29 Aralık 2011

EHLİ KÜFÜRE BENZEMEKTEN KAÇINMAK

 

İbni Ömer (r.a.) teşebbüh (benzemek) hakkında şöyle buyurdular:

              “Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip. Onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyamet günü onlarla beraber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir,104)   

              İmamı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri de: “İki dini tasdik eden dahi, şirk elinden sayılır. İslam hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir (Kafirdir). Halbuki küfürden teberri etmek (uzaklaşmak) şirk şaibelerinden sakınmak tevhiddir. “ buyurarak, şöyle devam eder:

             Hinduların büyük bildikleri günlere tazim, Yahudilerce bilinen adetlere uymak, küfrü icap ettirir. Nitekim ehli İslam’ın cahilleri, bilhassa kadınlar, küffarın belli günlerindeki küfür merasimini icra etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar. Böylelikle o merasime tam manası ile itina ederler. (Halbuki Müslümanların kandil, bayram gibi mübarek arefe günlerini kutlamayı irtica/gericilik gibi görenler de vardır.)

            Yine mektubat-ı Şerife’nin 1. Cildinin 266 ncı mektubunda buyuruyorlar ki;

            “Bir defasında, bir hastanın ziyaretine gitmiştim. Ölümü yaklaşmıştı. Haline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatındandır. Bu sıkıntıların menşei dahi küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli olduk ki bu zulmetlerin defi’i için teveccüh yerinde bir iş değildir. Zira onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azabına kalmıştır. Ki küfrün cezası da odur. Bana malum oldu ki, onda imandan bir zerre miktarı mevcuttur bu onun bereketiyle cehennemde ebedi kalmaktan kurutulacaktır.

           Gerçekte noel (yılbaşı) kutlamalarının Hz. İsa'nın (a.s.) doğumuyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Noel Baba efsanesi sonradan Saint Nicola adlı papazın uydurmasından ibarettir. Hıristiyanların geleneksel bayramı olan noel, şu anda halkı Müslüman ülkeler arasında da rağbet duyulmaya ve özel teşvik görmeye başlamıştır. İşin korkunç yanı da, bu tür tebriklere Müslümanların rağbet etmesi ve İslâm'dan uzaklaşma yoluna girmeleridir. Müslümanlar önce yüce Allaha verdikleri sözü hatırlamalı, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet doğrultusunda kendisine bahşedilen "Müslüman" ismine yaraşır vakar ve bilincin şuurunda olabilmelidirler. Çünkü biz "Rabb olarak Allah'dan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed Aleyhissalatu Vesselam’dan razıyız" (Buhârî, İlim, 29, İ'tisam, 3; Müslim, İman, 56, Fedail, 134-136; Tirmizi, İlim, 10).

Selam, saygı ve dualarımla.

 Yakup MUSA

 29.12.2011

Bu yazı 1,349 defa okundu.