En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
3 Temmuz 2017

Kirletilen Solan Adalet



Çağdaş insan toplum ve devlet değerlerine yönelik saldırıları izledikçe, bunlar kim yahu, nerden geldiler, bu toplumun insanları değil mi diye sorası geliyor.

 

Bir de demezler mi ki millet adına hareket ediyoruz, millet böyle istiyor, insan iyice şaşırıyor. Kendilerini milletin temsilcisi zannediyorlar. Ya oy vermeyenler onlar millet değil mi?

Kendilerini ümmet, İbrahim milleti, İslam milleti diye tanımlıyorlar. Ancak soysuzlar, Arap çöllerinden beslenen sinsi kendi toplumuna ihanet içinde olanlar bu kavramları kullanır.

 

Adalet anlayışları da aynı. Kendilerinden olmayanlara, biat etmeyenlere yönelik hak hukuk adalet anlayışları yok. Her türlü iftirayı pişkinlikle atar, yalan söyler, kumpas tuzak kurar, hile yaparlar.

 

Bir toplum ne zaman çürür, adaleti solduğu zaman.

Peki, adalet nereden solar? Pek çok yerden! Lakin adaletin bir de kurumu vardır, adına yargı denir, öncelikle ve özellikle oradan solar. Adaletin tecelli ettiği ve tevdi edildiği yerdir yargı. Adalet, yargının varlık nedenidir. Halk arasında, bu ikisi çoğu zaman eşanlamda kullanılır. Nitekim mahkemelerin bulunduğu binalar da, adalet sarayı olarak adlandırılır.

 

Adalet, yüce bir değer; adillik de, neredeyse kutsal bir haslettir. Türkiye’de hâkimleri peygamber postunda oturan insanolarak niteleyen özdeyiş, bunun apaçık göstergesidir.

Yargı’nın bu mertebeye layık görülmesi, tarafsızlığına duyulan inanca dayanır. Bu nedenle, tarafsızlık, yargının bir özelliği değil, adeta özüdür. Tarafsızlığını kaybetmiş bir makam, yargı olarak nitelenemez.

 

Mesela yargı eleştirisinin keskin kalemi Kurt Tucholsky, mahkemenin açıkça taraflı davrandığı bir yargılama üzerine, şu satırları yazar: Bu, kötü bir yargı değil. Bu, eksik bir yargı da değil. Bu, kesinlikle yargı değil.

 

Yargı bağımsız olmalıdır elbette. Ancak bağımsızlık kendi başına bir amaç değil, tarafsızlığı sağlamak için bir araçtır. Bağımsız olmayan yargının tarafsızlığı her zaman şüphe altındadır.

Bu nedenle; bağımsızlık, tarafsızlığı kendiliğinden sağlamaz, tek başına garanti etmez. Şu halde, tarafsızlığı daha iyi tartışabilmek için, önce bağımsızlık sorununu çözmek lazımdır.

 

Türkiye’de yargı uzun süredir tartışmaların odağında yer alıyor. Bunun hayırlı bir şey olduğunu düşünüyorum. Her şeyden evvel bir tabu kırılıyor. Bunun sonucunda, yargıya dair pek çok sorun gündeme taşınıyor; bunların bir kısmını çözmek için adımlar atılıyor.

 

Askerî yargı; yapısı ve işlevi değişime uğratılarak devre dışı bırakılmıştır.

Bağımsızlık açısından sivil yargıda da büyük sıkıntılar olduğu, kimsenin meçhulü değil. Bu yönde evrensel demokratik normlara uygun düzenlemeler yapma mecburiyeti her geçen gün kendini biraz daha dayatıyor.

 

Lakin yargı tabusunun henüz yeterince tartışılmayan, hatta görmezden gelinen bir boyutu vardır, o da tarafsızlıktır. Yargı içtihatlarında uzun bir geçmişi olan çelişkili kararlar, aynı hevesle sorgulanmıyor.

 

Yargı’da çelişkili zihniyetin yaygınlığını ve yerleşikliğini gösteren çok sayıda örnek var.

Kamuoyunda bilinen davaların seyriyle o kadar çok kişi ve çevre ilgileniyor ki! Hemen herkes hukukçu kesilmiş durumda.

 

Görevli memura sen kim oluyorsun demeyi bile sövme sayan; ulanterbiyesizadam olmamışsın sözlerini hakaret kabul eden Yargıtay hedef tahtasında. Tabii mahkemelerin ve Yargıtay’ın hangi ifadeleri düşünce özgürlüğü kapsamında gördüğü hangisini görmediği da ayrı bir sorundur.

 

İşin acı tarafı, yargının bu tutumunun genel bir kabul görmesi ve bu tür kararların mağduru olanlara, bunu hak etmişlergibi muamele yapılmasıdır. Hukuk devleti ve adil yargıdan söz eden herkes için, en hakiki içten sınavının burada yattığına inanıyorum.

 

Yargının itibarına yönelik en ciddi tehdit, yine bizzat yargının kendisinden gelebilir. Italo Calvino, Bir Yargıcın İdamı adlı öyküsünde, üzerine söz söylemeyi hepten gereksiz kılacak çarpıcılıkta anlatır bu durumu.

 

Adalet yargı bağımsızlığı ve demokratikleşme sürecinde farklı görüşler var. Ama bana göre adaletin solması ihtimali gittikçe büyüyor.

 

Halkın yargıya düşmanlığı önemli değil. Bana göre, halkın yargıya güvensizliği önemlidir. Eğer güvensizlik doğarsa, işte asıl felaket o zaman başlamıştır.

 

Günün Sözü: Adalet solduğu zaman toplum çürür, devlet çözülür.


Bu yazı 897 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,133 µs