“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” diyen Gâzi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyoruz. Yine onun 1923’te vatan üzerine söylediği “Felaketler, elemler, mağlubiyetler milletler üzerinde bir takım etkenlerin vücut bulmasına sebebiyet verir. Bu etkenlerin başlıcası, öyle kara günlerinde sonra milletlerin uyanması vakalarını bulması ve kendi benliğini duymasıdır. Milletleri yükselten bu özelliklere bir etken daha ilave edelim: İntikam hissi… Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, ikbaline, refahına düşman olanların zararlarını yok etmeye yönelen bir intikamdır. Bütün dünya bilmeli ki, karşımızda böyle bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet acizlik ve zaaftır. Bu, insaniyet göstermek değil, insanlık özelliğinin yok oluşunu ilân etmektir." şeklindeki sözlerini kulağımıza küpe yapıyoruz.
Bettina Kudla..
Bir Alman vekil.. Alman millî meclisinde tarihin en büyük yalanına, en büyük
haksızlığına, en büyük vicdansızlığına karşı şerefli, haysiyetli bir duruş
sergiledi. Kendisine, insanlığın ortak vicdanı adına ve gerçeğin hatırına
teşekkür ediyoruz. Bu cesur kadına madalya, şilt -artık her ne olursa- bir ödül
takdim edilmesini istiyoruz. Zalimlerin düşmanı, mazlumların dostu olan vefalı
Türk’e de bu yakışır zira!..
Alman
meclisinin imza attığı bu rezalette, AKP’nin de bir hayli ihmali ve sorumluluğu
olduğunu düşünüyoruz dostlar. Soykırım iftirasını atan, Türkiye’den gitme
zevattan biri geçmiş yıllarda AKP milletvekili adayı ne yazık ki. Bunun için,
AKP’nin suçlanamayacağını kabul ediyoruz elbette. Peki ama perşembenin gelişi,
çarşambadan belliyken yani bu rezil yasanın çıkacağı bekleniyorken Recep Tayyip
Erdoğan’ın “Mülteci Geri Kabul Anlaşması”nı 15 günlük kanunî süresi içinde
bekletmemesi ve yangından mal kaçırır gibi onaylaması; yasanın, resmî gazetede
yayınlanması ve 1 Haziran 2016 tarihi itibariyle de yürürlüğe girmesi ne anlama
geliyor? Bu tam anlamıyla bir aymazlık değil de nedir? Erdoğan’ın, bu süreçte
Doğu Afrika taraflarında bir resmî gezide bulunmasının tamamen bir tesadüf
olması ise en büyük temennimizdir.
Peki, Almanya’da
yaşayan Türkmen (Oğuz/Ogur), Gurmanç (Kürt), Laz, Çerkez, Zaza, Abdal… kısacası
Türkler bu süreçte ne yaptı? Büyük bir açık hava toplantısı (miting) yaptı.
Yeterli mi? Kesinlikle hayır! Oradaki Türklerden beklentimiz, Türkiye’nin bir
nevi ileri karakolu gibi davranmaları idi. Azerbaycan Türklerinin
sergiledikleri Türkiye duyarlılığının bir benzerini sergilemeleri; onbinlerin,
yüzbinlerin Alman meclisinin (parlamento) önüne yığılması gerekirdi. Dahası
onlarca yıldır Almanya ve çevre ülkelerde yaşayan Türklerin organize olmaları, sözgelimi
AKP döneminde açılan Yunus Emre Kültür Merkezleri (bizim tabirimizle dergâhları)
bünyesinde lobicilik faaliyetlerini geliştirmeleri, derinleştirmeleri
gerekirdi. Ama olmadı, olamadı. Olan olduğu, atı alan Üsküdar’a geçtiği için
meselenin nedenlerini tartışmayı gereksiz görüyoruz. Bununla birlikte -mesele
hakkında bir fikir edinebilmeniz açısından- Almanya’da yaşayan ve Türkiye’de, 7
Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015’te ardı ardına yapılan genel seçimlerde oy
kullanan “gurbetçi” kardeşlerimizin, “ulusal” fırkalarımıza (party) göre oy
dağılımlarını tarih sırasına göre vermeyi uygun buluyoruz:
AKP/Adalet ve
Kalkınma Partisi: % 53.7 ve % 59.7
HDP/Halkın
Demokrasi Partisi: % 17.5 ve % 15.9
CHP/Cumhuriyet
Halk Partisi: % 16.0 ve % 14.8
MHP/Milliyetçi
Hareket Partisi: % 9.7 ve % 7.5
SP/Saadet
Partisi: % 1.5 ve % 0.5
BBP/Büyük
Birlik Partisi: % 0.1 ve % 0.4
VP/Vatan
Partisi: % 0.6 ve % 0.3
Gelelim Cem
Özdemir adlı -maalesef- Türkiye’den gitme tutarsızlık abidesine… Daha birkaç
yıl önce, tarihî olaylar hakkındaki yargıları millî meclislerin (parlamento)
değil, tarihçilerin vermesi gerektiğini söyleyen bu Alman yeşili sözüm ona
“eşbaşkan” olunca niye 180 derece dönüş yapmıştır? Daha da acıklı (dramatik) olan duruma
gelince; kendisi de bir Çerkez olan Cem Özdemir adlı bu mankurt yarın mahşer
yerine vardığında Doğu Anadolu’da ve Kafkasya’da, Ermeniler tarafından
katledilmiş olan -hadi Oğuzlar (Türkmenler), Kıpçaklar, Gurmançlar, Lazlar,
Zazalar… neyse de- binlerce Çerkez kardeşimizin yüzüne nasıl bakacak acaba?
Sahi bu Cem,
asıl yurtları olan Karadeniz’in kuzeydoğusunda tamamı ya katledilen yahut
sürgün edilen ve bugün büyük çoğunluğu Anadolu’da olmak üzere Suriye’de,
Ürdün’de… sürgünde bulunan Çerkezler için de üzülüyor mu acaba? Hadi Balkanlarda
soykırıma tabi tutulan ve büyük çoğunluğu Avşar olan Yörük/Türkmenlerini,
Deşt-i Kıpçak’ta soykırıma maruz kalan Tatar Türklerini, diğer Türk boylarını
yine geçelim, tarihin en büyük soykırım ve sürgünlerinden bir diğeri olan
Çerkez kardeşlerimizin çektiği acılar için de bir girişimde bulunacak mı? “Rusya,
soykırım suçu işlemiştir” diyebilecek mi?!.
Aslına bakarsanız
(haddizatında) biz tarihimiz boyunca hiçbir zaman soykırım yapmadık. Bu tür
insanlık suçlarına tenezzül dahi etmedik. Çünkü her daim hâkim millet olmuş,
olmayı başarmış bir şanlı geçmişin mirasına sahip olduk. Bu nedenledir ki, Türk
milletine iftira atan, Türkiye’yi ortada bırakmaya çalışan her türlü şer odağı
düşmanımızdır. Yeri gelmişken Kur’an-ı Kerim’den de bir alıntı yapalım: "Ey iman edenler! Sizden kim dininden
dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları
sever, onlar da Allah'ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da
onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücahede (mücadele) eder, hiçbir
kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu
dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi
bilendir."
Türkiye gibi
güzel ve özgür bir ülkeye, Türk milleti gibi hoşgörülü ve müsamahalı bir
millete çamur atmak kolay tabi!.. Sıkıysa Kızılderililer için, Amerika Birleşik
Devletlerine; Aborjinler için, İngiltere’ye; Cezayir için, Fransa’ya; Kongo
için, Belçika’ya; Almanya’ya, Çin’e… soykırımcı deyin bakalım. Sözün kısası
(vel’hasıl-ı kelâm) Almanya’daki rezalet ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır.
Peki, sırada hangi meclis var? Orasını Allah bilir. Ama Amerika Birleşik
Devletlerini de yakın zamanda bu gülünç (trajikomik) oyunun bir parçası olarak
görürseniz, şaşırmayın. Gelelim, güzel ülkemize… Anadolu’da bir gün bile
muhacirliği yüzüne vurulmamış, bir gün bile misafir muamelesi görmemiş
Anadolu’nun diğer boyları, toplulukları ile birlikte oturmuş, birlikte kalkmış
olan onbinlerce, yüzbinlerce Çerkez kardeşimiz şimdi mahcup olmasın da kim
olsun? Başta da Cem’in -yaşıyorsa- anası, atası… Vel’hasıl (kısacası) Cem
Özdemir denen mankurt, Almanların maskarası; Çerkezlerin yüzkarasıdır!.
Aziz Dolu
Atabey
Serik-03.06.2016
Güzel
Ülke.. Türkiye’nin facebook gazetesi
https://www.facebook.com/groups/guzelulke/
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle