermemize rağmen bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz diye kendisine uzatılan mikrofona sayın başbakanın,önümüzdeki günlerde ABD'ye yapacağımız ziyaret vesilesi ile bu konuyu sayın başkanla görüşeceğiz demesi midir dik duruş?
     Genel seçimler öncesi ,"Tek ülke, tek millet, tek bayrak, tek devlet" diye propaganda yapıp,İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü`nde "AB ve Türkiye" konulu toplantıda  ''Türkiye`de Türkçe`den başka resmi dil yoktur, olamaz. Böyle bir şey söz konusu değil" diye konuşup ,bir yıl sonra,resmi dilin Türkçe olduğu Anayasa'nın  değişmez bir şartı iken, AB'nın baskılarıyla, resmi kurum TRT'ye Kürtçe yayın yaptırmak mıdır dik duruş?
     "Tek Türkiye" olmasına Türkiye tektir de,sizce içinde kaç  millet  vardır acaba?
     Bir zamanlar Kıbrıs için düşündüğünüz "Belçika Modelini'', Türkiye için uygulama uğraşı içine girmeniz midir dik duruş?
     Sahi KKTC diye bir ülke kalacağına artık inanan kaldı mı?
     Yine zina ile ilgili bir kanun taslağı hazırlığı  içindeyken, AB'den gelen sert tepkiler sonrası, İslam'ın katiyetle yasakladığı bu "günahı" kanuni suç olmaktan çıkarmak mıdır dik duruş?
     AB yetkililerinin iki de bir diline doladığı TCK'nın 301.Maddesi'ni,yapılan değişiklikle işlemez hale getirmek mıdır dik duruş?
     Yoksa o çok övündüğünüz iktisadi büyüme ile İMF'ye artık ihtiyacımız yok diye esip gürlerken,yeni anlaşmalara zemin hazırlamak mıdır dik duruş?
     Bir misal gösteriniz lütfen,
     İstediler ama biz kabul etmedik diyebileceğiniz bir misal...
     Tabiki yoktur !
     Bu öylesine,böyledir ki, istisnası dahi yoktur.
     Eğer kastettiğiniz kendisini eleştirenlere dik durma veya yolda yürürken dik durma ise,
     Allah var,Erdoğan o işi hakkıyla yapıyor.

Bu yazı 1,287 defa okundu.