En Sıcak Konular

Yavuz Bülent Bakiler
Konuk Yazar-Türkiye
Yavuz Bülent Bakiler
21 Şubat 2011

Anıtkabir’e koşmak neden?



12 Eylül darbesinden önce, Kültür Bakanlığında müsteşar yardımcısı idim. Bir ara, Bakanlıklar Arası Ortak Kültür Komisyonu Başkanlığı da yaptım. Yurt dışındaki işçi çocuklarının eğitimleri için yazılı imtihanları kazanan öğretmenlerimizi, bir de sözlü sınavdan geçiriyorduk. O öğretmenlerimizin, Türkiye’mizi, yabancı ülkelerde temsil kabiliyetleri var mı yok mu sorusunun cevabını öğrenmek istiyorduk. Bir gün, öğretmenlerimizin Atatürkçülük yanlarını öğrenmek istedim ve heyetimizin karşısına oturan 48 öğretmenimize ayrı ayrı sordum:
-Atatürkçü müsünüz öğretmenim?
-Elbette! Atatürkçüyüm ben!
-Tebrik ederim! Peki Atatürk’ün NUTUK isimli eserini okudunuz mu?
-Okuyamadım efendim!
-Büyük NUTUK‘un kaç cilt olduğunu biliyor musunuz?
-Bilmiyorum efendim!
-Peki, Atatürk üzerine yazılan bir kitap okudunuz mu? Mesela kimin kitabını okudunuz?
-Okumadım efendim!
-Bana Atatürk üzerine yazılmış bir kitap ismi söyleyebilir misiniz?
-Anımsamıyorum (hatırlayamıyorum) efendim!
Millî Eğitim Bakanlığımızın bir büyük odasında, sözlü imtihana giren 48 öğretmenimizden aldığım cevaplar aynen böyle idi. Yalnız bir teki bile sorduğum sorulara sevindirici bir cevap verememişti.
Peki bu nasıl Atatürkçülüktür? Okumadan, bilmeden Atatürkçülük olur mu? Sadece öğretmenlerimiz değil, çeşitli sınıflara mensup diğer Atatürkçülerimiz de böyle.
Yedek subaylığımı 1961-1963 yılları arasında, Çankaya’da, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda yaptım. O tarihlerde, Cumhurbaşkanımız olan Cemal Gürsel‘in belki kırk sohbetini dinledim. 12 Eylül darbesinden sonra da, Kenan Evren‘in konuşmalarını büyük bir dikkatle takip ettim. Çok samimi kanaatim şudur: Cemal Gürsel‘in de, Kenan Evren‘in de Atatürk sevgilerini, tartabilecek bir kantar Türkiye’de yoktur.
Şimdi bana; Cemal Gürsel‘in ve Kenan Evren‘in Atatürk fikriyatı hakkında bilgileri nedir? diye sorsanız, size derim ki onların Atatürk bilgilerini, sadece, kuyumcularımızın kullandıkları terazilerle tartabiliriz.
Türkiye’mizde herkes Atatürkçü! Herkes Atatürk’ü kendi düşüncesine, kendi yaşayışına bir örtü olarak kullanıyor. Bu nasıl bir iştir? Komünistimiz, liberalistimiz, devletçimiz, bölücümüz, milliyetçimiz, içkicimiz, vurguncumuz, soyguncumuz... Atatürkçü olduklarını söylüyorlar. Bu nasıl bir iştir? Atatürkçülük, kırk ayrı noktaya çekilebilen bir Japon lâstiği midir?
Son günlerde tevkif edilen komutanlarımızın eşleri de, Anıtkabir’e gideceklerini açıkladılar. Doğrusu anlayamıyorum: Hanımefendiler niçin Anıtkabir’e gidiyorlar? Orası, muhterem eşlerinin tevkiflerine itiraz edecekleri bir üst mahkeme midir?
Ben, Anıtkabir komutanının yerinde olsam, o hanımefendileri derin bir saygıyla karşılar, kendilerine ayrı ayrı:
- Büyük NUTUK’u okudunuz mu? Atatürk üzerine yazılan bir kitap ismi hatırlıyor musunuz? diye sorardım. Sonra aldığım cevabı Anıtkabir’in şeref defterine yazar, işte Atatürkçülerimiz! Paşam derdim.

 



Bu yazı 1,082 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Mart 2013 Allaha ısmarladık
    • 10 Mart 2013 Anıtkabir'de Kral Abdullah'ın gözyaşı
    • 4 Mart 2013 Hocalı'da Ermeni ve Rus vahşeti
    • 25 Şubat 2013 Ah Enver Ağabey!
    • 24 Şubat 2013 Sinoplu gençleri kim tahrik etti?
    • 18 Şubat 2013 Kemalizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur
    • 4 Şubat 2013 Türk Olmak Şereftir
    • 21 Ocak 2013 Nazım Hikmet'e niçin saygı duyayım? -ll-
    • 14 Ocak 2013 A. Menderes'e tekme tokat dayak, Apo'ya renkli televizyon
    • 13 Ocak 2013 Terör biter mi dersiniz?
    • 31 Aralık 2012 Soner Yalçına Açık Mektup
    • 25 Kasım 2012 Turan Yazgan Hoca da...
    • 23 Ekim 2012 Fazıl Say cayırtısı
    • 21 Ekim 2012 MHP Devlet Bahçeli'yle büyümüyor, büyümeyecek!
    • 8 Ekim 2012 Atsız Şaman mıydı?
    • 1 Ekim 2012 Balyoz davasının hakimi ben olsaydım...
    • 9 Haziran 2012 Abdurrahim Karakoç (1932-2012)
    • 9 Nisan 2012 Ordumuzu siyasete bulaştırmamak
    • 1 Nisan 2012 Türk Ocakları 100 yaşında
    • 5 Mart 2012 Hocalı mitinginde bir yanlışımız

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,405 µs