En Sıcak Konular

ÜMİT ÖZDAĞ: ''TÜRKİYE FEDERELLEŞİYOR''

27 Ekim 2012 17:42 tsi
ÜMİT ÖZDAĞ: ''TÜRKİYE FEDERELLEŞİYOR'' Büyükşehir Yasa Tasarısı’nı yorumlayan Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Terör örgütü, AKP’nin zaten zayıf olan savaş iradesini kırdı, tüketti ve savaşı kazanmaya yakın. Bir süre sonra parçalanmaya mahkum bir Türkiye ortaya çıkacak” dedi

Hükümet PKK'ya teslim oldu

Büyükşehir Yasa Tasarısı'nı yorumlayan Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Terör örgütü, AKP'nin zaten zayıf olan savaş iradesini kırdı, tüketti ve savaşı kazanmaya yakın. Bir süre sonra parçalanmaya mahkum bir Türkiye ortaya çıkacak" dedi
 
Hükümet PKK'ya teslim oldu Türkiye parçalanma yolunda
Büyükşehir Yasa Tasarısı'nı eleştiren 
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, hükümetin terör örgütü PKK'nın isteklerini birer ikişer kabul ettiğini söyledi. Özdağ, aralarında Türkçe konuşan ancak mahkemede Kürtçe savunma hakkı isteyen terör örgütü elemanlarına tasarı ile bu olanağın sağlanacağını belirterek, "Hükümet bu adım ile sadece KCK'ya taviz vermekle kalmayacak aynı zamanda Kürtçe yargı dili olacak" dedi. Prof. Özdağ'ın konuyla ilgili olarak sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

 
Yargılanma dili Kürtçe
- Büyükşehir Yasa Tasarısı neyi amaçlıyor?
Ü.Ö: Tasarıyı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın AKP Kongresi'nde açıkladığı birkaç atılması hedeflenen adım ile birlikte değerlendirmek lazım. Bunlar, sırası ile 'anadilde savunmanın hakkı' ki, zaten Türkçe bilmeyen bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı için anadilinde savunma yapması sorun değildir. Demek ki sorun anadilde savunma yapmak isteyene tercüman sağlanması değil. Kürtçenin de yargılama dili olmasıdır. KCK davasında kendi aralarında Türkçe konuşan PKK'lılar mahkemede Kürtçe savunma diye itiraz etmişlerdir. Bu adım ile sadece KCK'ya taviz verilmekle kalmayacak aynı zamanda Kürtçe yargı dili olacaktır. Adalet Bakanı Sadullah Ergin Sincan'da açlık grevi yapan KCK'lıları ziyaret ederek, 'sorunu çözeceğiz' demiştir. İkincisi, 'anadilde kamu hizmetlerine erişim'dir ki,  bu ikinci resmi dil demenin üstü örtülü yoludur. Kamu hizmetlerinin Türkçe yanında Kürtçe de yapılmasıdır. Üçüncüsü, 'Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu' kurulmasıdır. Bu komisyonun adı bile Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları arasında ayrım yaptığını, Türkleri öncelediğini Kürtleri ise geri plana ittiğini kabul etmektir. Ayrıca bu komisyon Öcalan'ın yol haritasındaki çatışma sonrası hukuki düzenlemeleri yapmasını istediği ve Güney Afrika'da beyaz ırkçı rejim sonrasında kurulan komisyondur. Dördüncü aşama olan Büyükşehir Yasa Tasarısı bu sürecin parçası olarak daha da anlam kazanmaktadır. Büyükşehir Yasa Tasarısı, Türkiye'nin federalleştirilmesi sürecinde önemli bir adımdır. Türk milletinin milli kimliği güçlü ve devlet bilinci yüksek olduğu için açık bir şekilde federasyona geçiş önerilememekte, ancak sistemli bir şekilde adım adım, Türkiye Cumhuriyeti milli-üniter devletinin tasfiyesine doğru ilerlemektedir. Bir yandan anayasadan 'Türk Milleti' çıkarılırken, öte yandan 'idari federalizm'e yol açacak sistem kurulur ise ileri de siyasi federalizme geçiş kolay olacaktır. Bunun için tasarıda mevcut olan valilik sisteminin tasfiyesi ve valinin yetkilerinin belediye başkanına devri nerede ise yetecektir. Beşinci ve son aşama ise Anayasa'dan Türk vatandaşlığının ve Türk milletinin çıkarılmasıdır.

 
Oslo'da PKK ile görüşüldü
- Tasarı ile Oslo görüşmeleri ve varılan mutabakat arasında bir bağ var mı?
Ü.Ö: Meselenin bu boyutu üzerinde durulmuyor. Oysa yukarıda saydığım beş adımın Büyükşehir Yasa Tasarısı dahil büyük önemi vardır. Hatırlayalım, Oslo'da yapılan görüşmelerde Başbakanın özel temsilcisi olan kişi PKK'lılara ne diyordu. 'İktidar 5 yıl önce dedi ki, biz yerel yönetimler yasasını geçiriyoruz, belli şeylerin mahalli teşkilatlarını kaldırıyoruz. Milli eğitim, şunlar bunlar bakanlıklarını kaldırıyoruz, valiliklere ve belediyelere veriyoruz. İlk önce valiliklere, uzun vadede belediyelere gidecek. Aslolan şudur, şimdi Hakkari'de yol yapılacak Ankara'dan devlet planlama teşkilatından görüşülüp şeye çıkıyor işte. Çemişkezek'te ne olacak şurada ne olacak.' Demek ki bugün yapılmaya çalışılan düzenleme konusunda Oslo'da PKK ile görüşülmüştür.
- Terörü aşmak için ülkelerin önünde iki yol olduğunu, bunların mücadele ve müzakere yolları olduğunu ifade ediyorsunuz. Öyle ise AKP'nin müzakere ile PKK'yı sona erdirmesi meşru bir girişim değil mi?
Ü.Ö: Terörü aşmak için mücadele eden ancak başarısız olan ülkelerin, özellikle İngiltere'nin ABD'deki İrlanda lobisinin de baskısı ile IRA ile ve İspanya'nın ETA ile müzakare ettiğini biliyoruz. Demek ki, böyle bir yola gidilebilir. Ancak, İngiltere ve İspanya deneyimleri göstermiştir ki, başarılı geçtikleri iddia edilen müzakere süreçleri bile ülkelerin bölünmesini engellemiyor. Aksine ayrılmak isteyen başka unsurları da cesaretlendiriyor. Kuzey İrlanda'da müzakerelerden sonra taraflar daha da keskinleştiler. İlk fırsatta Kuzey İrlanda İngiltere'den kopacak. İskoçya ise 2014'de ayrılmak için referandum yapıyor. Üstelik özerk bir konumu olmasına rağmen. İspanya'da Bask'ta son seçimleri Bask milliyetçileri kazandı ve ayrılmak istiyorlar. Katalanlar da ayrılmak için bayrak açtı. Terörle müzakere, ilkesel düzeyde 'ben seni yenemedim, şimdi seni kendime denk görerek, seninle masaya oturuyorum ve sana teslim oluyorum' demektir. İngiltere veya İspanya gibi devletler, sahip oldukları kısa devlet geleneği ile böyle bir adım atabilirler. Ancak Türk devleti gibi ispatlanmış tarihi 2500 yıla varan bir devletin, terörle müzakere etmesi kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti, PKK  terör örgütüne teslim olamaz.

 
Teröre teslim oldular
- İktidar ve yandaş basın, 'AKP'den önce de terör örgütü ile görüşülüyordu'diyorlar. Arada ne fark var?
Ü.Ö: Arada büyük fark var. MİT veya jandarma 2006 öncesinde PKK veya Öcalan ile istihbarat alma amaçlı görüşme yapmıştır. Bu doğrudur ve dünyanın her yerinde yapılır. Ancak 2006 öncesinde Oslo'da olduğu gibi, MİT üst düzeyi ile hatta başbakanlık müsteşar yardımcısı ve başdanışmanının müzakere yaptığı görülmüş mü? Hiç Oslo öncesinde hakem devlet olmuş mu? Tabii ki yok. İstihbarat oluşturma amaçlı söyleşi, sorgu, görüşme ayrı bir tekniktir, müzakere ise ayrı bir siyasal süreçtir.
- PKK ile müzakere edilmesini terör örgütüne teslim olmak olarak mı görüyorsunuz?
Ü.Ö: Türkiye'nin PKK'yı bir hakem devletin gözetiminde veya olmadan muhatap alıp müzakere etmesi teslim oluştur. AKP Hükümeti müzakere sürecini de doğru dürüst yönetememiştir.
- Türkiye 1984'den buyana PKK ile mücadele ediyor ve bitmedi? Acaba müzakere son çare olarak mı görüldü?
Ü.Ö: Evet, Türk milletinin AKP ve yandaş medya tarafından bu şekilde manipule edildiğini görüyoruz. Oysa, PKK, 1992-1998 arasında verilen askeri mücadele sonucunda önemli darbeler almış, askeri anlamda yenilmiştir. Askeri kanat lideri Şemdin Sakık ve Öcalan yakalanmıştır. Bekaa Vadisi boşaltılmıştır. 19982de Türkiye içinde eylem gücünü yitirmiştir. Sonunda Öcalan'ın emri ile Kuzey Irak'a çekilmek zorunda kalmıştır. 57. Hükümet döneminde 1999-2002 arasında TSK PKK ile  K. Irak'ta mücadele sürdürülmüştür. PKK ile mücadele de zaaf, PKK'dan çok TSK ile mücadele eden AKP Hükümeti zamanında ortaya çıkmıştır. Özellikle 2007 sonrasında TSK'nın PKK ile etkin mücadelesinin önü kesilmiştir. Alan hakimiyeti konsepti terk edilmiş, Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik askeri operasyonlar yaptırılmamıştır. Tekrar Oslo belgelerine dönelim. Bakın Oslo'da başbakan danışmanı PKK'lılara ne diyor: 'Ama biz şundan emin olmak istiyoruz yani geliştirilen bir özgürlük alanı açıldı. Bu açılan özgürlük alanı içerisinde örgütün alt birimleri eski alışkanlıklarından hareketle daha fazla mevzi kazanalım daha fazla örgütlenelim mantığı içerisinde. Bir noktaya kadar hani tolare edebiliyorsunuz çünkü dediğim gibi alandaki valiler emniyet müdürleri bu noktada gerçekten çok değerli insanlar. Yani şu anda sizi bilmiyorum spesifik olarak isim vererek şikayet edebileceğiniz şu adam düşmandır bu adam şeydir.'İnanılır gibi değil ancak PKK'ya düşmanlık yapan asker ve sivil bürokrat var ise bize şikayet edin deniliyor. Böyle bir ortamda terör ile mücadele mümkün mü?
- Peki, terör mücadele ile 
aşılabilir mi?  
Ü.Ö: Aşılır ve nasıl aşılacağını 'PKK Neden Bitmedi, Nasıl Biter' adlı kitabımda anlattım. PKK'yı bitirmek için bütün PKK'lıları öldürmeniz gerekmez. Terör ve terörle mücadele irade ve tüketme savaşıdır. Yani hangi tarafın savaş iradesi daha güçlü ise diğeri tarafından savaş iradesini tüketir ve savaşı kazanır. PKK, AKP'nin zaten çok zayıf olan savaş iradesini kırdı, tüketti ve savaşı kazanmaya yakın. Oysa, Türkiye doğru yöntemler ile PKK ile mücadeleyi kazanabilir. PKK yenilir ancak bunun için öncelikle, PKK'nın ekonomik kaynaklarının ortadan kalkması lazımdır. Çatışmayı sürdüren lider kadrolarının yok edilmesi gerekir. Terör örgütünün eylemleri en aza indirgenir ve toplumsal etkisi azaltılır. PKK'yı dolaylı veya dolaysız destekleyen ülkelerin veya çevrelerin desteğinin kesilmesi, kesilmemesinin onlara pahalıya mal olacağı gösterilir. En önemlisi, devleti yenemeyeceğini, verdiği mücadelenin sonuçsuz olduğu gösterilir.

