Bugün yaşları 40'a yaklaşmış veya geçmiş olanların çocukluğunda ,TRT'nin tek kanallı siyah beyaz yılları yaşanırken,ekranın görüntüsüyle doğru orantılı ,insanlığın ruhuna ise aykırı siyah beyaz kavgasını ,daha doğrusu beyazların siyahlara yaptığı akıl almaz zülümleri anlatan bir dizi film vardı:"Kökler".
18 yaşında Afrikalı bir müslüman olan Kunta Kinte’nin,16.asırda köleleştirilip milyonlarca siyahderili gibi Amerika'ya satılmasını ve Virginia Maryland'de köleliğe mahkum edilmesini anlatan dizi.
Alex Haley ismindeki bir genç ailesinin köklerini Amerika ve Afrika'da ararken,uzun yıllar süren araştırmaları sonunda ulaştı Kunta Kinte'ye,bulduğu kendi ailesinin kökleriydi. Bu sebepten,yazdığı "Kökler" romanına eleştirmenler, aynı zamanda tarihi bir metin olarak bakmaktadır.Haley'ın aynı adlı romanından uyarlanan bu dizi flimde,kölelik ismi olan Toby'yi kullanmayı reddedip,kökleriyle hayata bağlanan ve kuşaktan kuşağa aktarılan Kunta Kinte’nin,kaçma girişimi başarısız olunca,bir daha teşebbüs edemesin diye her iki ayağının yarısı balta ile kesilirken attığı canhıraş ses, hala vicdan sahiplerinin kulaklarında çınlıyordur.
Dahası Gambiya’dan,ABD'ye kaçırılan bu gence beyaz efendilerince yapılan işkenceler,tenimizin renginden ta çocuk yaşlarda utanç duyduran bir dramdı.
Başkalarını bilmem ama o gün bugündür hangi alanda yarışır olursa olsun bir beyazla bir siyahın mücadelesinde hep teni siyah olandan yana taraf oldum.(Rice harıç)
ABD'de siyahderililere yapılan zülümler asırlarca devam etti.
Malcolm X
Kunta Kinte'den 400 yıl sonra ABD’de dünyaya gelen El Hac Malik el-Şahbaz,namı diye Malcolm X,1965'de siyah hakları savunuculuğunun yanına mücahitliğini de ekleyip büyüyen "islami" hareketi yüzünden okyanus ötesinin şeytanlarınca katledildiğinde,ten rengi ayrımcılık için hala önemli bir faktördü bu ülkede.
Başlangıçta, ilk siyah müslüman hareketinin öncüsü Elijah Muhammed'in bağlı olarak ırkçı düşünceler taşıyorken,Eda ettiği Hac farizası dolayısıyla İslam dünyasına yaptığı gezi onu bu düşüncelerden döndürdü.Kendisini,İslam'ın;sömürgeciliği,ırkçılığı reddeden evrensel mesajını dünyaya anlatmaya adamıştı. Bu ülküsünü kitleler çapında gerçekleştirmeye çalıştığı toplantılarından birinde suikasta uğrayıp, 21 Şubat 1965'de şehit edildi.
Martin Luther King
Montgomery ,Alabama'daki Dexter Baptist Kilisesi'nin papazı olduğu siralarda Montgomery otobüs boykotlarına liderlik etti.
Siyahlara ait kiliselerin güçbirliğini sağlayan ve yurttaş hakları reformu için barışçı gösteriler düzenleyen Güney Hristiyan Liderlik Konferansı (SCLC)'nin 1957 yılında kurulmasında önemli rol oynadı.
King'in başını çektiği siyahi eylemler yavaş yavaş mevyesini toplamaya başladı.11 Haziran 1963 tarihinde, Başkan John F. Kennedy, Kongre’ye bütün özel tesislerde ırk ayrımcılığını uygulamayı yasaklayan bir mevzuat sunacağını bildirdi. Bahsi geçen özel tesisler otel, restoran, sinema salonları, mağaza ve benzeri yerleri kapsıyordu.(Bu konuşmadan 5 ay sonra başkan Kenedy'ye yapılan ve hala sır olan suikast gerçekleşti.)
ABD Başkanı'nın açıklamalarından sonra bazı siyahi liderlerce, "İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş" düzenlenmesine karar verildi.King,"Büyük Altılı" denilen ve etkili yurttaş hakları örgütlerinin liderlerinden oluşan bu grubun içinde yar aldı.(A. Philip Randolph, M.Luther King, Roy Wilkins ,James Farmer, John Lewis ve Whitney Young Jr.)
Yürüyüş tarihi 28 Ağustos 1963 olarak belirlendi.Washington DC’deki Lincoln Anıtı'nın önü toplanma yeri olarak seçildi.Yürüyüşe farklı etnik gruplardan yüzbinlerce kişi katıldı. Washington tarihindeki en kalabalık yürüyüş oldu.Eylemin ana gayesi .Amerika'nın güneyinde yaşayan siyahi vatandaşların istek ve şikayetleri yürüyüşün son noktası olan ABD'nin başkentinde yapılacak bir konuşma ile hükümete bildirmekti..Fakat, ABD başkanının baskısına ve etkisine boyun eğen grup,meramını bildirmede "yumuşak" kaldı.
King, yürüyüşün "anafikri"nin değiştirilmesi konusunda John F. Kennedy'nin isteklerine razı olan liderlerden birisiydi.Bu sebepten, bazı yurttaş hakları savunucuları,gösterinin gayesinden uzaklaşmış olduğunu düşündü. Malcolm X, bu gösteri için "Washington'da Saçmalık"tabirini kullandı.
Buna rağmen Martin Luther King'in Lincoln Anıtı önünde yaptığı "Bir hayalim var"* adlı konuşma Amerikan tarihinin en iyi ve önemli konuşmalarından biri olarak kabul edilir.
Şiddeti reddenen direnişi savunan Martin Luther King, siyahların oy hakkı, ayrımcılığın sona ermesi, çalışan hakları ve diğer temel haklar için gösterileri düzenledi ve organize etti.King’in başlattığı barış yanlısı bu protesto eylemleri, 1964 Yurttaş Hakları Yasası’nın çıkmasını sağladı. Yasayla Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ayrımcılığı yasaklandı.
İnsan hakları için ve siyahların ikinci sınıf vatandaş olmaktan çıkarılması için yaptığı çalışmalarla King, 1964 Nobel Barış Ödülünü kazandı.
Martin Luther King, Tennessee eyaletinin Memphis kentinde 4 Nisan 1968'de,Molcolm X gibi bir suikast sonucu öldürüldü..
Muhammet Ali.
Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr'dı.1960'ta Roma'da ağır hafif siklette altın madalyayı alarak profesyonel oldu. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra şöhreti arttı..
1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam'ı seçtığını açıkladı. "Muhammed Ali" ismini aldı.Bundan sonra sadece kendisi için değil,"Muhammet Ali" ismi için de dövüştü.
"Benim onlarla sorunum yok" diyerek Vietnam'a savaşa gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı.Unvanlarına el konuldu ve bokstan uzaklaştırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı. Ailesinin yardımı ve üniversiteler de para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı. 1970'te davayı kazanıp tekrar boksa döndü. Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.
Malcolm X'le de bir dönem iyi arkadaşlığı olan Muhammet Ali,O'nu, zor zamanlarında eşiyle birlikte evinde bir süre misafir etti.
Muhammmet Ali rengini taşıyan insanlara sportif alanda yol gösterici oldu.O dönem içinde sanat ve siyaset sahnesinde yer bulamayan siyahderililer,atletizm, boks ve basketbolda madalyalara adeta ambargo koydular.
Prof .Dr.Nevzat Yalçıntaş'ın,Muhammet Ali'yle ilgili bir hatırası vardır:
Nezat Yalçıntaş,İngiltere Londra Üniversitesi London School of Economics and Social Sciences'de Doçentlik Çalışmaları yaptığı sıralarda,yeni müslüman olan Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu Muhammet Ali'nin İngiltere'ye geleceği duyulur.Karşılaması için Yalçıntaş görevlendirilir.
Birbirlerini tanımayan Yalçıntaş ve Muhammet Ali giyecekleri elbiseleri telefonda birbirlerine izah ederek,buluşacakları adresi verirler.
Nevzat Yalçıntaş,sözleştikleri otelin önünde Muhammet Ali'yi gördüğünde muhabbetle O'na sarılır.Bu arada Şampiyon Boksör'ün ağladığını farkeder,sebebini sorar ve aldığı cevapla sarsılır:
"İlk defa bir beyaz beni kucaklıyor da ondan ağlıyorum".
Ku Klux Klan Örgütü
Köleliği kaldırma sözü vererek yeni kurulmuş olan Cumhuriyetçi Parti'nin adaylığından başkan seçilen ve 1861'den 1865'e kadar süren Amerikan İç Savaşı sırasında yönetimde olan Abraham Lincoln savaşın üçüncü yılında, 1 Ocak 1863 tarihinde "azatlık beyanı"nı ("Lincoln Emancipation Proclamation" ) yayınladı. Bu bildirge ile Amerika'nın birçok eyaletinde köleliğin yasaklamış olması savaşın sonucunu etkiledi.Hürriyetine kavuşan siyahderili kölelerin Kuzey için savaşmaları sonucu iç savaşta kuzeyliler üstün duruma geçti ve 9 Nisan 1865de güney kuvvetlerinden General Robert E. Lee ordusuyla beraber Granta teslim oldu. Iki gün sonra, Lincoln Beyaz Saray etrafında toplanan kalabalığa bir konuşma yaptı. Değindiği konular arasında bazı belirli siyahderilire oy verme hakkının verilmesini destekleyeceğini belirtti.Fakat,14 Nisan 1865'de bir güneyli tarafından yapılan suikastin ertesi gününde hayatını kaybetti.
Ku Klux Klan örgütü,iç savaşın bittiği sene olan 1865'de ABD'nin Tennessee Eyaleti'nde ırkçı bir gizli örgüt olarak kuruldu.Üyelerinin çoğunluğu baptist kilisesine mensup hıristiyan ve radikal protestan olduğundan,Örgüt başlarda katolik ve yahudi düşmanlığı ile çıktığı yolda sonraları siyahderili karşıtı olarak boy gösterdi.Örgüte katılanlar arasında,iç savaş öncesi kurulmuş olan "Altın Çember Şövalyeleri" adlı mason locası üyeleri de bir haylı fazladır.
Ku Klux Klan örgütü Amerikan İç Savaşı sonrasında siyahderililerin kazanmaya başladığı haklara, özgürlüklere ve siyah-beyaz eşitliğine karşı çıktı.Hedeflerine ulaşmak için şiddet ve teröre başvurdu.
Örgüt iki defa dağılmasına rağmen 1950 ve 1960'larda tekrar canlandı. Günümüzde dahi bazı bölgelerde,yerel bazda faaliyet göstermektedir.
Örgüt amblemi olarak,"yanan bir haç" figürü kullanan üyeler, kapşonlu beyaz cüppe giyerek yüzlerini saklardı.En fazla eylem yaptıkları yer Misissipi'dir.
Barack Hüssein Obama
Obama da Afrika kökenli ama Kunta Kinte gibi kaçırılmadı.Kenya’dan Amerika’ya eğitim amacıyla giden Afrikalı ekonomist bir babanın ve Kansaslı beyaz bir annenin çocuğu. “Barack” Kenya'nın resmi dili olan 'Swahili dili''nde “mübarek” demek. Hüssein (Hüseyin) ismi ise Kenyalı müslüman dedesine ait.
Obama'nın babası müslüman,annesi hiristiyan.O bir anlamda -Afrika kökenli olması ile - Kunta Kinte'yi,müslüman bir babadan olması ile Malcom X’si,Hiristiyan bir anneden doğması ile Martin Lutar King’i temsil ediyor.
Adete yüzyıllar süren Siyah-Beyaz kavgasını kendi şahsında yok edip,rüya gibi bir sonuçla ABD Başkanlığı'na seçildi.
O'na bu imkanı sağlayan yolda,hiç şüphesiz yukarıda ismini saydığımız kişilerin emeği vardır.
Obama'nın onlara layık olup-olamayacağını zaman gösterecek.
ABD ve Dünya'yı Evangelistler'in elinden kurtaracak bir umudun yolculuğuna çıkarken,kendisine destek olan ABD vatandaşlarını,yıktıkları önyargılardan dolayı kutlamak dünyanın boynunun borcudur....
Obama zaferini kutlarken tören alanında yaşları 60 geçmiş insanların ağladıkları görülüyordu.
Onlar Malcolm X ve Martin Luter King için de ağlamışlardı.Bu sefer mutluluktan ve gururdan ağlıyorlardı.
Bu sahneyi Muhammet Ali gördü.
Keşke gençlik yıllarındaki dava arkadaşına sevinçle sarılarak:
"Duydun mu Malcolm? Hüseyin ABD’ye başkan oldu" diyebilseydi.
Keşke...
*Martin Luther King'in meşhur "Bir Hayalim Var" adlı konuşmasını okumak için tıklayınız:
http://www.mirhaber.com/haber.php?haber_id=20546
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle