Konuk Yazar-Türkiye
Yavuz Bülent Bakiler
4 Şubat 2013
Türk Olmak Şereftir
Türk olmak şereftir -1-
1986 yılında Prof. Dr. Hayrettin Kahraman'la Pakistan'a gittik. Devlet Başkanı Ziya-ül Hak sağdı. Başkent İslamabad'da çeşitli toplantılara birlikte katıldık. Bir gün bizi, Pakistan asıllı bir profesörün evine götürdüler. Yaşlı-başlı bir zat idi. Sohbet esnasında dedi ki:
-"Türk olmak bir büyük şereftir. Siz Millî Mücadeleye başladığınız zaman, bir yakın arkadaşımla birlikte Türkiye'ye gelmek ve Türk ordusu saflarında düşmanlarınıza karşı savaşmak istedik. Burada, ilgililere resmen başvurduk. Bize dediler ki: 'Yaşınız daha 18'i doldurmamış. Bu bakımdan gidemezsiniz!' Türk ordusuna katılmak Türklerle beraber olmak bizim en büyük arzumuzdu, olmayınca çok üzüldük. Türk olmak şereftir!"
Devlet başkanı Ziya-ül Hak bizi, bir öğlen yemeği için Beyaz Saray'ına davet etti. Pakistan Büyükelçimiz Bâki İlkin'di. Yemekte o da hazırdı. Ziya-ül Hak'a dedim ki:
-Efendim! Türkiye'de biz deriz ki: Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur; Pakistanlılar müstesna. Biz Türk milleti olarak Pakistan milletini çok seviyoruz!
Ziya-ül Hak'ın cevabı hepimizi düşündürmelidir:
-"Biz de Türk milletini çok seviyoruz. Siz Millî Mücadele için cephelerde çarpışırken biz daha İngiltere hâkimiyetinden kurtulmamıştık. O yıllarda bir Şeyhülislamımız vardı. İsmi Şeyh Ahmed Bedevi idi. İngiltere hükûmeti, bizim Şeyhülislamımıza çok baskı yaptı. Ondan, sizin Millî Mücadelenizi kötüleyen bir fetva almak istedi. Şeyh Ahmet Bedevi İngiltere devletine dedi ki:
-Siz değil, Türkler gelip burada benim dilimi kesseler ve dilimden ayaklarına çarık yapsalar, ben ne Türklerin Millî Mücadeleleri aleyhinde bir tek söz söylerim, ne de bir fetva yazarım!
Bizim Şeyhülislamımız, İngiltere devletinin bütün baskısına rağmen söylediği gibi davrandı ve onlara ne bir fetva verdi ne de Türkiye aleyhinde bir tek kelime söyledi. Biz de sizi çok seviyoruz!"
***
Görmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. NATO'dan müttefikimiz olan hiçbir Avrupa ülkesi bizi sevmiyor. Bunu nereden çıkarıyorsun diye sorabilirsiniz. Gittiğim her Avrupa ülkesinde gördüm ki orada devlet PKK ihanetini destekliyor. Aynı zamanda Alevi kardeşlerimize kol kanat geriyor. Bunu, Kürtleri sevdikleri için mi yapıyorlar? Aleviliği bildikleri için mi öyle davranıyorlar. Hayır! Hayır! Hayır! Adamlar Türk'e ve İslâma düşman oldukları için kuyumuzu -NATO antlaşması içinde bile- kazmaya çalışıyorlar.
Şimdi Türkiye'de, birçok aydınımızın ve tabii olarak halkımızın çok büyük bir kısmının bilmedikleri dolayısıyle hiç düşünmedikleri bir husus var: Devlet-i Aliyye. 1595 yılında, 23 milyon 337 bin 600 km2 üzerinde idi. Doğu ve Batı dünyası bizi kırpa kırpa, bize vura vura getirip 780 bin km2 üzerine yatırdı. Yani biz bugünkü Türkiye büyüklüğünde 30 Türkiye kaybettik. Bilmiyoruz ki, bilmiyorlar ki, bu devlet yıkıldı mı, bu ordu dağıldı mı, Doğuda ne Kürt, ne de şurda-burda Alevi ve Sünni kalır. Ermenilerin ve Yahudilerin büyük devlet politikalarını bilmeyenlere, millî dostumuz ve 72 dilli dostumuz Amerika'nın Büyük Orta Doğu Politikasına dudak bükenlere hiçbir şey anlatamayız. Anlatamıyoruz.
Şimdi Türkiye'de, Türk'e Türklüğe, Türkiye'ye karşı dehşetli bir küçümseme, suçlama, yok etme hareketi başladı. Hemen her gün, birtakım cahil, gafil ve hain insanların yazılı ve sözlü beyanlarıyla karşı karşıyayız. Sanki bin metre çapında, bin metre uzunluğunda bir lağımın baştan sona patlaması gibi, iğrenç üstü iğrenç bir manzara önündeyiz. Bu hâl, bir milletin topyekûn intihar girişimine hazırlanması demektir.
Türk olmak şereftir -ll-
Sapla samanı birbirine karıştıranlar var. O bakımdan, yerinden kalkan Türklüğü, Türk milletini kötülemeye çalışıyor. Irkçılığı reddeden yeni ırkçılar, tarihimiz boyunca ırkçı olmayan, ırkçılık yapmayan milletimize saldırıyorlar. Bir insanın kendi soyunu-sopunu, yani kendi ırkını sevmesi başkadır, ırkçılık yapması başka. Irkçılık: Başka ırktan olan kişilere hayat hakkı tanımamaktır. Onları devlet ve millet hayatının dışında tutmaktır. Bir ırkı, topyekûn suçlu saymaktır. Mesela Hitler ırkçıydı. Yahudi milletini topyekûn suçlu sayıyordu. 6 milyon Yahudiyi modern fırınlarda yaktırması Alman ırkçısı olmasındandı. İngilizler, Fransızlar, Ruslar tarih boyunca dehşetli ölçülerle ırkçılık yaptılar. Mesela İngilizler, Avustralyaya girdikleri zaman, yerli halk olan Aborjinlerden 65 bin kişiyi kumlara gömerek (bir futbol topuna vurur gibi) kafalarını tekmeleyerek öldürdüler. Bir devlet hiçbir suç işlemeyen, kendi işinde gücünde olan insanları, onlar sırf falan filan ırktandır diyerek, nasıl sürmeye, öldürmeye, yok etmeye çalışır? Mesela Rusyada Komünist idareciler, devlete başkaldırmayan, hiçbir suç işlemeyen yüz binlerce Ahıska Türkünü, Kırım, Türkistan ve Azerbaycan Türkünü sürmüşler, öldürmüşlerdir.
Ermeniler, bizim aydınlarımızın, halkımızın katiyyen okumamalarından, öğrenmemelerinden istifade ederek, 1915 yılında, Ermeni soykırımı yaptığımızı iddia ediyorlar. Milyon kere, milyar kere yanlıştır. Biz Ermenilerle ilk defa Anadolu topraklarında 1071 Malazgirt Zaferinden sonra karşılaştık. 1071 yılından 1915 yılına kadar, yani tam 840 yıl onlarla çok insani ölçüler içinde yaşadık. Ama biz, 1914 yılında Birinci Dünya Harbine girince, Ermenilerin çok büyük çapta ihanetine uğradık. Ordumuz Ruslarla çarpışırken, arkadan da Ermeni çetelerinin hücumuna uğradı. Ermeniler Doğu Anadoluda on binlerce Kürtü ve Türkü kuyulara atarak, sulara gömerek, camilere doldurup yakarak, duvarlara çivileyerek...çok vahşiyane usullerle öldürdüler. Türk-Ermeni savaşı ve sürgünü, Ermeni ihanetinden sonra başladı. Biz, tarihimiz boyunca ırkçılık yapmadık. Aksine, başka ırktan olanlar, bizim içimizde paşalar gibi yaşadılar. İşte çok önemli bir örnek: Meşhur tarihçilerimizden İsmail Hami Danişmendin 6 ciltlik bir eseri var. İsmi: Osmanlı Tarihi Kronolojisi. O eserin 5. cildinin 125. sayfasında, İsmail Hami ciddi bir araştırmayı ortaya koyuyor. Diyor ki: 623 yıllık Osmanlı tarihinde, Sadrazamlık yani Başbakanlık makamına 215 kişi oturdu. Bu sadrazamlardan sadece 78i Türktür. 137 Sadrazam ise Arnavut, Boşnak, Rum, Hırvat, Ermeni, İtalyan, Abaza, Çerkes, Çeçen, Bulgar, Pomak, Sırp, Rus... milletindendirler. Irkçı bir devlette böyle bir uygulama olur mu?
Bugün Türkiyede, en kanlı ırkçılığı, PKK ve sevdalıları yapmaktadırlar. Cumhuriyetimizin ilanından sonra, Kürt asıllı milletvekillerimiz, bakanlarımız, Meclis başkanlarımız, Başbakanlarımız, Cumhurbaşkanlarımız olduğu halde, Kürt ırkçıları, Kürt vatandaşlarımıza da Türklere de adeta kan kusturmaktadırlar. Sonra da kalkıp Türk ırkçılığından şikayet etmektedirler.
Neredesin ey akıl! Ey insaf! Ey vicdan!..[2]
Kaynak:
[1] http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?ID=563600#.USteHKLxqCk
[2] http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?ID=563723#.USteUqLxqCk
Bu yazı 1,318 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Mart 2013
Allaha ısmarladık
-
10 Mart 2013
Anıtkabir'de Kral Abdullah'ın gözyaşı
-
4 Mart 2013
Hocalı'da Ermeni ve Rus vahşeti
-
25 Şubat 2013
Ah Enver Ağabey!
-
24 Şubat 2013
Sinoplu gençleri kim tahrik etti?
-
18 Şubat 2013
Kemalizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur
-
4 Şubat 2013
Türk Olmak Şereftir
-
21 Ocak 2013
Nazım Hikmet'e niçin saygı duyayım? -ll-
-
14 Ocak 2013
A. Menderes'e tekme tokat dayak, Apo'ya renkli televizyon
-
13 Ocak 2013
Terör biter mi dersiniz?
-
31 Aralık 2012
Soner Yalçına Açık Mektup
-
25 Kasım 2012
Turan Yazgan Hoca da...
-
23 Ekim 2012
Fazıl Say cayırtısı
-
21 Ekim 2012
MHP Devlet Bahçeli'yle büyümüyor, büyümeyecek!
-
8 Ekim 2012
Atsız Şaman mıydı?
-
1 Ekim 2012
Balyoz davasının hakimi ben olsaydım...
-
9 Haziran 2012
Abdurrahim Karakoç (1932-2012)
-
9 Nisan 2012
Ordumuzu siyasete bulaştırmamak
-
1 Nisan 2012
Türk Ocakları 100 yaşında
-
5 Mart 2012
Hocalı mitinginde bir yanlışımız
Yorumlar
+ Yorum Ekle