 
Türkiye federalleşiyor
- Bu noktada tekrar Büyükşehir Yasası'na ve Batı'nın Türkiye'nin federalleşmesi konusundaki ısrarına dönmek istiyorum.
Ü.Ö: Aslında Türkiye'nin mevcut sınırlar içinde etnik hatlar boyunca federalleşmesi bölünmesi anlamına gelir. Çünkü Türkiye'de federalleşme ile kastedilen milli devletin sona erdirilmesi, iki milletli bir devlete geçiştir. Almanya ve ABD'de federal devletler ancak milli devlet niteliklerini kimseye tartıştırmazlar. Ortadoğu'da sınırların etnik ve mezhepsel fay hatları üzerinden tekrar çizilmesi projesi 1974 OPEC petrol krizinden sonra başlayan bir süreç. Değişik aşamalardan geçerek bugüne geldi, Irak'ı böldü, Sudan'ı böldü. Suriye'de de bölünme ile sonuçlanabilecek iç çatışma dönemi yaşanıyor. Türkiye'de de iktidar milli devlete karşı bir tavır sergiliyor. Hükümette bazıları, Türk'üz demekten vazgeçer ve milli devleti tasfiye edersek, bize yeni Osmanlı devletini kurdururlar zannediyor.
- Tasarı Türkiye'nin eyaletlere bölünmesini getiriyor. Nasıl bir Türkiye projeksiyonu çizeceksiniz?
Ü.Ö: Bir süre sonra parçalanmaya mahkum bir Türkiye.
- Tasarı PKK'ya silahı bırakma karşısında bir rüşvet midir?
Ü.Ö: Onu bilemem ancak Oslo'da bu konular konuşulmuş.
- Tasarı Erdoğan'ın başkanlık hayali yolunda atılan bir adımın alt yapısını mı oluşturuyor?
Ü.Ö: Terörün bugün olduğu gibi devam etmesi AKP'de seçimlerde oy kaybı endişesi yaratıyor. Bundan dolayı PKK ile müzakerelerin başlaması için çalışılıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan Almanya'da hastanede Talabani ile görüşüyor. Demekki aceleleri var. Adalet Bakanı Sincan Cezaevi'ni ziyaret ediyor. PKK ise hiç acele etmiyor. Aksine müzakereler için yeni şartlar ileri sürüyor.
- Tasarıya karşı muhalefet partilerinin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ü.Ö: Daha etkili olmalılar. Mesele halka daha iyi anlatılmalı. Yaratıcı muhalefet teknikleri geliştirilmeli. İktidar muhalefetin baskısı altında bunalmalı. Başbakan Erdoğan bayram sabahı, 'ileri demokrasi için güçlü muhalefete ihtiyaç var' diyerek muhalefete yine sataştı.
Büyükşehir Yasa Tasarısı'nı yorumlayan Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Terör örgütü, AKP'nin zaten zayıf olan savaş iradesini kırdı, tüketti ve savaşı kazanmaya yakın. Bir süre sonra parçalanmaya mahkum bir Türkiye ortaya çıkacak" dedi


Kaynak: YENİÇAĞ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=74724


Bu haber 921 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,662 µs