Konuk Yazar-Aydınlarocagı.org
Prof.Dr.Mustafa Erkal-Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
12 Eylül 2012
AB'nin Amigolarına Ne Oldu?
Acaba müzakere süreci ne alemde? Hangi fasıldayız, hangi fasılda oyalanıyoruz?
AB konusu son yıllarda ısrarla gündemden kaçırılan bir konu olmuştur.
Türkiye'nin AB macerası ve tek taraflı aşkı hiçte iyi gelişmedi. Siyasi tarihimizde kamuoyunun yansıtıldığı ve bunda maalesef Türkiye'li basının başrolde yer aldığı konuların başında AB üyeliği gelir.
Medeniyet projesi diye takdim edilen, allanıp pullanıp tek yol olarak gösterilen teslimiyet projesi ülkemizde son yıllardaki karışıklıkların ve karmaşa ortamının hatta terörün artışına yardımcı olmuştur.
Ekranlarda AB amigosu ünvanlı veya ünvansız aydın sıfatlı hokkabazlara artık rastlanmıyor. Yazık oluyor topluma, artık bilgilendirilemiyoruz!
Kendimizi tam bir ortaklığa atalım, sırtımızı AB'ye dayayalım her şey anında düzelecek zannedenler askeri vesayetten şikayet edipte Brükselin vesayeti altına girmekten utanmayan fikir soytarıları ekranlarda AB'nin faziletlerini, AB cennetini bize artık anlatamıyorlar.
Efendim AB istediği için değil; vatandaşımız buna layık olduğu için AB istekleri kabul edilmeliymiş.
Üye olup olmamak önemli değilmiş. AB bir milliyetçilik projesi değilmiş. Neden milli menfaatler korunmuyormuş. AB yolunda devlet değil; vatandaş kazançlı çıkacakmış.
KKTC; üyelik önünde engelmiş. Zaten Kıbrıs'ında stratejik önemi kalmamış. AB bütünleştirir bölmezmiş. (İspanya' yı tam üyelik acaba bütünleştirdi mi , yoksa 17 bölgeye ve eyalete mi bölüyor.)
Kıbrıs' ta sorun çözülecekmiş. Şu halde KKTC ile Rum kesimi ayrımına gerek yokmuş. TSK ve Kemalistler pozitifleştirilmeliymiş. Atatürk'ün resimleri kaldırılmalıymış. Etnik gruplara özerklik sağlanmalıymış. Milli sınırlar ve milli devletler ortadan kalkıp tek devlete geçilecekmiş.
Şu halde milli menfaatleri korumaya da bölücülük yapmaya da ne gerek varmış?
Kamuoyu araştırmalarına göre türlü aldatmacalara, şaşırtmalara ve milli olamayan sermaye ile basının önemli bir bölümüne rağmen AB' ne bakış değişmektedir. %55 destekten %30'lara ve günümüzde de %17'lere gerileyen destek ile bazıları suçüstü yakalanmıştır.
Bir ara Guardian isimli İngiliz gazetesinde ilginç bir yorum vardı. Bir yazara göre Avrupa ne Türkiye ile evlenmeye niyetli nede ondan ayrılmaya gönüllüdür. Metresiyle ne evlenmeyi ne de onu kaybetmeyi göze alabiliyor.
Bu yorumda da olduğu gibi Türkiye devamlı oyalanmaktadır.
TC 'nin kuruluş felsefesine karşı olanlar ister sınıf çatışmasına bel bağlamış aşırı sol; ister milliliği reddeden sağın milliyetsiz, milli devletsiz, milli kimliksiz kesiminin AB taraftarlığın da nasıl birleştikleri unutulmamalıdır.
Küresel gücün oyuncağı olan bu farklı çevrelerin küresel patronun emrinde oldukları bir gerçektir. Gözlerden kaçırılan gerçek çatışmanın milli yerli kalabilenlerle dışarıdan yönetilenler arasında oluşudur.
Ancak laik-antilaik kutuplaşması ile toplum oyalanmakta asıl kamplaşma göz ardı edilmektedir.
06 Ekim 2004 AB ilerleme raporu daha tercüme edilmeden Sayın Başbakan olumlu ve dengeli ifadesini kullanmıştı. Ancak rapor Türkiye'yi Türkiye olmaktan çıkarıyor yeni etnik ayrılıklar yaratıyordu.
O dönem de basındaki bazı manşetler utanç vericiydi; "çok güzel oldu, artık dönüş yok Avrupalıyız", "Artık niye değil yolun açık olsun Türkiye" "biz değil çocuklarımız kazandı" "Bastır Türkiye, merhaba Avrupa biz geldik" "Başbakan konuştu Avrupa dinledi" "Başbakanımız birde İngilizce bilseydi. Yine vücut dilini kullandı" "KKTC yardım paketi hazırlanıyor. Ambargolar kalkacak" "Brüksel de nikah Ankara'da düğün"
Bu manşetler basın için önemli eksilerdir.
O tarihlerde Yeniçağın manşeti ise "satışımız toptandır " idi.
Türkiye için iç ve dış güvenlik konusu haline gelen ve son yıllarda uyutulan bu macerayı daha çok ele alacağız.
Kaynak: http://aydinlarocagi.org/2012/09/abnin-amigolarina-ne-oldu/#.UFc4j7IaNPc
Bu yazı 1,698 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2022
Değerli Devlet Adamı Rahmetli Alparslan Türkeş'in Ardından
-
25 Mart 2021
''Türk-İslam Sentezi'' ve Garip Yakıştırmalar
-
28 Mart 2020
Virüslü Genel Manzara
-
4 Şubat 2020
İstanbul Kanalı Üzerine
-
1 Ocak 2020
Milli Marşımıza Ve Türkçeye Yapılan Saygısızlık ve Bir Sapıklık Örneği
-
26 Kasım 2019
Aranan Bir Kayıp: İnsan Hakları
-
7 Şubat 2019
Türk Dünyasının Bazı Sorunları
-
9 Ocak 2019
Ümmet Soslu Yeni Türkiye Oyunu
-
21 Aralık 2015
Türklüğün Gururu Prof.Dr. Aziz Sancar
-
24 Kasım 2015
Iğdır'da 42. Şura
-
5 Eylül 2015
Psikolojik Savaş ve İstikrar
-
14 Temmuz 2015
Koalisyon Mecburiyeti
-
23 Nisan 2015
Seçim Öncesinin Gündemi
-
9 Şubat 2015
Başkanlık Sistemi Tuzağı
-
1 Aralık 2013
1920 Ve 1923 Ruhları
-
4 Ağustos 2013
İleri Demokraside İlerlerken !
-
12 Haziran 2013
Kosova ve Balkan Gerçeği
-
30 Nisan 2013
Çözüm ve Barışın Arka Planı
-
8 Nisan 2013
Çelişkiler Yumağı
-
30 Mart 2013
Ters İşleyen Barış Süreci
Yorumlar
+ Yorum Ekle