Salgın Hastalık Olan Yerlerde Cuma Namazı Kılınamaz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında, Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınacak tedbirlere ilişkin yapılan toplantının ardından şu kararlar çıktı: 

-İlk, orta ve lise eğitimi veren okullar 16 Mart'tan itibaren bir hafta tatil edildi. (Nisandaki ara tatil öne çekildi.

-Öğrenciler, 23 Mart'tan itibaren de bir hafta süreyle okula gitmeyecekler, fakat evden İnternet ve televizyon kanalları üzerinden eğitimlerine devam edecekler.

-Üniversiteler 16 Mart'tan itibaren 3 hafta boyunca eğitime ara verecek.,

-Spor müsabakaları Nisan sonuna kadar seyircisiz oynanacak.

-Kamu personellerinin yurt dışına çıkışı izne tabi olacak.

Demek ki ciddi bir mesele ile karşı karşıyayız.

Okullar tatil edildi. Statlar taraftarlara kapandı.

Bekledim bizim Diyanet Cuma namazı için ne diyecek? Çünkü Korona Virüs’e (Kovid-19) karşı alınacak tedbirlerin görüşüldüğü Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki toplantıya, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katılmıştı.

Cuma namazları büyük şehirlerde neredeyse üst üste kılınıyor.Virüslerin bulaşması için için en uygun ortam.Üstelik umreden dönenler var. Hastalık 14 gün kendini belli etmiyor.Yani taşıyıcı,virüs taşıdığının farkında bile değil.Bunlar cuma namazında olacaklar.İbadet edelim derken virüs bulaştırdıkları insanların vebaline girecekler.

Karonavürüs tehdidi ortadan kalkmadan bu ülkede cuma namazı kılınamaz.Hatta vakit namazlarının dahi bir süre cemaatten uzak kılınması gerekmektedir.

Fatva vermek haddimiz değildir.Verilmiş fetvaları naklediyoruz.

Diyanet mensuplarının  ellerinden düşürmedikleri; Ömer Nasuhi Bilmen'e ait "Büyük İslam İlmihali'nin "Namaz Kitabı" bölümünde konu edilen "Cumanın vücubunun şartları" bahsinde geçen 4. ve 6. maddelerinde bakın neler yazılı:

"4) Sıhhat: Hasta olduğundan cuma namazına çıktığı takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkan kimseye cuma namazı farz değildir. Yürümeye takati olmayan çok yaşlı kimseler de bu hükümdedirler. Hasta bakıcısı da böyledir, eğer camiye gidince hastanın zarar göreceğinden korkuyorsa, ona da cuma farz olmaz."

6) Ayakların sağlıklı olması: Kötürüm veya ayakları kesilmiş olan kimselere cuma namazı farz değildir. Kendilerini yüklenecek kimseleri bulunsa da hüküm aynıdır.

Düşman korkusu, şiddetli yağmur, fazla çamur ve benzeri engeller de, cuma namazına gidilmemesini mubah kılan özürlerdendir." (1)

....Ve benzeri engeller, mesela Koronavürüs olabilir mi?

Kendi kaynaklarına dahi riayet edemeyen Diyanet!

Peki müslümanlar bu ülkede neye riayet etsin?

Başka bir kaynak.

Diyanet'in Ehli Sünnet hassasiyeti mâlum!

Bir Ehli Sünnet alimi olan Nureddin Yıldız verdiği fetvalar yüzünden zaman zaman tepki çeken - bize göre-radikal isimlerdendir.

Nureddin Yıldız, "Fetva Meclisi" isimli sitesinden güncel fetvalar veriyor.

Yıldız Hoca; "Hocam, Corona sebebiyle cuma namazı iptal edilebilir mi?" şeklinde kendisine yöneltilen bir soruya bakın ne cevap veriyor;

"Bulaşıcı hastalık zamanında insanların topluca bulundukları yerler için DEVLETİN belirleyeceği kurallar arasında; cuma ve bayram namazlarının kılındığı cami ve mekânları kapatmak gibi bir tedbir uygulanıyorsa, cuma namazı öğle namazı olarak eda edilebilir. Bulaşıcı hastalık kendisine isabet etmiş bir kişi cuma namazı için ona tahsis edilebilecek bir yer sağlanamıyorsa cuma namazına gitmemelidir. Ulemanın cumhurunun görüşü bu şekildedir." (2)

Nureddin Yıldız, "Dünyada adı sanı duyulmamış virüsler çıktı. Büyük kitleler ölebilir diye haberler yapılıyor. Bunlar şişirme mi yoksa gerçek mi bilmiyoruz ama bizim Müslüman olarak salgın hastalıklar konusunda bilmemiz gerekenler nelerdir? " şeklindeki bir başka soruya verdiği kapsamlı cevapların 8. ve 9. maddelerinde de şu açıklamaları yapıyor:

"8- Bulaşıcı hastalık taşıyan birinin ihmali ve ilgisizliği neticesinde hastalık bulaştırıp ölümüne sebep olduğu bir Müslüman için diyet ve keffaret gerektirebilecek bir durum söz konusudur. Konunun hassasiyeti ve risk yüksekliği açısından bu mantıkla ele alınması gerekir.

9- Salgın afet zamanında devletin karantina uygulaması, dinî bir temele dayanmaktadır. Peygamber aleyhisselam efendimiz salgın hastalık bulunan mıntıkalara giriş-çıkış yapılmamasını emretmiştir. Buna göre de Müslüman bir insan, karantina uygulayan ve İslam adına hükmetmeyen bir devlet bile olsa uygulamaya dinî hissiyatla uymalıdır. Hasta olmamak kadar hastalığı bulaştırmamak da insan olmanın gereğidir. İnsanlığın ulaştığı tıbbî veri ve tecrübeler neyi gerektiriyorsa ona uymaya mü’min kimliğimiz bizi mecbur etmektedir." (3)

Cuma namazının kaç kişi ile kılınacağı ya da imamın icazetli olup olmayacağı konusunda mezhepler arasında ittifak olmamasına rağmen,gerek Hanefi gerekse Şafi kaynaklarında bahsettiğimiz salgın hastalıklar konusunda ittifak vardır.

ŞİA'nın yaklaşımını ise; İran. Cuma namazlarını tehlike geçene kadar iptal ederek beyan etmiş oldu.

Peki bu ittifak ve bunca belgeye rağmen Diyanet hangi saikle müminleri Cuma namazına çağırmaktadır.

İmama uyularak kılınmayan namazlar camide dağınık halde kılınır. Dolayısı ile muhtemel bir taşıyıcının secde ettiği yere daha sonra bir başka mümin secde edeceği için tehlikenin büyüklüğü ortadadır.

Taşıyıcı olduğunun farkında olmayan mümin camide virüs bulaştırdığı mümin kardeşinin vebaline girecek.Camiye sağlam gidip Koranavirüs taşıyıcı olarak eve dönecek olan diğer mümin de hane halkının vebaline girecek.

"Beş vakit abdest alana  bu virüs bulaşmaz,otobüse,cafeye gitmiyor musunuz bu da aynı" demekle bu vebalden kurtulmak mümkün değildir.

Cami cemaatinin mühim bir kısmı yaşlı insanlardan oluşmaktadır. Çoğu da kronik hastadır.Yani uzmanların Koronavirüs için en müsait dedikleri insan topluluğu.

Diyanetin bu umursamaz tavrı akla ziyan bir durumdur.

Kaynaklar

(1)ömer nasuhi bılmen büyğk İlam ilmihali (akçağ yayınları) Nazmaz kitabı sayfa 164

(2) https://www.fetvameclisi.com/fetva-corona-tehlikesi-ve-cuma-namazi-92592.html

(3) https://www.fetvameclisi.com/fetva-corona-vb-salgin-hastaliklara-karsi-muslumanca-tavir-92577.html