İslam'a Davet
Altuğ Öztürk
14 Kasım 2011
Tebliğde Üslup
Konuşma insanın karakterini ortaya koyan en önemli özelliklerden biridir. İnsanlar fikir, düşünce ve inançlarını konuşarak ifade ederler.
İnsan konuşmalarıyla kendisini deşifre eder. Kişinin iyi niyetli, samimi, candan olduğu ya da iki yüzlü, art niyetli olduğu konuşmalarından ve üslubundan rahatlıkla anlaşılır. Allah, Kuranda konuşma üslubunun kişiyi tanıtıcı bir özellik olduğunu şu şekilde bildirmiştir:
Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)
Samimi bir imanla Allaha bağlı olan insanın en önemli özelliği Müslümanca konuşmaktır. Yüce Rabbimiz bir müminin nasıl bir karaktere ve üsluba sahip olması gerektiğini ayetlerle açıkça bildirmiştir.
Allah kullarını, yaşadıkları hak dini ve güzel ahlakı insanlara anlatmakla sorumlu kılmıştır. İnsanlar bu önemli sorumluluğu yerine getirirken güzel söz ve yumuşak üslup kullanmalıdır. Kuranda geçen Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. (Ali İmran Suresi,159) ayeti tüm müminler için bir öğüttür.
Bugün bazı insanların, Kuran ahlakına yakışmayan üsluplar kullanarak, küfürle ve saldırgan tavırlarla Allahın güzel dinine zarar verdiklerini, insanları dine yaklaştırmak yerine dinden uzaklaştıran bir yaklaşım içinde olduklarını görüyoruz. Hiçbir dönemde peygamberler ve etrafındaki müminler küfre ve çirkin üsluplara yaklaşmamış, dini yalnızca en güzel olan tarzda tebliğ etmiş ve güzel ahlaktan asla taviz vermemişlerdir. Tarihin en azılı kâfiri Firavuna bile, Allahın emriyle yumuşak ve güzel sözle tebliğ yapan Hz. Musa ve Hz. Harun buna en güzel örnektir. "İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor. Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar." (Taha Suresi, 43-44)
Kadere tam olarak teslim olan müminler, hidayeti verecek olanın Allah olduğunu bildikleri için yalnızca üzerlerine düşen tebliğ görevini yapar ama insanlara zorlama, baskı ve şiddet uygulamazlar. Gerçek şu ki, sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir; O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir. (Kasas Suresi, 56) ayeti yine müminler bir için öğüttür.
Öğüt alamayanlar gücü kendilerinde gördüklerinden ve kadere tam olarak iman edemediklerinden dolayı, inanmayanlara karşı büyük bir öfke besler ve en çirkin üslupla Allahın emrettiği güzel ahlaktan uzaklaşırlar.
Müminler ise konuşmalarında, şeytanın etkisine girmekten kaçınır ve Allaha sığınarak konuşurlar. Tartışmalar ve uygun olmayan üsluplar müminlerin uzak duracağı davranışlardır. Doğru, samimi, akılcı, mantıklı, alçakgönüllü, saygılı, nezaketli, hoşgörülü, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir yapıya sahip mümin için hırs ve öfke söz konusu dahi olamaz. O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "selam" derler. (Furkan Suresi, 63) Mümin kendi hevasına, istek ve tutkularına kapılıp Allahın sınırlarını çiğnemekten şiddetle sakınır.
Dünyada en güzel sözle konuşan insan, Kuran ahlakını yaşamaya çağıran yani müslümanca konuşan insandır. Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir? (Fussilet Suresi, 33)
Mümin Kuranla uyarır. Kuran ahlakını yaymak en büyük amacıdır ve bunu yaparken de öncelikle kendi ahlakıyla örnek olur. Bizler de güzel dinimizi önce kendimiz yaşayalım daha sonra güzel ahlakımızla tebliğ ibadetimizi yerine getirelim. Yeryüzünde yaşayan en mükemmel insan karakterini tam olarak yaşayabilmek bizlere de nasip olsun inşaAllah.
Sonsuz cennet hayatında tüm peygamberlerle bir arada olabilmek duasıyla
Bu yazı 1,712 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Aralık 2013
Müslümanlar İçin Birlik Zamanı
-
20 Haziran 2013
Allah'ın Nimeti: Çile
-
26 Şubat 2013
Sevgili Peygamberimiz (S.A.S)
-
12 Aralık 2012
Müslüman'a Düşen Yalnızca Tebliğdir
-
18 Ekim 2012
Şeytan'ın Varlığının Farkında mısınız?
-
20 Eylül 2012
Kaçınılmaz Son ''Ölüm''
-
28 Ağustos 2012
Ne İçin Yaratıldığımızı Unutmayalım
-
21 Temmuz 2012
Ramazan ve Oruç
-
26 Haziran 2012
Allah'ın Yaratma Sanatı Kelebekler
-
5 Haziran 2012
HZ. İbrahim
-
14 Mayıs 2012
Anneler Gününüz Kutlu Olsun
-
27 Nisan 2012
Dürüstlükte Kararlı Olmak
-
10 Nisan 2012
Umut Kesmemek
-
27 Mart 2012
Şeytan'ın Sistemi
-
6 Mart 2012
Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
-
20 Şubat 2012
Şeytan'ın Oyunu: Duygusallık
-
6 Şubat 2012
Her İşte Hayır Olduğuna İnanmak
-
15 Ocak 2012
Medyanın Gücü
-
26 Aralık 2011
Hurafeden Uzak Kuran Dini
-
12 Aralık 2011
İman Hakikatleri İmanı Artırmak için Vesiledir
Yorumlar
+ Yorum Ekle