Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı, Eş Başkan da diyorlar, Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz şu birkaç gün içerisinde çeşitli basın organlarına oldukça ilginç bazı açıklamalarda bulundu.
İlki; “Biz, etnik milliyetçilik yapmıyoruz. Kürt olmaktan hiçbir zaman gurur duymadık, duymuyoruz. Sadece Kürt olmaktan utanmayalım diye mücadele ediyoruz” demesiydi.
İkincisi; “Irak’taki Kürt yönetimi modeli Türkiye’de uygulanamaz. Ayrıca Federasyon, Türkiye için uygun bir model değil. Çünkü, etnik kimlikli bir federasyon söz konusu olursa, İstanbul en büyük Kürt federe bölgesi olacaktır. Bu nedenle Türkiye’de ancak coğrafi idari modelli yapılar yaratılabilir” şeklindeydi.
Bu ilginç açıklamalarından K.Irak’taki Kürt yönetimi ile ilgili olanı biraz daha ayrıntılıydı. Demirtaş, şöyle ayrıntıya girdi;
“Kuzey Irak’taki yönetimin ideolojik karakteri, Türkiye’deki Kürt hareketinden farklı. Onlar sağcı, biz solcuyuz. Ağır bir feodalite üzerine kurdular yönetimi. Bu feodaliteyi de kırmak gibi bir çabaları yok. Bize göre daha milliyetçi bir çizgideler. Kuzey Irak’ta, sağ bir yönetim anlayışı var. Kapitalizmi benimseyip, tüm kapıları kapitalizme açtılar”.
Bu açıklamalar kendi öz fikirleri miydi, partisinin fikirleri miydi, temsil ettiklerini belirttikleri Kürtlerin fikirleri miydi bilinmez ama, başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere, K.Iraklı Kürtleri oldukça incitecek gibi görünüyor. Türk halkını da unutmayalım, Öcalan’ın da ısrarla söylediği özellikle bu İstanbul konusu “Hadi be oradan” dedirtecek cinsten bir açıklama. Çünkü, sadece İstanbul değil söz konusu edilen, çoğu zaman Antalya, İzmir ve hatta Bodrum da bu göz koymaya dahil ediliyor. Kavgacı Sırrı Sakık ve Mardin’e dönmek istemeyen Ahmet Türk’e sorarsanız, buna Çeşme de dahil üstelik. Nedense hepsi deniz kenarı, sayfiye, tatil beldesi…
İlk açıklamayı biraz açalım…
“Kürt olmaktan hiçbir zaman gurur duymadık, duymuyoruz. Sadece Kürt olmaktan utanmayalım diye mücadele ediyoruz”…
Bu açıklama, Öcalan’ın, ilahi (!) emirleri yerine getirilmediğinde sinirlenerek militanlarına sarf ettiği; “Kürt kafalılar” sözünü hatırlatıyor her nedense!…
Şimdi sormak gerekir; Kürt olmaktan neden utanasınız ki? “Kürt olmak” ile “utanmak” arasında ne gibi bir bağ kurabiliyorsunuz ki? Utanılacak bir şey varsa, o insanın/insanların ne etnik kimliği, ne de inandığı dini ile ilgili değildir ve asla olamaz, söz konusu olan/olabilecek tek şey, sadece ve sadece “adam” olunup, olunmadığıdır.
Ayrıca insanlar, etnik kökenleri ile ilgili olarak, durduk yere, her daim sokakta gurur duyarak da gezmezler. “Ben şuyum, ben buyum” diye böbürlenerek ortalıkta dolaşmazlar. Veya tersine, mahcubiyet içerisinde, utanç içerisinde de yaşamazlar. Örneğin, bir Türk vatandaşının, Türk Milli Takımı’nın elde ettiği önemli bir uluslar arası başarı sonrasında Türklük gururu okşanabilir, kabarabilir. Yine, tersi bir hezimet durumda ise incinebilir, kırılabilir.
Bu nedenle kendinizi asla böyle sıkmayın Demirtaş, rahat olun, hiçbir gariplik yok burada, ara ara gurur duyabilirsiniz Kürtlüğünüzle, asla sakıncası yok, öte yandan bunda utanılacak bir şey de yok üstelik. Denir ya; Allah utandırmasın…
Oysa biz biliyor ve görüyoruz ki, durum hiç de öyle denildiği gibi değildir. BDP ve öncesi siyasi partilerin tümü, ama tümü, “Kürt” kelimesini ağızlarından bir kez bile olsun, hiç ama hiç düşürmediler.
Kürt coğrafyası dediler,
Kürt bayrağı dediler,
Kürtlerin lideri Öcalan dediler,
Kürdistan dediler, dediler de dediler...
Bir kez olsun örneğin;
Hızlı nüfus artışı,
İşsizlik,
Eğitim seviyesi düşüklüğü,
Uyuşturucu, silah, adam kaçakçılığı, mafya,
Gasp, kapkaç, hırsızlık, uyuşturucu bağımlılığı,
Çok eşlilik, berdel, kan davası, aşiretçilik, töre cinayetleri,
demediler, bir kez olsun bile demediler, demediler de demediler.
Denir ya; “Allah utandırmasın”!…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle