Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
1 Ocak 1990
Kamu görevleri ehline verilmeli
Mümin Müslüman olsanız da, mümin olmayan Müslüman olsanız da, dindar olsanız da, dine uzak da olsanız, dine karşı da olsanız, bu yazıda anlatacağım konu ile yakından ilgilisiniz, değerli okuyucum. Önce geliniz Kuran-ı Kerim'de 4. surenin 58. âyetini birlikte okuyalım:
"Allah size, emanetleri (kamu görevlerini) ehline vermenizi; yargıladığınızda da, insanlar arasında adaletten ayrılmamanızı emrediyor."
Kuran-ı Kerim âyetleri 23 yıl boyunca azar azar inmiştir. Her âyetin insanlar ve toplumların durumlarını düzeltici bir anlamı vardır. Âyetlerin anlamını iyi kavramak için iniş sebebi olan olayı hatırlamak gerekir.
Emanet sözünü bugün Türkçemizde kullandığımız dar anlamı ile düşünürsek âyet bize çok şey söylemez. Kuran Arapçasındaki anlamını bilmek gerekir.
Şimdi âyetin iniş sebebini çok dikkatle okuyalım ve birlikte yorumlayalım:
Mekke'nin İslam Peygamberinin ordusu tarafından fethedildiği gün...
Kâbe'nin anahtarı, onun bakımıyla ve ziyaretçilerinin düzenlemesiyle görevli olan Osman bin Talha'nın elindedir...
Osman anahtarı elinde tutar ve Müslümanlara vermez. "Ben Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna inanmıyorum. Niye vereyim?" der...
Hazreti Ali bu Osman'ı yakalar, kolunu büker ve anahtarı alır.
Peygamberin amcası Abbas anahtarın ve temsil ettiği memuriyetin kendisine verilmesini ister.
Abbas, Peygamberin fetih ordusu içindedir. Anahtarı eskiden beri taşıyan Osman ise inatçı müşriklerdendir.
Ancak Abbas bu işin acemisi ve Osman ise başarılı ve deneyimli bir yöneticidir.
Karar verilmesi zor bir konudur.
Emanet çok önemli bir memuriyetle ilgilidir.
Âyet iner ve yolu gösterir: "Emaneti (kamu hizmetini) ehline veriniz."
Âyette başka bir hatırlatma daha yapılır. İnsanlar arasında hüküm verdiğinizde adaletten ayrılmayınız.
Âyet "insanlar arasında" der...
Bir tarafın şerefli bir sahabe, Peygamberin akrabası, diğer tarafın ise inatçı bir müşrik olması adaletten ayrılmak için sebep değildir.
İslam'ın kılıçla yayıldığını ve Müslüman olmayanların öldürüldüğünü sananlara ders: Anahtar vermeyenin sadece kolu bükülmüş ve anahtar alınmıştır. Adam inançsızlığını söylediği halde...
Âyet inince Peygamberimiz Hazreti Ali'ye "Anahtarı Osman'a teslim et ve ondan özür dile" der.
Hazreti Ali anahtarı verip özür dileyince Osman: "Beni zorladın, şimdi de özür diliyorsun" diye serzenişte bulunur.
Hazreti Ali Osman'a: "Allah âyet indirdi" der ve âyeti okur.
Osman şahadet getirip Müslüman olmasın da ne yapsın.
Geliniz bu kıssadan çıkan hisseleri yeniden hatırlayalım.
1 İmanlı bir Müslüman kamu görevine getireceği kişilerde uzmanlık aramalıdır. Konuyu iyi bilenleri ve başarabilecek olanlar atanmalıdır.
2 İslam'da "Dinde zorlama yoktur" hükmü geçerlidir. Kuran-ı Kerim diliyle "La ihrahe fiddin"
3 İslam kılıçla değil, kalemle, hikmetle ve tebliğle yayılmıştır.
4 Mümin olan, insanlar arasında (hangi inançtan olurlarsa olsunlar) adaletli davranmalıdır.
5 Mümin ve Müslüman olmayanlar da Müslümanlar ve Müslümanlık hakkında hüküm verirken ve görüş bildirirken bilgili ve adaletli olmalıdırlar.
Doğru değil mi?
Bu yazı 1,042 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Şubat 2011
Mehmet Akif Arnavut mu?
-
12 Ocak 2011
Nasıl Bir Türkiye?
-
3 Ocak 2011
Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
-
19 Aralık 2010
Yüce Kuran ve Çevirileri
-
5 Aralık 2010
Kalkanın Ardındaki Planlar
-
24 Kasım 2010
3997 Kitap Okuyan Adam
-
19 Kasım 2010
Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
-
10 Kasım 2010
İranla Dost Olmayalım mı?
-
31 Ekim 2010
TÜSİADın Adı Ne Olacak
-
25 Ekim 2010
Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
-
19 Ekim 2010
Padişahlığı İsteyen Parti
-
8 Ekim 2010
Maun Suresinin Anlamı
-
17 Eylül 2010
Milli Birliğe açılalım
-
30 Ağustos 2010
İslamda Tarikat
-
25 Ağustos 2010
İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
-
22 Ağustos 2010
Atatürk dindar bir insandı
-
12 Ağustos 2010
Milli İrade ne ister?
-
5 Ağustos 2010
Hangi Milliyetçilik?
-
25 Temmuz 2010
Evet mi? Hayır mı?
-
11 Haziran 2010
Cihat Kültürü ve İslamda Cihat
Yorumlar
+ Yorum Ekle