PADİŞAHIM ÇOK YAŞA!
10 Mayıs 2013 12:00 tsi
Hemen hiçbir konuda anlaşamayan milletvekilleri kendilerini âdeta padişah ilân etti.
Padişahım çok yaşa!
Hemen hiçbir konuda anlaşamayan milletvekilleri kendilerini âdeta padişah ilân etti.
Meselâ bir düğüne gidip geline altın mı taktılar, parası vatandaşın cebinden çıkacak. Bir kez de seçilmiş olsalar ömür boyu alacakları maaş neredeyse vekil iken aldıkları maaş kadar olacak. Milletvekilinin otomobili âcil servise hasta yetiştiren ambulans, yangın söndürmeye giden itfaiye aracı gibi geçiş üstünlüğü hakkı kazandı. Hangi trafik kuralını ihlal ederse etsinler ceza yazılmayacak
Erdoğanın AKPsi öylesine saltanat meraklısı ve öylesine zengin dostu ki, işçi, işten atıldığında hakkını arayamayacak kanunlarla tepelenirken, işveren taşeron şirketler eliyle on yıllarca asgari ücretten işçi çalıştırma hakkı ile tahkim ediliyor.
İşte bu zihniyetin milletvekillerini padişah yetkisi ile donatması aslında hiç şaşırtıcı değil. Sayın Erdoğanın makam uçakları, makam otomobilleri dünyanın hiçbir başbakanında yok. Başbakan o uçaklarla kızının düğün davetiyesini vermek için bir dış ülkeye gidip gelebiliyor. Örtülü ödeneğin günlük harcaması iki milyon lirayı bulmuş. Cumhuriyet Tarihinde savaş yıllarında bile görülmüş değil böyle bir harcama
Amma bu saltanat ve bu savurma hiç de hayra alamet değil.
İnsan ister istemez Osmanlının lükse yöneldiği, Sarayın Mısır sultanları gibi yaşamak için har vurup harman savurduğu dönemleri hatırlıyor.
Meselâ, Orduyu tahkim ve dünyayı tanımak için önemli işler yapmış Sultan Aziz zamanında bile Saray masraflarının 30 milyon frank yani 1 milyon 400 bin altına yükseldiği yıllar. Hâlbuki aynı yıllarda rahmetli Tahsin Ünalın ifadeleri ile, Bizden her sahada katbekat üstün, daha kuvvetli, daha zengin olan devletler krallarına daha az masraf ayırıyorlardı.
Meselâ, Rus Çarının 26 milyon 572 bin, III. Napolyonun 26 milyon 500 bin, Kraliçe Viktoryanın 11 milyon 750 bin, B. Amerika Reis-i Cumhurunun 124 bin frank saray masrafı vardı.
Bu paralar dış borçla demin ediliyordu.
Alınan borçlarla har vurup harman savurma işi Sultan Abdülmecit döneminde çığırından çıktı.
Sonra ne oldu?
Ne olacak, Osmanlıdan zengin ve güçlü olmasına rağmen Saray masrafları Osmanlıdan az olan ülkeler eliyle Osmanlı borca sokuldu. Bütün gelirlerine el konuldu. Nesi var nesi yok sattırıldı. Gelirlerin garantisi için topraklarına asker çıkartıldı ve sonunda toprakları işgal edildi.
Yani bu lüks Osmanlının sonu oldu.
Dikkatle baktığımızda yaşadığımız yılların, Allah sonunu benzetmesin, o yılların fotokopisi yıllar olduğuna şahit oluyoruz.
Gelirlerimize el konuyor.
Patriot bahanesiyle yabancı askerler topraklarımızı işgal ediyor.
Bütün bunlar olurken Ankaradakiler Osmanlı Sarayının Sultan Aziz ve Abdülmecit dönemini hatırlatır harcamalara, milletvekillerini dahi padişah imkânları ile teçhiz etmeye başlıyor
Bütün bunları yaparken, Hz. Ömer (r.a.) adaletinden bahsetmeleri yok mu; insanı çileden işte bu çıkartıyor
Kulun, mazlumun ve mağdurun gücüne giden Allahın (c.c.) gücüne gitmez mi?
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12005703/-padisahim-cok-yasa/hasan-demir
Bu haber 569 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle