En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
18 Ağustos 2014

Dönekler ve Hatırlattıkları



Tarih; kişilikli, tutarlı, düşünen, yazan ve yönetenleri hatırlatır.

Yine aynı zamanda çıkarı için önceki düşüncelerinin ve uygulamalarının tam tersini savunan dönekleri de hatırlatır.

 

Dönekler tarihin her döneminde var olmuştur. Bu bir kimlik, kişilik konusudur.

 

Dünün Avrupa ve ABD karşıtı İslamcılar birer birer dönüyorlar. Tarikatlar, cemaatlerde yuvalanan sapkın, kökenleri belirsiz dönmeler, dünyevi zevkleri tadınca dönüveriyorlar.

 

Dönekler; batılı stratejistler eliyle yetiştirildiler. Beyinleri yıkandı. Makam, iktidar, servet ve şöhret zafiyetleri tespit edilerek kullanıldı. Arap baharı denilen Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu kasıp kavuran fırtına da batıya teslim olandönme dönekler öncü rolü oynuyor.

 

Bakın; Büyük Türk İslam hukukçusu Numan Bin Sabit (İmam-ı Azam)’e yaşadığı dönemin Emevi ve Abbasi devlet yönetimleri; kendileri rahat etmeleri için, halkın saygınlığını kazanan inançlarından ödün vermesi, yani dönek olması için önemli görevler (koltuklar) teklif etmişler ama İmam-ı Azam Ebu Hanife’yi yolundan döndürmeyi başaramamışlardır.

 

Bundan ötürü kendisine ceza olarak büyük işkenceler yapmışlardır.

 

Bu durumu, devrin önemli düşünürlerinden biri, özet olarak şöyle tanımlamaktadır…

“İmam-Azam Hanife saltanatın azabını, Ahiret’in azabına tercih etmiştir”

 

Şayet şahsına önerilen önemli görevleri koltukları kabul etseydi, gerçek anlamda din ve ahlak akidelerine uymayan icraatlara; saltanat ve dünya nimetlerine esir olma uğruna, bile bile ortak olacak ve öldüğünde Ahiret’te Allah’ın büyük gazabına uğrayacaktı…

 

Onurlu kişiler; dönek olmamak için, iktidarın işkencelerine katlanmayı seçmiştir.

 

İttihat ve Terakki’nin üç önemli isminin “dönmelik, döneklik öyküleri.

Bunlardan biri Mısır asıllı Aziz Ali Paşa… Önce devletin birliğini korumayı amaçlayan İttihat ve Terakki’nin üst düzey isimleri arasına girmiş ve hayatının önemli bir bölümü Bulgar ve Rum ayrılıkçıların peşinde geçmiş… Sonra jöntürk (biz bunların bugünkü uzantılarına kısaca liboş diyoruz) olmuş… Ve en sonunda Arap milliyetçiliğini seçmiş!

 

İkincisi Kürt Şerif Paşa… O da önce devletin birliğinden yana olan ve ayrılıkçılara karşı savaşan bir ittihatçı, sonra jöntürk ve en sonunda Kürt milliyetçisi olmuş…

 

Ve üçüncü kahraman; önce ittihatçı, sonra jöntürk ve en sonunda Arnavut milliyetçisi olan Prens Dukagjinzade Basri…(Orhan Koloğlu, Üç ittihatçı)

 

“Anadolu direnişi bir blöftür. Avrupa medeniyeti Anadolu’yu bu zararlı haşereden temizleyecektir. Hüküm galibindir. Medeniyeti temsil eden İngiltere gibi bir devlete itiraz etmek küstahlıktır.” (Rıza Tevfik, ‘Feylezof’, 1920)

 

Peki bugünün dönekleri yani dünün döneklerinin torunları ne diyor?

Ne kadar acıdır ki, Kendi milletinin, insanın acılarına sırtını dönen, sözde ve sahte ülke aydınlarının yaptıklarına bakınız.

 

Kendi ülkelerinin insanlarının acılarını bilmiyor, görmüyor, duymuyorlar.

Çünkü bu topraklar; yüzlerce yıldır her kademede on binlerce dönekliğe tanıklık etti…

 

Fakat tarih çoğumuz için okul yıllarının sıkıcı ve ezbere dayalı bir dersi olmaktan ibaret olduğu için; dönekler yeterince anlatılmıyor, bilinmiyor.

 

Gerçek olan ise şudur: günümüz dönekleri, tarihte varolan döneklerin torunlarıdır.

 

GüNün Sözü: Bakmazsan görmezsin, görmezsen şikayet etmezsin.



Bu yazı 814 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,819 µs