Biz bu horgörüyü hak etmiyoruz!Bize dışardan bakanların ithamları tamamıyla bir bakış meselesi.Kimin nerden ve nasıl beslendiğini gösteren bir turnusol.Zihnen ya müsteşrik ya mustağrib bakışının indimizde bu kadar hakim olması çok acı verici bir durum!
Konya'da Kuran kursu kazası münasebetiyle Ahmet ALTAN‘INkaleme aldığı ve "hiç dindar olmadım ben bir ateistim ama" diye başlayan eleştirisi sonunda şuraya varıyordu:madem müslümanlar böyle iyi ki ben müslüman değilim!Bu bakış açısı üstünlüğünü,biricikliğini bir başkasının zaafı üzerine kuran hastalıklı bir bakış açısıdır!Bir müslümanın dünyasını hangi değerler doldurmaktadır ,kutsalları ,vaz geçilmezleri nelerdir bunları bir tecrübe olarak yaşamadan görünen arızalarla müslümanların ruh dünyasını aralamak mümkün değildir.
Cumhuriyet dönemi edilgen bir zihin yapısını müslümanlara aşıladı.Onların varsa bizim de olmalı mantığı ile işin sanat ve estetik yanını atlayan aceleciliğimiz bir vakıa ise de mesela Aziz Nesin vakfının sorunlu duruşu,inançsız yapısı,dünyalık kazanımlar dışında bir diyalektik ve felsefe taşımayan misyonu tartışılmazken kuran kursundaki kaza sonrası aldığımız eleştiriler çok manidar.Millet devletin doldurmadığı manevi ve milli boşluğu bir şekilde doldururken her sokak başına bir cami diken cömertliğiyle değil de adeta kasıtlı bir katil ,yobaz bir din tüccarı biçiminde değerlendirilmeye tabi tutuldu.
Ziya Paşa'nın dediği dinime dahleden bari müselman olsa!
Devletin beş yıldızlı misafirhaneleri,milli birliğimize suikast kastı taşıyan derneklerin büroları,mason localarına bağışlanan hazine arazileri ile sistemin nerdeyse miilletin yaptırdığı camilere kasteden yapısı şimdilerde entellektüel eleştirilerle de güçlenerek üstümüze geliyor.,camileri açık olan bir milletin yollarının kapatıldığı bir sistemde bu eleştiri hakkını kendi ateistliğine bir mazeret olarak kullanmakla sistemin tersinden avukatlığını yaparak kendini okuyanlara da o yolu göstermiş olmakla "aldatmak"ın bir başka yansımasını sunmaktadır!
Tehlikeli olan ise şu:biz artık kendi dünyamızda ateist bilgelere çok yer verir olduk!zaman zaman siyasal taleplerimize uygun çıkış yapmalarının faturasını çok ağır ödüyoruz.
28 Şubat'tan beri dünyamıza seyirci vukufiyetiyle bile yakın olmayanların demokratik çıkışlarını yücelterek sorunlu bir alanda yürüyoruz.Kurtarıcılarımız konumunda gördüklerimiz bizdeki zaaflarını kendi yabancılıklarına mazeret olarak kullanıyor.Aynı istismar aynı zümrelerce Yunus'a Mevlana'ya yapıldı yıllarca.Yunus ve Mevlana'nın İslam şeriatınından beslenen hakiki kimlikleri belirsiz,anlamsız bir sevgi ve kalp temizliğine düşürülürek temel değerlerimiz istismar edildiği gibi şimdilerde de herhangi bir arızayı kendi ateistliklerine mazeret sayacak bir tuzakla karşı karşıyayız.
Siyasal talepleri önemseyen yanımız yeni bilgelerin bir çeşit muharipler olabileceğini akılda tutmalı ve dışardan kurtarıcı arama gayretinden kendi sesini yükseltmeli!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle