En Sıcak Konular

Hakverdi Murat Merdamert

Mefkure
Hakverdi Murat Merdamert
1 Ocak 1990

Türklüğü Bu Millet Korur !



23 Nisan 1920'de kurulan Büyük Millet Meclisi'nin,kuruluşundan  6 gün sonra, 29 Nisan 1920'de batının işgalı altında olan ülkeyi kurtarmak için çıkartığı kanunun adı; "Hıyanet-i Vataniye" (Vatana İhanet) Kanunu'dur.

Bu kanunun kabulunden tam 88 yıl sonra,2008'ın 29 Nisan'ında,aynı ismi taşıyan "meclisin" iktidar partisini oluşturan  milletvekilleri ,TCK'nın 301. maddesinde bazı değişiklilere gitmek için mesai yaptılar.6 saatlik bir uğraş sonunda ,sabaha karşı  iktidar partisinin oyları ile değişiklik kabul edildi.
 
İçinde olunan haftanın adı,"Milli Egemenlik (hakimiyet) Haftası"dır.

Millet,elinde bulunduğu iddia edilen ama bugüne dek hiç kullanamadığı hakimiyetini,vekilleri vasıtasıyla meclise vermiştir.Zaten meclisin duvarında da "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazar.

Değiştirilen  TCK'nın 301.maddesi, vekalet ettikleri insanların haysiyetini,şerefini kuruyan bir kanundur.

Milli Egemenlik Haftası'nın içinde,hem de vatana ihanet kanununun kabulünün  yıl dönümünde,AB'nin dayatmaları neticesinde,"Türklüğü aşağılamayı cezalandıran"  bu kanun değiştirildi.Avrupa Birliği’nın dayatması diyoruz,çünkü adamlar saklamıyorlar,değişikliğin ardından duydukları memnuniyeti hemen bildirdiler.

Kanunda görünürde çok değişiklik yok.Denebilir ki, değişikliğe karşı olanların kızdığı kadar, destekleyenlerin de sevincine değecek bir şey yok.Çünkü kanun değişikliğinde "Türklüğü" yerine "Türk Milleti" cumhuriyeti yerine "Türkiye Cumhuriyeti" ibareleri kullanılmış.Zaten Adalet Bakanı da diyor ki,"Türklüğü yerine 'Türk Milleti'ni koyuyoruz,'Türk Milleti'nden niye gocunuyorsunuz"?

Türk Milleti'nden elbette gocunulmuyor.Fakat, iktidarın  anladığı "Türk Milleti",Anayasa ile sınırlı "resmi"  bir millet kavramı.Oysa Türklük,bütün Türk Alemi'ni ezelden-ebede  içine alan geniş bir çerçevedir.

17 Nisan 2008 tarihli Zaman Gazetesi'nde bu değişikliği savunan AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Ergün, iki kavramın birbirinden farklı olduğunu söylerken 'Türk milleti' ve 'Türklük' tanımlarına ilişkin,"Türk milleti tanımı daha kuşatıcıdır ve etnik değildir. Türkiye'de yaşayan Kürtler, Araplar da bu tanımın içine girer. Kırgızlar, Azeriler ise girmez." diyerek milliyetçilerin  taşıdığı endişelerin haksız olmadığını beyan etmişti.Yani 'Türklüğü' daha kuşatıcı buldukları için,kendilerince daha kapsayıcı olduğunu düşündükleri "Türk milleti" tabirini tercih etmişlerdi.

Prof.Dr.Erol Güngör bir yazısında ; “Bugün Türk denince Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve ana dili Türkçe olan insanlar akla geliyor.Halbuki yeryüzünde ana dili Türkçe olup da bizim sınırlarımızın dışında yaşayan milyonlarca insan vardır.Demek ki, Türklerin bugünkü Türkiye' ye gelmeden önce de bir tarihleri vardı. Bu tarih boyunca çok çeşitli ülkelere yayılmışlar, oralarda devletler kurmuşlardı” diyerek, anayasa ile sınırlı "Türk Milleti" tabirinin, ne coğrafi,ne de tarihi bir dayanağının olmadığını ortaya koyuyor.

''Türklük' kavramının Türkiye'nin içi ile sınırlı olmadığı kesindir.TCK'da ifade bulduğu şekli ile Türklük; "Türklere has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlıktır".Bu tanımlamaya göre,Kosova Türklerinden, Kerkük Türklerine,oradan Uygur Türklerine,dolayısı ile bütün Türk Cumhuriyetlerine,Özerkliklerine,Muhtariyetlerine kadar geniş bir coğrafya eski kanun kapsamına giriyordu. Türkiye dışındaki Türklere yönelik sözlerden dolayı da 'Türklüğe' hakaret davası pekala açılabiliyordu.Şimdi bunun önü kesildi.

Türklük kavramına olan olan husumet,İsmail Gaspıralı Bey'in;” dilde, fikirde, işde birlik” mefkuresiyle varacağı istikamet olan “Türk Birliğini”nı çağrıştırıyor olmasıdır.Aslında,”Türkiyeci” zihniyetleri,”Türk Milleti’ne de karşıdır ama ellerinde başka materyal yok.

Adalet bakanı aynı gün meclisteki  konuşmasının sonunda, "Türklük ve Türklüğü korumak, Cumhuriyeti korumak kimsenin tekelinde değildir. Türklüğü de cumhuriyeti de bu Meclis, bu millet korur'' dedi.

Türklük ve Türklüğü korumanın,şu an ki meclisi dolduranların ekseriyetinin umrunda olmadığını "oylama" ve "meclise katılım" göstermiştir.Bu sebepten bu meclisten böyle bir beklentimiz yok.

Fakat cümlenin sonundaki üç kelimelik ifedeye inancımız tamdır:
Eğer meclis koruyamazsa ,
".....bu millet Korur !"

Not : Türk Milliyetçiliği'ne gönül verenlerin günü olan, "3 Mayıs Türkçülük Bayramı" kutlu olsun.
 



Bu yazı 1,741 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Haziran 2023 Başbuğum Size Bir Maruzatım Var!
    • 26 Mart 2023 ''Işıklar İçinde Yatsın'ın Dayandığı Kaynak
    • 13 Şubat 2023 Yıkıldım Depremde Enkazda Kaldım
    • 1 Eylül 2022 Karakoç'u Umuttun mu Mihriban?
    • 2 Mayıs 2022 Munik Ana
    • 19 Mart 2022 ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' Nasıl Olacak?
    • 11 Şubat 2022 Fazıl Merdamert Destanı
    • 19 Aralık 2021 Devlet Babadır Banka Değil
    • 29 Mart 2020 Cuma Namazı Bundan Sonra Farzı Kifaye mi Oldu?
    • 20 Mart 2020 Hürriyet Olmayan Yerde Cuma Namazı Kılmak Caiz Değildir
    • 13 Mart 2020 Salgın Hastalık Olan Yerlerde Cuma Namazı Kılınamaz!
    • 9 Mart 2020 Allah Belamızı Çoktan Vermiş de Farkında Değiliz!..
    • 24 Şubat 2020 Neden İlle de Su Manzarası?
    • 5 Ocak 2020 9 Işık'ı 1 Ampule Bağlamak
    • 6 Aralık 2019 Müslümanın 12 Ödevi
    • 27 Kasım 2019 Anlarsın yalan Dünyayı
    • 19 Şubat 2019 Göçtü Gitti Ozan Arif -Sagu-
    • 15 Şubat 2019 ''Çağrımız İslam'da Dirilişedir'' ve OZAN ARİF
    • 12 Ocak 2018 Beyin Yetmezliği
    • 1 Eylül 2017 Aldığı Nefese Hükmedemeyen İnsan

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,658 µs