Şiir bir dil sanatıdır. Şairle özel bir ilgisi varsa da yazıldıktan sonra okuyucuya da aittir. Şimdi zorlama imgeler dublaj Türkçesi gibi bir yozlaşmayı doğuruyor. Bin yıllık süzüle süzüle kıvamını bulan duyguları yeni bir söyleyişle dile getirmek geleneği doğru okuma çabasını gereektirdiği için modernizmin kavram buharlaştırma etkisiyle de bize uymayan dilin imkanlarını zorlayan bir imge telaşı görünüyor.
Irmağın atlarının atlası, içimdedeli taylar, savaşçının lökleten bakışları, erdem etinin haz zılğıtı gibi sayamayacağım bir sürü saçma imgeler.Dilde bunun karşılığı nedir? Şairin dili zenginleştirme görevi yok mudur? Fuzulinin çöl yalnızlığı bügünkü söyleyişle dile getirilip zenginleştirilemez mi?
Şiir bir iç kale sanatıdır. Bu kalenin gelenekten beslenmesi şairin bir görevi değil mi? Kıvamını bulmamış, söyleyiş bir şair farklılığı değil, bir aykırılıktır ki bu aykırılığa , bu saçmaya ihtiyacımız yok.
Harcıalem söyleyişleri savunuyor değilim, ellbette şiirde imge olmalıdır. İmge dilin, düş gücünün, şair hislenişinin, dilin üst anlam katagorisinin bir sonucu olmalıdır. Bunu deneyen ikinci yeni de servetiifünün ekibi de bügün hislerimizi kontrol için okuduğumuz şairler değil. İmge çabasını dilin imkanlarını zorlamadan veren şairlerimiz, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu güzel örnekler olarak dururken okuyanın bir şey anlamadığı şiirlerin imge saplantısıyla yazılması okuyucuya da şaire de bir şey kazandırmıyor.
Farklılık şairin hakkıdır. Bu hak anlamsızlığı doğurmamalı...Gelenekten beslenen, çağını doğru kavrayan, yeni söyleyişlerüreten şairlere, salim şiirlere ihtiyaç var. Yoksa ırmagın atlarının atlasında anlam ararken insani özden, insani duygulardan uzak bir şiir dilinin vebali büyüktür. Özellikleİslamcı görüşler taşıyan imge arayışçılarına bir hatırlatmada bulunmak istiyorum kurguladığınız, düşlediğiniz medeniyetin dilini bulmalısınız.
İlhan Berk ,Murathan Mungan; Ece Ayhan vb şair imgelerine bizim duygularımızı yamamayın. O şiirler kendi içinde bir mantığın bir yaşayışın, bir düşünüşün, bir tercihin, kendilerine ait bir hüznün şiirleri... Ama bizim dediğimiz diyebileceğimiz bir alanın şairleri bizim dilimizle bizim acımızı imgeleştirmelidir. Şair çağından da ülküsünden de sorumludur. Bana emaneyimi, yitiğimi hatırlatmayan bir şiiri neyleyeyim. Farklılık aykırılık olmamalı...Salim,yerli şiirlere ihtiyaç var. Yerli olunmadan evrensel olunmaz.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle