Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
1 Ocak 1990
Mareşal Cumhurbaşkanı olmalı
Atatürk´ün, kendisinden sonra Mareşal Fevzi Çakmak´ın Cumhurbaşkanı olmasını istediğini yazmıştım.
Okuyucularımdan merak edenler olmuş. Kaynak soruyorlar. Atatürk´ün son Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak´ın kitabı... Kitabın adı:
"Atatürk´ten Hatıralar" (Yapı Kredi Bankası 50. Yıl Yayınları).
"Atatürk, bir aralık sözü Devlet Reisliği´ne getirerek şu mütalaada bulundu:
Elbette söz ve seçim hakkı millet´in, ve onun temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi´nindir, yalnız Ben, bu meseledeki mütalaamı ifade edeceğim:
Evvela, akla İsmet Paşa gelir. Evet. O, memlekete pek çok hizmetler ifa etmiştir. Fakat nedense, umumun sempatisini kazanamadığı görülüyor. Bu yüzden durumu pek de cazip olmasa gerek...
Bir de Mareşal Fevzi Çakmak var."
"O memlekete hem büyük hizmetler etmiş, hem de herkesle iyi geçinmiş, selahiyet sahiplerinin mütalaalarına daima kıymet vermiştir. Kimse ile kavgalı değildir. Bu itibarla bence, Devlet Başkanlığı için en münasip arkadaş odur. Gerçekten kendisi, ordu işleri ile uğraşmaktan çok hoşlanır, belki ordudan ayrılmak istemez. Ama Cumhurbaşkanlığı´nda aynı zamanda Başkomutanlık mevkiinde olacağından, bu meşguliyetine devam imkânı her zaman var olacak demektir. Öyleyse, yasal bir yol bulunup kendisi aday gösterilirse çok iyi olur sanırım."
"Bu konu üzerinde biraz konuştuk, sözlerinden anladım ki İsmet Paşa´nın eleştiriye tahammülsüzlüğünü hoş-görürlük duygusunun yetersizliğini gerek hükümette, gerekse başında yetki ve sorumluluk sahibi arkadaşlarının makam ve haklarına -yeteri kadar- hatta bazen hiç itibar etmeyerek, her işte kendi istek ve düşüncesini yürütmeğe çalışmasını beğenmemekte, bu hal ve alışkanlığı ile -ilk günden beri hedef tutulup varılması için mücadele edilen gayeye tamamen aykırı- olarak memleketi, o zamanlar Avrupa´da mevcut bazı şef yönetimlerine götüreceğinden endişe etmektedir." "Belli ki Rahmetli Recep Peker´in bir Avrupa gezisinden sonra partisinin son kongresine teklif edilmek üzere hazırlanıp, İsmet Paşa tarafından imza edilen Nizamname ve programın FAŞİST esaslarını unutmamış ve bunlar kafasında yer etmişti."
"İnönü´nün, Cumhurbaşkanlığı´na geçer geçmez hiçbir ciddi sebep ve lüzum olmadan kendisini MİLLİ ŞEF ve Partisinin DEĞİŞMEZ GENEL BAŞKANI ilan ettirmesi ve bu durumu hür dünya ile birlikte yurdumuzda da alıp yürüyen fikir cereyanlarının yarattığı güçlü dalgalar çarpıncaya kadar sürdürmeye uğraşması, derin ve uzak görüşlü büyük adamın duraksamalarının ne kadar haklı olduğunu ispat etmiştir."
Konu günceldir ve gündemle ilgilidir. Çünkü Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak´ın ehl-i tarik ve dindar bir kimse olduğunu elbette biliyordu. Bilerek de ordunun Genelkurmay Başkanlığı´nda tutmuş, kendisinden sonra cumhurbaşkanı olmasını istemişti...
Bu yazı 1,146 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Şubat 2011
Mehmet Akif Arnavut mu?
-
12 Ocak 2011
Nasıl Bir Türkiye?
-
3 Ocak 2011
Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
-
19 Aralık 2010
Yüce Kuran ve Çevirileri
-
5 Aralık 2010
Kalkanın Ardındaki Planlar
-
24 Kasım 2010
3997 Kitap Okuyan Adam
-
19 Kasım 2010
Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
-
10 Kasım 2010
İranla Dost Olmayalım mı?
-
31 Ekim 2010
TÜSİADın Adı Ne Olacak
-
25 Ekim 2010
Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
-
19 Ekim 2010
Padişahlığı İsteyen Parti
-
8 Ekim 2010
Maun Suresinin Anlamı
-
17 Eylül 2010
Milli Birliğe açılalım
-
30 Ağustos 2010
İslamda Tarikat
-
25 Ağustos 2010
İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
-
22 Ağustos 2010
Atatürk dindar bir insandı
-
12 Ağustos 2010
Milli İrade ne ister?
-
5 Ağustos 2010
Hangi Milliyetçilik?
-
25 Temmuz 2010
Evet mi? Hayır mı?
-
11 Haziran 2010
Cihat Kültürü ve İslamda Cihat
Yorumlar
+ Yorum Ekle