KKTC'NİN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİDİR
23 Mayıs 2012 11:31 tsi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve halkı kaderine terk edilmiştir. Son gelişmeler ise, İsrail in bu ada üzerindeki hesaplarını göstermektedir.
Kıbrıs
Kıbrıs Akdenize açılan bir üs olması münasebeti ile her devirde önemini korumuş bir adadır.
Türkiye Kıbrıs harekatı ile bağımsızlığını hediye ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine maalesef ki, geçen zamanda gerekli ilgiyi göstermemiştir.
Dünya nezdinde tanınmama ve geri kalmışlık, Kıbrıs Türk kesimini AB sürecinde Rumlarla tek devlet olmayı kabul noktasına dahi getirmiştir.
Oysa Kıbrıs bizim için Akdenizden gelecek tehlikelere karşı bir kale olmasının yanında Türkiyenin son dönemdeki tek kazanımı olması münasebetiyle bir şeref vesilesidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve halkı kaderine terk edilmiştir.
Son gelişmeler ise, İsrail in bu ada üzerindeki hesaplarını göstermektedir.
Kıbrıs Rum lideri Hristofyas ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasında geçen hafta Kıbrıs konusunda bir görüşme yapıldı.
Basına yansıyan haberlerde, İsrailin doğu Akdenizde bulduğu doğalgazın İsrail ve Rum kesimi arasında döşenecek boru hattı ile Kıbrıs adası üzerinden Avrupaya pazarlanmasının planlandığı öğrenilmiştir.
Çıkarılan doğalgazın karaya taşınması için Vasilikoda yapılması düşünülen doğalgaz terminali içinse İsrail, Rum kesimine 10 milyar dolarlık maliyeti karşılamayı önermiştir.
Bu maliyetin tek şartı 10 bin kişilik inşaat personelinin İsrailli olmasıdır.
Santralin yapımı için şart kabul edilirse Kıbrıs Rum kesimine aileleri ile birlikte 30 bin İsrailli bir anda yerleştirilecektir.
Santralin muhafazası içinse 20 bin İsrail askerinin adaya konuşlanması talep edilmiştir.
Gerçekleşmesi muhtemel bu gelişme Kıbrıs adasının sessiz işgalinden başka bir şey değildir.
İsrail in Arz-ı Mevud hayali ve yayılmacı politikası herkesçe malumdur.
Arz-ı Mevud un içine Türkiyenin Güneydoğusu da girmektedir.
Güneydoğumuzdaki vatandaşlarımız bölgedeki özel çiftliklerin Türk vatandaşları veya Türk şirketleri aracılığı ile İsrailliler tarafından satın alındığını ifade etmişler, bu konu Meclis gündemine dahi gelmiştir.
Filistinlilerin Topraklarını satın alan Yahudilerin İsrail devletinin temellerini attığı bilinen bir gerçektir. Bugün Filistin kendi toprağında nerede ise sığınmacıdır.
İsrail şimdi aynı oyunu stratejik önemdeki Kıbrıs için düşünmektedir.
Santral yapımı bahanesi ile Adaya yerleşecek 50 bin İsrailli bir daha adadan çıkmama niyetiyle gelecektir.
Rum kesimine başlayan yerleşme Adanın tamamına da yayılabilir.
Güneydoğudaki toprak alımına bir de Kıbrıs Rum kesimindeki yerleşim eklendiğinde Türkiye İsrailin yeni bir planı ile karşılaşacaktır.
Hem Kıbrıs Türk halkına sahip çıkılmalı, hem de Adada meydana gelecek gelişmelere karşı halk uyarılmalıdır.
Ederinden yüksek meblağlar ile İsraillilere satılacak topraklar Adayı Kıbrıs Türkleri için ikinci bir Filistin yapabilir.
Unutulmamalıdır ki, KKTCnin güvenliği aslında Türkiyenin güvenliği demektir.
Prof. Dr. Haydar Baş - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001681/kibris/prof-dr-haydar-bas
Bu haber 777 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle