Kurtuluş Savaşı sonrasında yeni kurulan TÜRKİYE Cumhuriyeti Kanunlarını tümüyle batıdan tercüme yapılarak almaya başladı. 1926 yılında Medeni Kanun kabul edildi.
Adım adım her alandaki kanunlar Batı ülkelerinin kanunlarından bire bir tercüme edilerek kabul edildi. Alınan bu türcüme kanunlarından birisi de 24 MART 1929 tarihinde kabul edilen İcra İflas Kanunu’dur.
Batı hayat tarzını kabul etmediği için Kurtuluş Savaşı ile Batılı Hıristiyan Avrupalıları yurdumuzdan çıkaran Kuva-i Milliye, sonraki yıllarda uğradığı dejenerasyon sonucu Anadolu’nun işgali ile yaşanacak gelişmeleri bir bir gerçekleştirdi.
Türk Toplumumuzun örf ve adetlerinden tamamen uzak bir hayat tarzını benimseyen Avrupa’ya özgü kanunlardan birisi olan İcra ve İflas Kanunu, Türk Toplumu yapısıyla uzun süre çatıştı.
Ziya GÖKALP’ın açtığı Türkçülük akımı yerine “İslam Birliği” görüşünü benimseyen Mehmet Akif ERSOY zafer kazanıldıktan sonra İSTANBUL’a dönmüş, Şapka Kanunu, Laiklik ve bunun gibi siyasal ve toplumsal hareket devrimlerini kendi inanç ve ideallerine aykırı gördüğü için TÜRKİYE’den ayrılmıştır. Milli şairimiz son günlerini genellikle yapılan bu yenilikler nedeniyle yurt dışında geçirmeyi tercih etmiştir.
Osmanlı dönemindeki ticari hayattaki kurumlar ve insanlar arasındaki ilişkilerde hakim olan anlayışlar Avrupa’ya yabancı olduğundan Batı’dan tercüme edilen İcra ve İflas Kanunu’da Türk Toplumuna ters düşmüştür.
İcra ve İflâs Kanunu 2012 yılına kadar tam 22 kez değişikliğe uğramıştır. 2012 yılı içinde de Kanunda kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. III. Yargının Hızlandırılması Paketi olarak adlandırılan, 05 TEMMUZ 2012 tarihli 28344 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6352 Sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun” ile İcra ve İflâs Kanununun çeşitli maddeleri değiştirilmiş veya bazı eklemeler yapılmış ya da bazı maddeler (veya ifadeler) yürürlükten kaldırılmıştır. İcra ve İflâs Kanunumuzda 6352 Sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin zaman itibariyle uygulanmasını belirlemek de bu açıdan son derece önemlidir. 86 yıllık kanunun tatbikatında birçok değişikliklere uğramış olsa da, İcra ve İflas Kanunu bugün dahi kökten değiştirilmeye muhtaç bir yapıda bulunmaktadır. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nda konu üzerinde hazırlıkların yapıldığı duyumlarım olup, halkımızın ihtiyaçlarına cevap verecek uygun bir değişikliğe kesin ihtiyaç vardır. Bu kanun ile birlikte Türk, İslam adetlerine uymayan yabancı kökenli kanun/kanunlarda gerekli, özümüze uygun değişiklikler ve düzeltmelerin yapılması toplum açısından oldukça zaruridir.
Selam ve saygılarımla.
Yakup MUSA
13.04.2015
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle