BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Ertuğrul Kürkçü, ortak bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasının konusu; son dönemde neredeyse her gün olmak üzere, yoğun yaşanan PKK saldırıları ve buna karşılık TSK’nın Kandil’e gerçekleştirdiği hava operasyonları.
İkilinin basın açıklamasında, aynen geçmişte ve bugünlerde de olduğu gibi, ağızlara genellikle sakız olan ve genellikle sözde kalan “Barış, kardeşlik, barışçıl ve demokratik çözüm” gibi benzeri söylemler yine var, farklı bir şey pek yine yok.
Yine, “Osmanlı’da oyun bitmez. Yeni Osmanlılar da oyunlara doymayacak görünüyor” ifadesiyle, savaşı isteyen tarafın T.C.Devleti ve Hükümeti olduğu vurgusu yapılarak, mazlum rolüne bir kez daha soyunulmuş.
Ancak nasıl olduysa bu sefer, T.C.Devleti’nin yanı sıra, PKK’nın eylemsel anlamda taşeron yapılanması olan “TAK” da eleştirilmiş, hatta eleştirilmekle kalmayıp, siyasi, ahlaki ve vicdani olmadığı da söylenmiş; “Kürt halkının özgürlüğü için savaştığını söyleyen TAK’ın sivilleri hedef alma anlayışını da aynen öyle dışımızda addediyoruz. Bu zihniyeti, Kürtlerin bir asırdır süregiden soylu özgürlük mücadelesinin tercümanı saymamız için hiçbir siyasi, ahlâki ve vicdani gerekçemiz olamaz” denmiş.
“TAK”ın açılımı şu; “Kürdistan Özgürlük Şahinleri”…
Kuruluş amacı ise şu; batı bölgelerimizde, özellikle büyük kentlerde sivil halka ve gündeme dair orman yangınları gibi çevreye zarar vererek terörü tırmandırmak, kaos ortamı yaratmak, nihayetinde Devleti PKK ile masaya oturmaya zorlamak. Zaten kendileri de ifade ve itiraf ediyorlar, “TAK’ın sivilleri hedef alma anlayışı” diyerek.
Peki, TAK’ı kuran kim; PKK, bilmeyen var mı; yok.
PKK sivilleri de hedef almadı mı? Diyarbakır’daki dershane öğrencilerini, otobüs durağındaki vatandaşları, İstanbul’da İETT otobüsündeki genç kızımızı, beşikteki yavruları hatırlayalım. Yine, vatandaşlara ait 500’ü geçkin aracın son 6 ay içerisinde yakılmasını hatırlayalım. Yüzlerce, binlerce sivil vatandaşın, sırf kendilerinden olmadığı için, kendilerine yardımcı olmadıkları için öldürülmüş olduklarını unutmayalım. Bu itibarla, TAK’ı eleştiren Önder ve Kürkçü’nün PKK’yı da eleştirmiş olması gerekmez mi! Tabii ki gerekir, belki de eleştiriyorlardır.
Ancak, onların da bir bildikleri, farkında oldukları bir şey var anlaşılan. Ne de olsa BDP şemsiyesi altında ve seçmeni sayesinde meclisteler şu an. Demek ki şu an, ancak bu kadar konuşup eleştirebiliyorlar belki de, belki de şimdilik PKK’yı karşılarına almak istemiyorlar. Bilemiyoruz, ancak demokrasi adına BDP içerisinden de farklı bir sesin, cılız da olsa farklı bir sesin çıktığına ilk kez tanık oluyoruz.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle