İslam'a Davet
Altuğ Öztürk
18 Ekim 2012
Şeytan'ın Varlığının Farkında mısınız?
İblisin Cennetten Kovulması:
Allah, ilk insanı topraktan yarattı ve meleklere, Ona secde etmelerini emretti. İblis hariç melekler, Âdem e secde etti. İblis ise büyüklendi. Allah Dedi ki: "Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?" (Hicr Suresi, 32)
İblis Dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim." (Hicr Suresi, 33)
Allaha karşı gelen iblis böylece cennetten kovuldu ve lanetlendi. Bunun üzerine iblis Dedi ki: "Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım." "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna." (Hicr Suresi, 39-40)
Böylece şeytan yeryüzündeki görevine başladı ve insanları Allahın yolundan saptırmak için elinden geleni yaptı. Çabaları kıyamet gününe kadar devam edecek olan iblis, yani şeytan, bugüne kadar yanına pek çok yandaş topladı, halen de toplamaya devam ediyor.
Peki, bizler onun yandaşları arasında mıyız? Şeytanın sinsi yöntemlerinin farkına varabiliyor muyuz?
Şeytanın Sinsi Yöntemleri:
Şeytan, inananları Allah yolundan saptırmak için sinsi planlar ve tuzaklar kurarak nefislerinin hoşlarına giden şeyleri kullanır ve onları günaha sürüklemeye çalışır. Günah ve kötülükleri zararsız ve meşru göstererek onları aldatmayı amaçlar. İman edenlerin dosdoğru yoluna kurulup onlara sağ ve sol yanlarından, önlerinden ve arkalarından sokulur. Allahın adını kullanarak insanın temelde iyi bir şey yaptığını düşündüren bir sistem kurar.
Kuran'da insanlar, şeytanın Allah'ın adını kullanarak aldatmasına karşı şöyle uyarılırlar:
"Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı da, sizi Allah ile aldatmasın. Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır. " (Fatır Suresi, 5-6)
Şeytan, insana din ahlakını yaşamakla özgürlüğünün kısıtlanacağını düşündürür. İman etmedikleri takdirde onlarında diğer insanlar gibi özgür ve başına buyruk yaşayacaklarını telkin eder. Dünyaya bir kere geldiklerini ve hayatın tadını doya doya çıkarmalarını fısıldar. Allahın yasakladığı, haram kıldığı her şeyi yapmaları için onları kışkırtır. Zinaya, içki ve kumara, yalana ve hırsızlığa, cinayete, kavgaya ve insanı Allah yolundan saptıracak her şeye teşvik eder. Allah, dua ve ibadetle yorulmamızı emrederken şeytan, zamanı boşa geçirmemiz için çabalar. Gaflet anlarında, haram olmayan ancak faydası da olmayan, boş işlerle insanı meşgul etmek ister. Mesela, çeşitli bahanelerle sokağa çıkıp boş ve amaçsız bir şekilde vakit öldürmek, saatlerce televizyon seyretmek ve internette sohbet etmek gibi davranışlarla oyalar. Bu davranışları şeytan, insanı Allah'ın rızasını kazandıracak faaliyetlerden uzak tutmak için kullanır. Boşa geçen zaman şeytan için bir zaferdir.
Şeytan, kendisine uyan ve daha sonra pişman olan ve Allahtan bağışlanma dileyenlere de iş işten geçti, artık çok geç; bu kadar günahtan sonra kurtuluş olmaz gibi çeşitli kışkırtmalarla yaklaşır. Böylece onların tövbe ederek Allah yoluna dönmesine engel olmaya çalışır. Ancak burada unutulmaması gereken çok önemli bir nokta vardır. Şeytanın insanlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücü yoktur. Allaha yönelen ve şeytandan Allaha sığınan insanlar, tüm bu kışkırtmalara karşı güvendedirler.
Şimdi düşünelim
Her gün aklımızdan geçen ve kendi isteğimiz gibi algıladığımız bu seslere ne kadar kulak veriyoruz?
Yanlış olduğunu bile bile Allahın razı olmayacağı şeyleri yapıyor muyuz?
Yoksa içimizdeki o hep daha fazlasını isteyen sese kulaklarımızı tıkayıp hayatımızı, dirimizi ve ölümüzü Allaha mı adıyoruz?
Şeytanın bize Allahı ve Onun dosdoğru yolunu unutturmasına izin vermeyelim. Kendisiyle birlikte cehenneme sürükleyeceği yandaşlarından olmamak için Allaha ve Onun ipine sımsıkı sarılalım.
Ve asla unutmayalım; şeytan bizim en büyük düşmanımız..
İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. ben sizi kurtaracak değilim, siz de beni kurtaracak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azap vardır." (İbrahim Suresi, 22)
Bu yazı 1,833 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Aralık 2013
Müslümanlar İçin Birlik Zamanı
-
20 Haziran 2013
Allah'ın Nimeti: Çile
-
26 Şubat 2013
Sevgili Peygamberimiz (S.A.S)
-
12 Aralık 2012
Müslüman'a Düşen Yalnızca Tebliğdir
-
18 Ekim 2012
Şeytan'ın Varlığının Farkında mısınız?
-
20 Eylül 2012
Kaçınılmaz Son ''Ölüm''
-
28 Ağustos 2012
Ne İçin Yaratıldığımızı Unutmayalım
-
21 Temmuz 2012
Ramazan ve Oruç
-
26 Haziran 2012
Allah'ın Yaratma Sanatı Kelebekler
-
5 Haziran 2012
HZ. İbrahim
-
14 Mayıs 2012
Anneler Gününüz Kutlu Olsun
-
27 Nisan 2012
Dürüstlükte Kararlı Olmak
-
10 Nisan 2012
Umut Kesmemek
-
27 Mart 2012
Şeytan'ın Sistemi
-
6 Mart 2012
Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
-
20 Şubat 2012
Şeytan'ın Oyunu: Duygusallık
-
6 Şubat 2012
Her İşte Hayır Olduğuna İnanmak
-
15 Ocak 2012
Medyanın Gücü
-
26 Aralık 2011
Hurafeden Uzak Kuran Dini
-
12 Aralık 2011
İman Hakikatleri İmanı Artırmak için Vesiledir
Yorumlar
+ Yorum Ekle