MHP siyasetçilerine kurulan kaset tuzağı, yavaş yavaş unutuluyor mu acaba? 5-10 siyasetçinin 12 Haziran seçimlerinden çekilmesi ne ifade ediyor? Bana göre bu kaset tuzağının, çok önemli sonuçlarını, önümüzdeki aylarda göreceğiz. Belki de bu rezil oyunun büyük acılarını, Türkiye olarak çekmeye başlayacağız. Şu veya bu eve gizli kamera yerleştiren hinoğlu hinler, bugüne kadar yakalanmadılar. Önümüzdeki aylarda veya yıllarda, kulaklarından tutulup milletimizin önüne çıkarılırlar mı bilmiyorum. Ama herkes gibi benim de üzerinde durduğum iki ihtimal var:
Türkiye’deki askerî darbelerin arkasında, büyük devletlere ait istihbarat güçlerinin olduğunu bugün artık Mısır’daki sağır sultan bile biliyor. 27 Mayıs 1960 darbesini, muhteşem dostlarımız neden desteklediler? 12 Eylül 1980 darbesine Türkiye dışından niçin yeşil ışık yakıldı? Bu ve benzeri darbeler yurdumuzda, önce büyük sevinçlerle karşılandı, hatta bir bayram havası bile estirildi. Ama belirli bir zaman sonra, bir lağım kanalının birdenbire patlayarak ortalığa iğrenç pisliklerin ve dayanılmaz kokuların yayılması gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Devlet çivisinin yerinden koparıldığını gördük. Açık açık şunu belirtmek istiyorum: MHP üzerine kurulan bu kaset oyunu, eğer yurt dışından tezgâhlandıysa bu, namussuzluğun, ahlâksızlığın, imansızlığın, vatanımıza ve milletimize karşı duyulan düşmanlığın sınırsız tezahürüdür. Eğer MHP içinden birtakım kimseler bu yola girdilerse, o zaman onların bu davranışlarını, lügatlerimizdeki bütün arsız-imansız-ahlâksız kelimeleri yan yana sıralasanız bile yüreğimizi soğutamazsınız. Şimdi lütfen dikkat buyurun:
Deniz Baykal, Türkiye’de birtakım bölgelere özerklik verilmesine ve mahalli dillerle eğitim yapılmasına bütün konuşmalarında itiraz ediyordu. Baykal’ı bir gizli kaset tuzağıyla CHP Genel Başkanlığından düşürdüler. Şimdi CHP’nin yeni genel başkanı, açık açık diyor ki: “Doğu Anadolu’ya özerklik vereceğim. Valilerinizi kendiniz seçeceksiniz. Anadilinizle eğitim yapacaksınız!” CHP Genel Başkanının konuştuğu Hakkari’de toplanan on bin kişinin elinde bir Türk bayrağı yoktu. Kılıçdaroğlu, bu manzara karşısında, NATO’dan müttefikimiz olan büyük dostlarımız (!) gibi konuşuyordu. Doğuya özerklik ve anadilde eğitim hakkı verilirse bunun en büyük felâketini, belirli bir zaman sonra, bizzat Doğu Anadolu’da yaşayan Kürt vatandaşlarımız göreceklerdir. Aynen askerî darbelerden sonra milletçe yaşadığımız büyük sancılar, felâketler yaşanacaktır.
Şimdi yapılacak anayasa değişikliğine, haklı olarak MHP de itiraz ediyor. Acaba birileri, (Deniz Baykal olayında olduğu gibi) MHP’nin başına Kemal Kılıçdaroğlu’na benzer birini getirmek veya MHP’yi Meclis dışında bırakmak mı istiyor? diye düşünmüyor musunuz?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle