En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
28 Ocak 2015

Siyaset - Medya Cambazları



Güzel rol yapıyorlar. Yetenekliler, becerikliler. Değerler adı altında; din-iman, demokrasi, insan hakları, hukuk sloganları altında ben ve öteki ayrımcılığını sürdürüyorlar.

 

Baskının ve sömürünün hissedilmemesi için sürekli gerilim ve çatışma olmasını istiyorlar. Çıkar ilişkisi olanlar da buna uygun hareket ediyor.

 

Yüzyıllar boyunca Türklerin doğal müttefiki olan halklar birer birer koparıldı. Şimdi ise yeni bir oyun daha sahneleniyor.

100 yıldır başarılmayan sinsi ve hainane plan; gerçekleştirilmek isteniyor.

 

Dün dündür, bugün bugün diyenler, dost ve kardeş dediklerine bir anda arkasını dönenler, kime nasıl güven verebilir ki.

 

Her konuda yapılan açıklamalarla, toplumsal-tarihsel belleğimizde kaos yaratılmaktadır. Açıklamaların bizzat kendisi bir tür zihinsel kaos yaratma silahıdır. Toplum olarak hepimiz aynı zihinsel saldırı altındayız. İnsan beyni olaylar arasında mantıklı matematiksel denklemler kurarak, eşleştirme yaparak zihinsel faaliyet yapar.

 

Açıklamalarda ise, bütünsel olan hiç bir şey yok, bağlantı yoktur, parçalar orda burda uçuşuyor! Yani açıklamalar beyni dağıtmak üzere kurgulanmış! Sürekli asimetrik durumlarla insan beyni aptala döner.

 

Yapılan yorumların başı ile sonu arasında bağ yoktur, sözcükler arasında bağ yoktur, ne ile suçlandığınızın bile mantıklı bir tarifi yoktur, iddia edilenler arasında bağ yoktur, görüşlerin başı ile sonu arasında bağ yoktur.

 

Bağlantısızlık beyinde kaos yaratır, akıl denilen zihinsel faaliyet bağcıklarını kırar.

 

Görüşlerdeki tutarsızlıklara düzgün bir mantıkla cevap vermek mümkün değildir. Parçaları asla diğerleriyle yan yana gelemeyecek bir pazıl konulmuştur önümüze ve acaba düzeltmeyi başarır mıyım diye oynadıkça zihinde yaptığı tahribat derinleşecektir.

 

Bu bozuk pazılla en zihni açık insanların bile bundan zarar görmesi, bu hukuk kaosunun arkasındaki güçlerin istediğidir.Hedefleri, ne olup bittiğini anlamakta zorlanan bir toplum yaratmak, algılama seviyesini altının altına çekmektir. Altı, maymunların zeka düzeyidir. 

 

Böyle bir kitlesel zihin çökertme silahı ilk kez Türkiye'de bir tarihi hesaplaşmada kullanılmaktadır. Bu silahı ters teptirmek üzere; bu hukuk kaosuna cevap vermeyi reddetmek ve gerekçesini kamuoyuna açıklamak gerekir.

 

Zihinsel saldırı silahını tesirsiz hale getirmenin tek yolu; düşmana bu silahı fark ettiğini söylemektir. Ancak o zaman beynimiz bunu önümüze konulmuş zehirli yiyecek olarak görür ve kendini korumaya alır. Yani pazılın bozuk olduğunu bilirsen, üzerinde hiç kafa yormazsın ve böylece beynini de tehlikeden korumuş olursun.  Bununla mevzi kazanan insan, özgüveni yüksek bir şekilde, açık zihinle asıl yapmak istediği zihinsel faaliyetleri yapabilir.

 

Adaletin benden yana benden karşı ikilemesine göre dağıtıldığı, Hukuk-Yargı konusundaki çatışmalar aracılığıyla, toplumsal-tarihsel belleğimizi dağıtma ve zihin çökertme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktayız.  Bu gerekçeyle çarpıklıkları somut örneklerle konuşmak ve çelişkileri ortaya koymak gerekir.

 

Yapılması gereken ise; yanlışları bul oyununa çevirmek, birbiriyle zıt olan, tarihleri örtüşmeyen, sözcük kuralsızlıklar gibi cümle bozuklukları gibi denge bozukluklarını bulmak. İşte o zaman bu bir zeka geliştirici oyuna dönüşür, zihnimize saldıran tarafı bozguna uğratır.

 

Cambaza bak oyunu sarhoşluğundan başka türlü kurtulmak mümkün değildir.

 

Günün Sözü: Okuyan, araştıran, bilen, düşünen insan, biat etmez, oyuna getirilemez.

 



Bu yazı 720 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,695 µs