En Sıcak Konular

Mir Haber

Mir Söz
Mir Haber
1 Ocak 1990

3 Mayıs Türkçüler Günü ve Türkçülük Bayramı



Turancılık Davası'nın gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız - Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan "Ankara Nümayışı"'nı anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkum tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü - Bayramı adını almıştır.

Muhittin NALBANTOĞLU'NUN KALEMİNDEN 3 MAYIS :

3 MAYIS TÜRKÇÜLER'İN DİRENİŞ DESTANIDIR

Türk milletini ayakta tutan milli birlik ve beraberliğimizin temeli olan Türk milliyetçiliği ideolojisi, zaman zaman büyük aksiyonlar kaydederek bugünkü Ülkücü Hareket'e kadar gelmiştir. Bu hareketin en büyük aksiyonu ve en büyük milli direnişi ise ülkemizde 3 mayıs 1944 tarihinde yaşanmıştır.

Zamanın Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü, Alman orduları Rusya ovalarında zafere koşarak Rusya'nın kalbine doğru aktıkları yıllarda Türkiye'deki hemen bütün milliyetçi eğilimleri serbest bırakmıştır. Öyle ki yerli komünist hainleri Türk milliyetçiliğinin büyük aksiyon halinde adeta bir çığ gibi büyüdüğü günlerde sinmiş durumda idiler. Türk milliyetçileri çeşitli dergiler, gazeteler çıkarıyorlardı. Hatta daha sonraki yılların ünlü sol gazetesi Cumhuriyet bile tam bir Nazi taraftarı idi. Başyazarları Alman ordularına hergün methiyeler düzüyordu. Türk solu büyük bir bozgun içinde idi. Ancak, bazı devlet kademelerine ve okullara sızmış durumda idiler. Bunlar arasında sonraları pek büyük üne kavuşan, hatta partiler kuran adamlarda bulunuyordu.

ATSIZ'IN BÜYÜK ÇIKIŞI

Yine o yıllarda önemli Türkçü yayın organlarından Atsız Bey'in neşrettiği bir Orkun dergisi vardı. Bu derginin üç sayısında Atsız'ın zamanın Başbakanı ve Türkçü lideri Şükrü Saraçoğlu'na hitab eden iki açık mektup yayınlamıştır. Bu iki mektup ve onu takip eden diğer yayınlar aynı zamanda Başbakana birer ihbar ve ikaz niteliği taşıyordu. Çünkü, Şükrü Saraçoğlu, Meclis kürsüsünden "Biz Türkçüyüz" diye biten büyük bir söylev vermişti. Atsız'ın bu açık mektupları Türk medyasını oldukça büyük bir etki sahasına çevirmişti. Hemen bütün büyük gazeteler bu açık mektubların muhtevası doğrultusunda yorumlar ve değerlendirmeler yapıyorlardı. Sonuçta bir çok davalar açılıyor, mahkumiyet kararları, mitingler, nümayişler , gövde gösterileri, protesto toplantıları birbirini takip ediyordu. Bu arada Rusya ovalarında Alman saldırısı bir taraftan Moskova önlerinde savunmaya geçerken, öbür taraftan Rusyanın büyük endüstri merkezi olan ünlü Stalingrad şehrine dayanmıştı. Kafkas petrollerine ulaşmak isteyen Hitler, daima ileri emirleri yağdırıyordu. Fakat gerek o güne kadar Rusya'da görülmeyen korkunç bir kış ve gerekse uzun coğrafi mesafe önce bu birbiri arkasından devam eden Alman saldırısını durdurmuş, sonrada geri çekilmeye zorlamıştır. Neticede uzun süren bir çekilme ile Almanlar Rusya'dan tam bir ricat halinde kendi ülkelerine doğru geriliyorlardı. Bu defa İsmet İnönü, Ruslara büyük bir taviz verir gibi, ünlü 19 mayıs 1944 nutkunu veriyordu. Bu ünlü nutku tam bir Türk milliyetçiliği düşmanlığını da sergiliyordu. Bu ünlü konuşmayı inönü'ün locasından dinleyenlerden Sadri Maksudi Arsal'ın kızı Adile Ayda hatıralarında aradan yıllar geçtikten sonra bile İnönü'yü Türk milliyetçileri nazarında itibardan düşüren bu konuşmöayı nasıl yaptı diye hayretini gizleyememiştir. Akabinde de Türk medyasında büyük bir Türk milliyetçiliği düşmanlığı kampanyası başlatılıyordu. Sanki gizli bir el tarafından alev birden ateşlenmiştir. Başka devletlerin gayri resmi gazetesi durumundaki Ulus'un başyazarı Falih Rıfkı Atay tarafından ırkçılık-turancılık yakıştırması ile bir kampanya başlatılmıştır. Bu arada birbiri ardına gelen buna mümasil yazılar Türk basınında büyük bir kabul görüyordu. Bu arada Türk basınındaki Türkçü kalem adamları başta Prof. Dr. Zeki Velidi Togan olmak üzere Hüseyin Nihal Atsız; Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Alparslan Türkeş, Haluk Karamağralı, Cemal Oğuz Öcal ve şair Orhan Şaik Gökyay başta olmak üzere yüzden fazla milliyetçi fikir adamı tevkif ediliyordu. Daha sonra İstanbul'un Tophane semtindeki bir zindana atılmışlar, bir kısmıda ünlü Sansaryan hanının tabutluklarına tıkılmışlardı. Bu arada Reha Oğuz Türkkan gibi bazı Türkçüler de büyük işkenceye maruz bırakılıyordu. Hemen hepsinin de az çok işkence seansından geçirildikten sonra mahkemeye verildikleri görülmüştür. Uzun yargılamalardan sonra hemeh hepside uydurma iddialarla çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Elbetteki bu mahkemeler ve yargılamalar da bu meyanda devam ederek sona ermiştir.


Mahkeme sonuçları Ankara'da kurulan askeri temyiz üyeleri tarafından bütün sonuçları ile bozulmuş ve hemen hepside beraat ettirilmiştir. Bu temyiz üyeleri arasında birisi bizzat İnönü'nün harbiye sıralarından sınıf arkadaşı olan Harbiye Komutanı Ali Fuad Erden Paşa, diğeri de - daha sonraları DP listesinden milletvekili olan General İsmail Berkok Paşalardır. Bu beraat kararlarından sonra İsmet İnönü ile araları açıldığı Ali Fuad Erden Paşa "İsmet İnönü" adlı hatıra kitabını yazmıştır.

İNÖNÜ RUSLARA YARANAMAMIŞTI..

3 Mayıs 1944 yılında meydana gelen bu büyük milliyetçilik olayı elbetteki Ruslara yaranmak için, onlara bir devlet mesajı verilmek için yapılmıştır. Çünkü daha sonraları konu ile ilgili yayınlanan bütün hatıralardan ve devlet yayınlarından bu anlaşılmaktadır. Ancak öbür taraftan Ruslar bunu derhal anlamışla ve yutmamışlardır. Yani Ruslar ikna olmamışlardır. Rusyanın çözülmesinden sonra yayınlana Rus gizli belgeleri de bu durumu kanıtlamaktadır. İnönü, önce milliyetçi, daha sonra kömünistleri desteklemekle denge bir denge sağladığını sanıyordu. Fakat sonunda her ikisinde de ne kadar yanıldığını büyük bir hüsranla anlayacaktı.

DİRENİŞTEN DOĞAN BAYRAM

Hiç şüphesiz, bu 3 mayıs direnişi büyük bir türk milliyetçiliği direnişi idi. Komünistlerin en azgın zamanında kendi hayatını ve bütün istikbalini ortaya atarak mücadele sahasına inen Türkçüler arkalarında bütün bir Türk milletinin bulunduğunu biliyorlardı. Ancak başlarına gelen ve hükümet tarafından yağdırılan yıldırımları da göğüslemek durumunda kalıyorlardı. Onların katlandıkları bu büyük direniş Sovyetler Birliği'nin dağılması ile ne kadar haklı yolda olduklarını da kanıtlamıştır. Bugün her yıl onların tevkif edilip ağır şartlar altında idam talebi ile yargılandıkları gün olan 3 Mayıs günü bir Türkçüler Bayramı halinde kutlanmakta ve canlandırılmaktadır.

Her kurtuluş hareketimizin temelinde Türk milliyetçilerinin himmetleri ve fedakarlıkları yatmaktadır.

Bütün Türkçülerin 3 Mayıs Bayramı kutlu olsun…

 



Bu yazı 1,748 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Mart 2020 Vatandaşlar Ev Hapsine Çağırılırken Hapishaneler Boşaltılsın Ne Demek!
    • 11 Mart 2020 Koronavürüs'ten Değil Sigaradan Kork!
    • 8 Mart 2020 Müslümanların Arasını Bir Rus'un Bulması Ne Acı!
    • 28 Şubat 2020 Türk Askerine Şehit Diyemeyen Bir Kısım Solcular
    • 15 Şubat 2020 Parti İçi Demokrasi mi Elzem Yoksa Parti Disiplini mi?
    • 8 Şubat 2020 KKTC Bir Türk Düşmanı Tarafından Yönetiliyor
    • 7 Şubat 2020 Türkiye Üzerinde Kara Bulutlar Dolanıyor
    • 9 Ocak 2020 Kapanan Star ve Güneş Gazetelerinin Okurları Buhar Oldu
    • 17 Aralık 2019 Kanal İstanbul'un Fikir Babası KİM?
    • 13 Aralık 2019 Ahmet Davutoğlu Konuşmasında ''FETÖ'' Yer Verdi mi ?
    • 17 Mart 2019 İnsanı, Demokrasiyi,Bilimi Vatanı ''Terör Örgütü''yle Korumak
    • 10 Mart 2019 23 Nisan Çocukları Gibi Kadınlar Günü Kutlamak
    • 18 Şubat 2019 Mustafa Yıldızdoğan Kaçırdığı Eşi ile Ozan Arif'e Sığınmıştı
    • 12 Ekim 2013 MHP'li Başkan Behçet Saatçı ''Gezi Kurbanı'' mı Oldu?
    • 8 Mayıs 2013 Seksenler'den PKK Açılımı
    • 10 Mart 2013 Polat Alemdar BDP'Lİ mi Oldu?
    • 2 Mart 2013 Ey Türk Basını(!) Bir Türk Bilim adamı Duma'da Konuştu Duydunuz Mu?
    • 10 Ekim 2012 ''Eyaletleşme tasarısı'' TBMM gündeminde
    • 13 Eylül 2012 ''İstanbul Nasıl Düzelir?'' Sorusunun Artık Cevabı Yok
    • 31 Ağustos 2012 Fikri Şemşiye ya da Baston Olarak Kullanmak

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,309 µs