En Sıcak Konular
BBP'DEN ''HOCALI KATLİAMI İNSANLIĞIN VİCDANIYLA İMTİHANI'' PANELİ
26 Şubat 2019 16:30 tsi
Panelin açış konuşmasını yapan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Hocalı katilleri ve bu katliama yardım edenler ya da göz yumanlar Srebrenitsa'da olduğu gibi yargı önüne çıkarılmalıdır." dedi.
Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları'nın her yıl düzenlediği, Ermenilerin, 1992 yılında Hocalı'daki menfur katliamını dünyaya duyurmak, Türk milletinin hafızasında unutturmamak, basın ve medya aracılığıyla 'gündeme taşımak için', 'Katliamın 27. yıl dönümünü ' münasebetiyle 'İnsanlığın Vicdanıyla İmtihanı' adlı bir panel gerçekleştirdi.
Siyaset, bilim, basın, fikir ve dışişleri dünyasının önemli isimlerinin panelist, konuşmacı ve misafir olarak katıldığı "27. Yılında Hocalı Katliamı" konulu panel tüm şehitlerimizin ruhuna ithafen okunan Kur'an Tilaveti, yapılan Saygı Duruşu ve ardından, Türkiye ve Azarbaycan Milli Marşlarının okunmasının ardından, 'Menfur Katliamı' anlatan Sinevizyon gösterisi ile başladı.
Panelin açış konuşmasını yapan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Hocalı katilleri ve bu katliama yardım edenler ya da göz yumanlar Srebrenitsa'da olduğu gibi yargı önüne çıkarılmalıdır." dedi.
Azerbaycan'da 26 Şubat 1992'de 613 kişinin Ermenilerce öldürüldüğü Hocalı Katliamı'nın 27'nci yıl dönümü dolayısıyla "Hocalı Katliamı İnsanlığın Vicdanıyla İmtihanı" konulu düzenlenen panelde Genel Başkan Destici, Hocalı katliamının yüreklerde kanayan yara olmaya devam ettiğini belirtti, bu katliamda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Destici, Ermenilerin iddia ettikleri soykırımın asılsız belgelere ve çarpıtmalara rağmen sürekli gündemde kaldığını ancak Hocalı katliamının Türkiye'de sadece belli bir kesimin gündeminde olduğunu ifade ederek, "Türkiye Hocalı'ya sahip çıkmalıdır. Hocalı soykırımının kabul edilmesi için uluslararası örgütler ve ülkeler nezdinde, 'Elinde imkan olduğu halde neleri yapmıyor?' sorusunun cevabını verip gerekenleri acilen yapmalıdır." diye konuştu.
"Ermenistan Cumhurbaşkanının sözleri tehdittir"
Ermenistan yetkililerinin yaptığı açıklamaları hatırlatan Destici, sözlerine şöyle devam etti:
"Ermenistan Cumhurbaşkanının 'Biz Karabağ'ı aldık, gelecek nesillerimiz Ağrı'yı almalıdır.' sözleri günümüzde hem Azerbaycan hem de Türkiye'ye karşı açık ve cari bir tehdittir. Türkiye bu tehdidi deli saçması deyip umursamayacak mı? Hocalı soykırımı başta AB ülkeleri olmak üzere vizelerin karşılıklı kaldırdığı diğer ülkeler, Müslüman Arap ülkelerinin, Türk cumhuriyetlerinin parlamento gündemine sokulmalıdır. Hocalı katilleri ve bu katliama yardım edenler ya da göz yumanlar Srebrenitsa'da olduğu gibi yargı önüne çıkarılmalıdır."
"Türk ve Müslüman oldukları için soykırım yapıldı"
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim ise Hocalı kentinde 27 yıl önce Azerbaycanlılara karşı sadece Türk ve Müslüman oldukları için soykırım yapıldığını söyledi.
BBP'nin her zaman Azerbaycan'ın ve adaletin yanında olduğunu dile getiren İbrahim, "Türk kardeşliği her zaman mevcuttur. Unutmamalıyız ki tarih boyu Türklere karşı aynı kuvvetle çirkin işler yaptılar. Bu acıları unutmak mümkün değil ama güçlü olacağız." diye konuştu.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın ise emperyalist kurgular nedeniyle Hocalı'da katliam yapıldığını ve uluslararasın hukukun bu konuda kör olduğunu söyledi.
Bu durumlardan hareketle haklı davaların sonuna kadar dile getirilmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:
"Hocalı katliamı, Hama, Halepçe, Sabra ve Şatilla, Srebrenitsa, Gazze katliamları yüreğimizde sızı ve yaradır. Bu konuda bütün mazlum coğrafyaların, insanlarının bir araya gelmek, hissiyatlarını bütünleştirmek ve zulme, emperyalizmin oyunlarına karşı hep birlikte direnme mecburiyeti var."
Konuşmaların ardından oturum başkanlığını Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Yıldırım'ın yaptığı panele geçildi.
Programa, BBP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Meryem Ünsal ile Alperen Ocakları Genel Başkanı Murat Arslan da katıldı.
Panelin bitişinin ardından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici tarafından Panelistlere ve STK temsilcilerine plaket verildi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin "27.Yılında Hocalı Katliamı" konulu panelde açış konuşmasının metni..
Değerli Hâzirûn
Maalesef bir dünyaya kulak kesilirken başka dünyalara sağır kesiliyoruz!
Neredeyse hemen hemen her 26 Ocak faslında Obama’dan beri Beyaz Saray resmi internet sitesinde, 613 sivilin vahşice katledildiği, 56 hamile kadının karnının yarıldığı, 476 kişinin ömür boyu sakat bırakılıp 1275 kişinin tutsak edildiği 'Hocalı Vahşeti”nin “Soykırım” olarak tanınması için bazı girişimlerde bulunulur… İmza kampanyaları düzenlenir… Toplanan imzalar yüz binlerce sayıya ulaşır… Lakin Devlet başkanları bu tür hamlelerden sonra 'Hocalı Vahşeti” “Soykırım” olarak tanınmaz… Ama yinede ABD gibi bazı Batı ülkeleri yönetimlerinin Hocalı zulmü ile alakalı resmi bir kelam etmesi hadiseyi gündemlerine alması bile önemli bir avantaj olarak değerlendirirler.
Maalesef bizde de Hocalı belli kesimlerce birkaç twit mesajı dışında akıllara getirilmez!
Hatırlayın lütfen!
Maalesef “Açılımlar” başlığı altında Çözüm Süreci’nde olduğu gibi, geçmişte Ermeni açılımında da aynı hataya düşüldü: 2010 yılında neler yapmadık ki? Sınır ticaretini artırmak, limanları kullanım kolaylığı sağlamak ve ekonomik açılımlarla Ermenistan’ı kazanmak için teklifler sunduk. Soykırım iddialarını akademik düzlemde tartışmak için tüm belge bilgi ve akla ne gelirse masaya yatırıp şu işin aslını ortaya çıkaralım dedik… Yetmedi bazılarına “Hepimiz Ermeniyiz” sloganları attıracak menfur provokatif eylemlerin tekrarını ve psikolojik baskı odaklarının ellerindeki kozları ortadan kaldırmak için, Türkiye’deki bir avuç “tüm vatandaşlık haklarından maksimum seviyede yararlanan” ve “barış içerisinde bu toplum içerisinde yaşayan” “sorunsuz” Ermeni azınlığın sorunlarını düzeltmek için canhıraş çabalar sergiledik!
Neticede ne oldu? Koskoca bir fiyasko ve hiç!
Önce çuvaldızı kendimize batıralım!
Ermenilerin iddia ettikleri ermeni soykırımı, asılsız belgelere ve çarpıtmalara rağmen sürekli gündemde kalırken; videolarla, fotoğraflarla, bağımsız kurumların raporlarıyla soykırım olduğu ortada olan Hocalı Soykırımı; dünya kamuoyunu geçtik, nasıl olur da Türkiye’de sadece belli bir vefalı zümre tarafından hatırlanır ve anılır halde
‘Türkiye Hocalı’ya sahip çıkmalıdır. Hocalı Soykırımı’nın kabul edilmesi için uluslararası örgütler ve ülkeler nezdinde, elinde imkân olduğu halde neleri yapmıyor sorusunun cevabını verip, gerekenleri acilen yapmalıdır.
Maalesef; Azerbaycan, Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Peru, Honduras, Sudan kadar olamadık! BM’nin kabul ettiği soykırım tanımına ve kıstaslarına uyan Hocalı vahşeti, hâlâ ülkemizde ‘soykırım’ olarak ‘resmen’ tanınmıyor! Ankara her şeyden önce Hocalı soykırımını tanımalıdır. Azerbaycan’ın, Kolombiya’nın Meksika’nın ve Pakistan’ın tanıdığı bu soykırımı Türkiye resmen kendi parlamentosunda niçin hala tanımamıştır.
Şimdi buradan Dışişleri Bakanlığımıza soruyorum:
Bugüne dek Türkiye’yi soykırımcı olarak tanıyan ülkelere cevap vermeye ve suçluluk psikolojisiyle davranmaya devam edeceğimize, niçin “Hocalı Soykırımı”nı Dünya kamuoyuna taşıyıp uluslararası kuruluşlarca tanınması için çaba sarf etmiyorsunuz?
Hocalı Soykırımı’nı bizzat gerçekleştiren Ermenistan’ın Devlet Başkalarından Serj Sarkisyan’ın ‘Azerbaycanlılar Ermenilerin sivil halka karşı katliam yapmayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu Azerbaycanlılara ibret olsun diye yaptık’ demesi yanına kâr mı kalacak? Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın "Biz Karabağ'ı aldık, gelecek nesillerimiz Ağrı’yı almalıdır." sözleri günümüzde hem Azerbaycan, hem de Türkiye'ye karşı açık ve câri bir tehdittir. Türkiye bu tehdidi deli saçması deyip umursamayacak mı?
Hocalı soykırımı; başta AB ülkeleri olmak üzere, vizelerin karşılıklı kaldırdığı diğer ülkelerin ve Müslüman Arap ülkelerinin parlamento gündemine sokulmalıdır. Hocalı katilleri ve bu katliama yardım edenler ya da göz yumanlar Srebrenista da olduğu gibi yargı önüne çıkarılmalıdır.
Birleşmiş Milletlerin aldığı 4 karara rağmen Karabağ’da işgal devam ediyor. Azerbaycan topraklarını geri alma gücüne sahiptir. AGİT, MİNSK grubu ya görevini yapmalı yada işgali sona erdirmeli ya da lavğedilmeliler.
Özetle;
Dış politika suyun debisiyle yön kazanan standartların peşine düşmek değildir… Dengeler adına; bazı insani, milli ve İslami konulara uzak durmakta anlamsızdır. Başta Müslüman ülkeler ve İslam Konferansı Örgütü olmak üzere "Rüzgâr nereye eserse” insanlığını oraya taşıyanlar denge güdenler, bir dünyaya kulak kesilirken başka dünyalara sağır kesilenler vebal altındadırlar.
Ama onlara hatırlatmak isterim.
Çifte standart, eşitliğin ve adaletin önündeki en büyük engeldir. Gazze'de bizim için önemlidir; Hocalı da… Nasıl bir ebeveyn çocukları arasında ayrım yapmazsa, daha doğrusu yapamazsa bizde mazlumiyet ve mağduriyet alanlarını ideolojik taassuplarla veya başka nedenlerle farklı farklı muamelelerde bulunamayız.
Olmaz öyle şey!
İnsanlık adına ve inançları adına eşitlik ve adalet sağlama gibi bir iddiası olanlar varsa, böyle davrananların adalet anlayışlarına gelen tenkit ve tepkilere kulak tıkamaları ve rahatsız olmaları doğru değildir.
Allah, servet ve iktidarı, insanlar toplumlar ve ülkeler arasında evirip-çevirecektir. Bu Allah’ın değiştirmeyeceği yasalarındandır. Yani Sünnetullahtır.
‘Elinizde imkân olup da neleri yapmadınız?' sorusunu hem dünyada hem de ahirette; tüm başta tüm İslam ülkeleri olmak üzere tüm yönetici sınıfına hatta bilen ve ilim eden sınıfa, duyduktan sonra bu amel etmesi icap eden her akıl baliğ insana soracaktır.
Unutmamak lazım! Çifte standardın çiftesiyle tarih pistinin kenarına fırlatılanların sayısı o kadar çok ki!
Bu sebeplerden ötürü: Bizler ‘Hocalı Soykırımı’nı unutmuyoruz; unutturmayacağız!
Bizler biliyoruz ki unutmamak inancımızın ve insanlığımızın gereğidir
KAYNAK: https://www.bbp.org.tr/haberler/hocali-katliami-insanligin-vicdaniyla-imtihani-paneli-gerceklestirdik-37588
Bu haber 983 defa okundu.
kapat
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yazarlar
-
Hakverdi Murat Merdamert
-
Arif Tarakcı
-
Sabiha Sena
-
Bütün Yazarlar
-
Prof.Dr.Mehmet Öz Türk Ocakları Genel Başkanı
-
Nuri Gürgür
-
Prof.Dr.Mustafa Erkal-Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
En Çok Okunan Haberler
Yorumlar
+ Yorum Ekle