Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
1 Ocak 1990
Dinde reform mu?
Bugünlerde dinde reform sözleri gündemde... Savunanlar da var, şiddetle eleştirenler de...
"Reform" formu yenilemekse, o 1400 yıldan beri yapılıp duruyor. Adına reform denilmiyor da
"bidat" deniliyor.
"İyisi de olur, kötüsü de" diyenler de var,
"bidatların hepsi kötüdür" diyenler de...
Sözgelimi Şii ve Sünnilerde ortak bir ibadet var: Cuma namazı... Cuma namazıyla ilgili olarak yapılan her yenilik
"reform" değil mi?.
Şimdi birisi kalkıp dese ki;
"Cuma namazını Peygamber Efendimiz zamanındaki gibi kılalım." Ne olur?
Ne olacağını anlatmak için dolaylı bir yol seçmek isterim... Bir süre önce cuma çıkışı sohbet ettiğim insanlara demiştim ki:
"Peygamber Efendimiz gelişmelerden habersiz olsa da, bizim bu cuma namazımıza gelseydi, ´Acaba benden sonra yeni bir din mi icat edildi´
diye düşünürdü. Kendi dönemine dönülmesini söyleseydi, ´Sen nereden çıktın? Bizim dinimizi bozmak mı istiyorsun?´
diye itirazla karşılaşırdı." Peygamberimiz zamanındaki bir cuma namazını hatırlayalım mı?
Önce camiden başlayalım. Duvarlarında kimsenin adı yazılı değildi. Yerlerde halı yok, hasır da... Yerler kumla ve çakılla döşenmiş... Üstten dökülen sular alttan akıp gidiyor ve pırıl pırıl temiz... Yani tabiatta var olanlarla haşır-neşir namaz kılınıyor... Cuma namazı iki rekât... Peygamberimiz bir kuru ağaca yaslanarak cemaatle sohbet ediyor. Soru soranlara cevap veriyor... O da sorular soruyor... Cemaat gerçekten cemaat... Herkes her birinin sıkıntısı ile ilgili... Hastalar, dertliler tespit ediliyor... Çözümler bulunuyor... Müslümanların ortak dertleri konuşuluyor...
Dahası... Cemaatte kadınlar da var... Onların da erkeklerle eşit söz hakları var...
Fazladan kılınan namazları insanlar ya evlerinde, ya da toplu ibadetleri önce ve sonra camide kılıyorlar.
Şimdilerde bizde 16 rekât... Yan yana kılınıyor, ama cemaat ruhu yok. Yerler halı... İmam söylüyor, içerdekiler de kuzu kuzu dinliyor. İtiraz, soru ne mümkün... Yanındakileri tanımadan dağılıp gidiliyor. Cemaat içinde kadın yok... Tek-tük camilerde var, onlar da gözden ırak...
Kadın konusuna dönelim mi?
"Hz. Peygamber Devrinde Kadın" konusunu Dr. Rıza Savaş’ın bu adla yayınladığı doktora tezinden hatırlayalım:
"Hazreti Peygamber, kendisini görmeye gelen kadınlara iltifat eder, onlarla yakından ilgilenir, hal-hatırlarını sorar, hatta bazen oturmaları için cüppesini yere serdiği ifade edilir." "Hazreti Peygamber’in hastalanan Müslüman kadınlarla ilgilendiği, hatta evlerine kadar gidip, ´Geçmiş olsun´ dediği ifade edilir."
"Hazreti Peygamber’in gayrimüslim kadınlara da iyi davrandığını söylemeliyiz. Mekke’den Medine’ye gelen ve Müslüman olmadığını açıklayan bir kadına yardım eden de Hz. Peygamber..." "Hazreti Peygamber’in inanmayan kadınları dine girmeye zorlamadığı, hatta en zayıf durumdaki esir kadınları bile iman konusunda, tam bir fikir hürriyeti içinde karar vermeleri için serbest bıraktığını söylemeliyiz."
"Hazreti Peygamber devrinde yaşamış Cuheyre Kabilesi´nden Havle (Ummu Subeyye) bin Kays abdest alırken Hazreti Peygamber’le beraber aynı kaptan elleriyle su aldıklarını rivayet eder. Hazreti Hatice’nin Hazreti Peygamber’le beraber Kâbe’de ve Kâbe dışında namaz kıldığı rivayet edilir." "Hazreti Peygamber devrinde kadınların ve kızların, vakit namazları ve cuma namazlarından başka bayram namazlarına da katıldıkları anlaşılmaktadır."
"Hazreti Peygamber, Ummu Varaka binti Abdillah bin El Haris’i, evinin (veya) mahallesinin halkına imamlık yapmak üzere görevlendirir... Ummu Varaka bu görevi Hazreti Ömer devrinde kendi köle ve cariyesi tarafından öldürülünceye kadar yürütür. Hatta Ummu Varaka’nın bir de erkek müezzini olduğu rivayet edilmektedir." Ne demek mi istiyorum...
Diyorum ki reforma falan gerek yok.
Siz Hazreti Peygamber´in Müslümanlığını kimselerden ve cehaletten korkmadan anlatın, uygulayın ve Müslümanlara uygulatın yeter...
Ama asla kendi keyfinize uygun ve dinin aslına aykırı uydurmalara yönelmeyin.
Dinde reformmuş...
Geçiniz ve reformu kendinizde yapınız. Eksiklik ve gereksiz fazlalık dinde değil, sizde...
Bu yazı 1,353 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Şubat 2011
Mehmet Akif Arnavut mu?
-
12 Ocak 2011
Nasıl Bir Türkiye?
-
3 Ocak 2011
Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
-
19 Aralık 2010
Yüce Kuran ve Çevirileri
-
5 Aralık 2010
Kalkanın Ardındaki Planlar
-
24 Kasım 2010
3997 Kitap Okuyan Adam
-
19 Kasım 2010
Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
-
10 Kasım 2010
İranla Dost Olmayalım mı?
-
31 Ekim 2010
TÜSİADın Adı Ne Olacak
-
25 Ekim 2010
Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
-
19 Ekim 2010
Padişahlığı İsteyen Parti
-
8 Ekim 2010
Maun Suresinin Anlamı
-
17 Eylül 2010
Milli Birliğe açılalım
-
30 Ağustos 2010
İslamda Tarikat
-
25 Ağustos 2010
İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
-
22 Ağustos 2010
Atatürk dindar bir insandı
-
12 Ağustos 2010
Milli İrade ne ister?
-
5 Ağustos 2010
Hangi Milliyetçilik?
-
25 Temmuz 2010
Evet mi? Hayır mı?
-
11 Haziran 2010
Cihat Kültürü ve İslamda Cihat
Yorumlar
+ Yorum Ekle