BAHÇELİ: ''BAŞBAKAN KRONİK ÜLKÜCÜ DÜŞMANI''
17 Haziran 2012 13:08 tsi
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Kronik MHP düşmanlığı ve ülkücü karşıtlığı Başbakan Erdoğan'da tedavisi mümkün olmayacak bir aşamaya kadar ulaşmıştır" dedi.
Başbakan kronik ülkücü düşmanı
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Kronik MHP düşmanlığı ve ülkücü karşıtlığı Başbakan Erdoğan'da tedavisi mümkün olmayacak bir aşamaya kadar ulaşmıştır" dedi.
Erdoğan'ın partisinin Sakarya İl Kongresinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket'e yönelik sarfettiği iftira ve hakaretlerine cevap veren Bahçeli, "Türk'üm demekten hicap duyan, Türk milletine mensubiyeti ağzına dahi almaktan sürekli kaçınan bu tutarsız zihniyetin, milliyetçi-ülkücü hareketi ileri düzeyde hasım görmesi kendi cibilliyeti ve mizacı açısından da son derece normaldir. Ancak anormal olan ise Başbakan'ın, rahmani kılığa bürünüp de şeytani hesapların muhipliğine ve temsilciliğine soyunması ve bunda ısrarcı olmasıdır" dedi.
"Başbakan Erdoğan'ın milliyetçi-ülkücü hareketin muhterem mensuplarını 'Fatiha Suresi'ni bilmemekle suçlaması bugüne kadarki terbiye ve hay dışı sözlerinin zirvesi olmuştur" diyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan hayatının hangi aşamasında, Türk-İslam davasını bayraklaştıran aziz dava arkadaşlarımın Fatiha bilmediğine şahitlik etmişse ve bunu da bizatihi görmüşse acilen açıklamalıdır. Aksi takdirde milliyetçi-ülkücü hareketin lanet ve bedduası mutlaka üzerine olacaktır " açıklaması yaptı
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Başbakan Erdoğan'ın partisinin Sakarya il kongresinde milliyetçi-ülkücü harekete yönelik olarak arkası arkasına sıraladığı hakaret ve küfürler, şahsının kin ve öfke diline tamamen teslim olduğunu şüpheye yer bırakmayacak bir biçimde yeniden tescillemiştir " dedi.
" Başbakan Erdoğan'ın Partisinin Sakarya İl Kongresinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket'e Yönelik Sarfettiği İftira ve Hakaretlerine " yaptığı basın açıklamasıyla cevap veren Bahçeli, Kronik MHP düşmanlığı ve ülkücü karşıtlığı Başbakan'da tedavisi mümkün olmayacak bir aşamaya kadar ulaşmıştır.
Ülkücüleri hasım görüyor
Esasen Türk'üm demekten hicap duyan, Türk milletine mensubiyeti ağzına dahi almaktan sürekli kaçınan bu tutarsız zihniyetin, milliyetçi-ülkücü hareketi ileri düzeyde hasım görmesi kendi cibilliyeti ve mizacı açısından da son derece normaldir. Ancak anormal olan ise Başbakan'ın, rahmani kılığa bürünüp de şeytani hesapların muhipliğine ve temsilciliğine soyunması ve bunda ısrarcı olmasıdır" " açıklaması yaptı.
MHP Lideri Bahçeli şunları kaydetti:
" Başbakan Erdoğan'ın; Türk milletini anadil bataklığına sürükleyerek ayırma, bölme ve son aşamada etnik kadavra haline dönüştürmek amacıyla, önüne çıkan milli direnç ve bariyerleri tesirsiz hale getirmek için tüm gücünü ortaya koyduğu görülmektedir.
İhanet girişimlerine kılıf arıyor
Nitekim dilde başlatılan çözülme ve ayrışma sürecinin, millet varlığına kadar sirayet edeceği, bunun peşi sıra etnik kimliklerin otonomi ve temsiliyet talepleriyle birleşip bin yıllık kardeşliği çürüteceği vahim bir süreç önümüzde durmaktadır.
Bu kapsamda, Başbakan Erdoğan'ın kutlu ceddimizin tarihinden işine gelen tarafları alarak ihanet girişimlerine kılıf araması, üstelik imparatorlukla milli devleti ayırt edecek zekyı sergileyememesi şayet kasıtlı değilse, içine düştüğü kara cehaletle tanımlanacaktır.
Türk milletini diller ve etnik kimlikler cenderesine alarak esnemesini, erimesini, buharlaşmasını ve dağılmasını hedefleyen hain proje Başbakan tarafından savunulmakta ve sahiplenilmektedir.
İğrenç iftiralar
Milliyetçi-ülkücü harekete yönelen kurşun gibi sözlerin, iğrenç iftiraların ve ağır ithamların asıl nedenlerinden birisi de bu soysuzluğa ve nankörlüğe itiraz etmesinden kaynaklanmaktadır.
Bununla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi, Başbakan'ın dünkü seviye ve erdem yoksunu sözlerinin hepsine gerekli cevabı mutlaka verecektir.
Bilhassa, partimize tarih öğrenme konusunda ahlaki derecesi yerlerde sürünen tavsiyelerine, geçmişi reddi miras yaptığımıza dönük çirkin üslubuna ve milliyetçilikle ilgili ahkm kesen şuursuzluğuna lazım gelen karşılıklar önümüzdeki günlerde yerini misliyle bulacaktır.
Terbiye ve haya dışı sözler
Ancak Başbakan Erdoğan'ın milliyetçi-ülkücü hareketin muhterem mensuplarını 'Fatiha Suresi'ni bilmemekle suçlaması bugüne kadarki terbiye ve hay dışı sözlerinin zirvesi olmuştur.
Bu hayır mübarek günler içinde, bir Müslüman'a "Fatiha bilmiyor" diyerek iftira atmanın ne anlama geldiğini, bu rezil sözleri kullananın din dairesinin neresinde bulunduğunu İslam limleri ve çağımızın müçtehitleri yorumlamalı ve gerekli açıklamaları yapmalıdırlar.
Başbakan Erdoğan hayatının hangi aşamasında, Türk-İslam davasını bayraklaştıran aziz dava arkadaşlarımın Fatiha bilmediğine şahitlik etmişse ve bunu da bizatihi görmüşse acilen açıklamalıdır.
Ülkücülerin laneti üzerinde olacak
Aksi takdirde milliyetçi-ülkücü hareketin lanet ve bedduası mutlaka üzerine olacaktır.
Milliyetçi-ülkücü hareketin değerli mensuplarına Fatiha Suresi'ni bilmiyorlar demek kiliseden cami gözleyenlerin, çan sesi altında ezan dinleme densizliğine soyunanların kokuşmuşluğundan başka bir şey değildir.
Başbakan Erdoğan, bu çağın Müseylemesi veya Tuleyha'sı olarak anılmak istenmiyorsa küstahça sözlerini düzeltmeli ve milliyetçi-ülkücü hareketten bir an önce özür dilemelidir.
Bu iman ve inançlarımızla ilgili bir konudur ki, Başbakan'ın hiç kimseye bu minvalde çirkefçe ve şirk koşarcasına iftira atması hakkı ve haddi değildir. "
Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=24331
Bu haber 746 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle