En Sıcak Konular

Ersoy Yıldız

Geniş Açı
Ersoy Yıldız
8 Nisan 2015

Türkiyenin Siyasal Sistem Dönüşümleri (1)



Bazen öyle yanılgılar dolaşıyor ki; Türk siyasal sisteminin hep aynı devam ettiği zannedilir. Bilgiler eksik veya yanlış olunca, olayları kendi şartları içinde değerlendirmekte zorlaşır. Oysa ki, biraz geriye dönüp incelenirse, Osmanlı’nın son döneminden beri dönemlerin birbirinden farklı olduğu görülür. Farklılıklar, yürütme dediğimiz hükümet etme ile; yasama yönünden daha dikkat çekicidir. Birbirinden farklı dönemleri iki parçada ele alabiliriz.

Önce, 1876-1923 Arası Dönem:

1) Türkiye’de önemli dönüşümün 1876’da başladığını söyleyebiliriz. Çünkü bu tarihte Meşrutiyet ilan ediliyor. Meşrutiyetin ilanı ile Türkiye, şimdikine benzer parlamenter sisteme geçiyor. Yürütme gücü bütünüyle yine padişahta toplansa da; karşısına seçimle gelmiş bir meclis çıkıyor. Bu meclise “Osmanlı Mebuslar Meclisi” denmiş.

2) Osmanlı Mebuslar Meclisinin ömrü 1 yıl kadar sürüyor. Osmanlı-Rus harbi bahane edilerek meclis dağıtılıyor. Yani parlamenter sisteme paydos deniyor.

3) Aradan 33 yıl sonra 1908’de Meşrutiyet yine ilan ediliyor. “Osmanlı Mebuslar Meclisi” uzun aradan sonra toplanırken; parlamenter sisteme tekrar dönüş yapılıyor. Parlamenter sistem kör-topal 1918 yılına kadar devam etti sayılır. Fakat, başlangıçta parlamenter sistem iyi başladı gibi görünse de; sonraki yıllarda ilginç gelişmeler yaşanıyor.  

Padişahın güçlü yetkileri teker teker azaltılıyor. Sembolik devlet başkanı konumuna doğru dönüşüyor. Belki bu yöndeki gelişme demokrasi yönünden olumlu sayılabilirdi. Fakat bu defa da iktidardaki İttihat Terakki Partisi’nin ağır baskısı başlıyordu. Bir bakıma Türk demokrasisi yağmurdan kaçarken doluya yakalanıyordu. Baskı o kadar artmıştı ki; diğer partiler İttihat Terakki ile eşit şartlarda rekabet edemiyordu. Tarihe “sopalı seçimler” olarak geçen seçimler başladı. 1913 sonrasında İttihat Terakki Partisi iktidarı bütünüyle ele geçirdi. Peki bu dönem nasıl bir parlamenter sistemdi? Bu dönemin ideal parlamenter sistem olduğu söylenemez. Uygun bir tanım olsa olsa; tek partili parlamenter sistem denebilir.

4) 1918 yılı Osmanlı savaşı kaybetmiş; İttihat Terakki de ülkeyi terk etmişti. Padişah Vahdettin de meclisin dağılmasına karar veriyor. Osmanlı mebusları evlerine, memleketlerine dönüyor. Yani parlamenter sisteme yine ara veriliyor. 1918’den 1920’ye kadar meclisin olmadığı bir boşluk bulunuyor

5) 1920’de Atatürk’ün önderliğinde meclis, TBMM ismiyle tekrar toplanıyor.  1923 yılı Cumhuriyet’in İlanına kadar da Türkiye’yi  bu meclis yönetiyor. Peki 20-23 arası döneme nasıl bir sistem denebilir? Bu dönem parlamenter sistem olarak kabul görmüyor. En çok yapılan tanım “Meclis Hükümeti Sistemi”dir. Hem Kurtuluş Savaş’ının hem Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı yıllar olduğu için; sistem de biraz olağanüstülük taşıyordu. “Meclis Hükümet Sistemi”ne kendine özgü sistem diyebiliriz. Parlamenter sisteme benzemediği gibi başkanlık sistemine de benzemiyordu. Çünkü meclis, hem yasama görevini yerine getiriyor, hem hükümet etme görevini yerine getiriyor; zaman zaman da yargı görevini üstleniyordu. Atatürk, hem meclis başkanı, aynı zamanda devlet başkanı konumundadır.

-Devamı gelecek yazıda-



Bu yazı 979 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Haziran 2015 Başkanlık Sistemi Tartışması Asıl Şimdi Başlamalıdır
    • 29 Mayıs 2015 Türkiyede Sistem Tartışması Bitmez
    • 19 Mayıs 2015 Demokrasi Yönünden Sistemler Farkı
    • 4 Mayıs 2015 3 Mayıs Türkçülük Bayramıydı
    • 1 Mayıs 2015 Amerikada Niçin Sistem Tartışması Yapılmaz?
    • 25 Nisan 2015 "Develeri Oynatmayın Beyler!"
    • 23 Nisan 2015 Cumhuriyet Mi Demokrasi Mi?
    • 21 Nisan 2015 Ermeni Meselesi Türkiye İçin Aşil Sendromu Olmamalıdır
    • 15 Nisan 2015 Osmanlı'da ve İran'da -Mezhep ve Devlet-
    • 11 Nisan 2015 Chp'nin İki Parmak Solundayız! (1946'lı Yıllar)
    • 10 Nisan 2015 Türkiyenin Siyasal Sistem Dönüşümleri (1923-1946 arası)
    • 8 Nisan 2015 Türkiyenin Siyasal Sistem Dönüşümleri (1)
    • 5 Nisan 2015 Savaşların Değişen Yüzü: Hibrit Savaşlar
    • 1 Nisan 2015 ABD Dünyanın Kontrolünü Kaybediyor Mu?
    • 28 Mart 2015 Yemen Üzerinden İranı Tartışmak
    • 26 Mart 2015 Başkanlık Sistemi mi?
    • 25 Mart 2015 Kumpaslı Mecazlar
    • 21 Mart 2015 Japonlar, Çocuklarına Hiroşima'yı ve Nagazaki'yi Niçin Gezdirir?
    • 19 Mart 2015 'Biz Anafartalara Bir Dar-ül Fünun (Üniversite) Gömdük'
    • 18 Mart 2015 Gençlerden Ecdada Mektup

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,147 µs