Türkiye ve İran'ın yakınlaşmasından ve işbirliğinden, İran'daki İslami yönetimi ileri sürerek endişe edenler var. Endişe laiklik elden gider korkusuyla mı?
O zaman böyle düşünenlere soruyorum: Siz Atatürk'ten daha fazla mı laiklik yanlısısınız?
Atatürk döneminde İran laik miydi? Değildi!...
İran'da şahlık yönetimi vardı. İran devleti o zaman da "din devleti" idi... İran anayasasının ikinci maddesine göre: İran Devleti'nin resmi dini İslam dini idi. Hanedanın görevi de İslam dininin yayılmasına hizmet olarak tanımlanıyordu. Yasalar İslam hukuku kaynaklı idi.
Peki!.. Türkiye'ye Cumhuriyeti ve laikliği getiren Atatürk için İran'ın bu durumu en yakın düzeyde ilişki kurmaya niçin engel olarak görülmedi? Çünkü Atatürk zamanında laiklik bir devlet uygulaması olarak anlaşılıyordu. Daha ideoloji ve din durumuna getirilmemişti.
Laiklik Türkiye'nin bir iç konusu olarak görüldüğünden laik olmayan ülkelerle ilişkiye engel olmuyordu.
Atatürk İran hükümdarı Rıza Şah'ı en yakın dostu haline getirmişti. İran şahı için bir opera bile yazdırıp besteletmişti: Özsoy Operası... Türklerle İranlıların tarihin derinliklerinde kardeş oldukları konusunu işleyen bir eserdi. Metnin yazılmasıyla Atatürk doğrudan ilgilenmiş ve bestesini de Adnan Saygun'a yaptırtmıştı.
Atatürk Rıza Şah'a Türkiye'de üretilen bir uçak hediye etmişti.
Atatürk İran, Irak, Afganistan'la birlikte "Sadabat Paktı"nı kurmuştu. Paktın lideri Atatürk'tü...
İran'la savaşlarımızı hatırlatanlar var. Onlara da hatırlatmak istediklerim var.
Kerkük'ün güneydoğusunda, bugünkü İran-Irak sınırında Kasrı Şirin adlı güzel şehirde 17 Mayıs 1639'da hayırlı bir anlaşma imzalandı ve iki Türk Devleti arasındaki savaşlar sona erdi.
Türkiye ve İran arasında 369 yıldan beri ciddi hiçbir çekişme konusu yoktur.
Türkiye geçen yüzyılda Yunanistan ile, Bulgaristan ile, Rusya ile, Irak ve Suriye'yi ele geçiren İngilizlerle ve Fransızlarla savaşmıştır. Yüzlerce yıldan beri savaşmadığı ülke ise İran'dır.
Türkiye'nin İran'la savaşması için hiçbir sebep yoktur.
Türkiye halkı ile İran halkı birbirine çok benzer iki güzel halktır.
Türkçe'de binlerce Farsça söz vardır. Farsça'da da binlerce Türkçe söz...
İran'da Farslar kadar Türkler de yaşar. İran'ın en yüksek ve en yetkili yerinde oturan Rehber Ali Hameney Türk'tür. Türkler sadece Azerbaycan eyaletlerinde değil, İran'ın her yerine dağılmış olarak yaşarlar. Sanıldığı gibi kendilerine Azeri değil, Türk derler...
Bakınız İran'ın yirminci yüzyıldaki en büyük şairi Şehriyar'ın o ölümsüz eseri "Haydar Baba'ya Selam" adlı destan-şiirindeki ifadelerine:
Haydar Baba Nene Kız'ın gözleri
Rehşende'nin şirin şirin sözleri
Türkçe dedim okusunlar özleri
Bilsinler ki adam gider ad kalır
Yahşı, pisten ağızda bir dad kalır.
Şehriyar'ın ölüm günü İran'da şairler günü olarak kabul edilmiştir. Şehriyar'ın İran'daki itibarı çok yüksektir.
İran ve Türkiye halkları aynı dine bağlıdırlar. Allah'ın birliğine, Yüce Muhammed'in peygamberliğine, Kuran'ın hak kitap olduğuna inançta birleşirler.
İran ve Türkiye komşu iki ülkedir. Dostluğu, kardeşliği, işbirliğini en yüksek noktalarına çıkarmak iki ülkenin hayrınadır.
Asla!.. Asla!.. Asla!.. Başkalarının oyunlarına alet olup Türkiye'den İran'a, İran'dan Türkiye'ye zarar verecek en küçük bir iş bile yapılmamalıdır.
Bütün bu gerçekleri İranlı sanatçıların Ankara Zafer Çarşısındaki "Kültür Sanat Eserleri Sergisi"ni gezerken hatırladım ve sizinle paylaşmak istedim.
Meraklısı için söylemeliyim ki, İran'da hiçbir zaman resim günah sayılmadığından, resim sanatı çok gelişmiştir.
Başlıktaki soruya cevabım: İran Türkiye'nin dostu değildir, dosttan da öte kardeşidir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle