En Sıcak Konular

KARAKOÇ'UN BİZE HATIRLATTIĞI

31 Aralık 2011 12:36 tsi
KARAKOÇ'UN BİZE HATIRLATTIĞI Şair Sezai Karakoç'un Cumhurbaşkanlığı 2011 ödülleri alacağı şaiyası yayıldı önce... Acaba ödülünü almaya gidecek miydi? Beklendiği gibi oldu ve usta şair Karakoç, köşke çıkmadı!

Karakoç'un bize hatırlattığı

Şair Sezai Karakoç'un Cumhurbaşkanlığı 2011 ödülleri alacağı şaiyası yayıldı önce... Bütün nefesler tutuldu. Acaba ödülünü almaya gidecek miydi?
 
Beklendiği gibi oldu ve usta şair Karakoç, köşke çıkmadı!
 
Zaten ödülünü almaya gitseydi "sürpriz" olacaktı.
 
Çok yazıldı biliyorum. Ama ben de yazmadan edemedim. Eli kalem tutan arkadaşlar arasında çok tartıştık, "gitmeliydi" veya "gitmemeliydi" diye.
 
Sezai Karakoç ilginç bir duruş sergiledi.

Bu bana 1973'te Oscar ödülünü almayan Marlon Brando'nun tavrını hatırlattı. Brando o efsane "Godfather" yani Baba filmiyle Oscar ödülüne layık görülmüştü.
 
İsmi okundu... Kendisi yoktu. Ama sahneye yerli kıyafetiyle Kızılderili bir aktris çıktı. Elinde bir mektup vardı. Mektubu açtı. Üzgün gözlerle konuklara baktı ve şu satırları okumaya başladı:
 
"200 yıl boyunca toprağı, yaşamı, ailesi ve özgür olma hakkı için savaşan yerli halka şöyle dedik: 'İndir silahını arkadaş, gel beraber oturalım. İndirirsen eğer silahını arkadaş, barıştan söz ederiz seninle, senin hayrına anlaşırız.'
 
"Silahlarını indirdiklerinde ise onları katlettik. Onlara yalan söyledik.
 
"Onları topraklarından koparmak için kandırdık. Hiçbir zaman sadık kalmadığımız ve adına antlaşma dediğimiz o kağıtları zorla imzalasınlar diye onları açlığa mahkum ettik.
 
"Ve onları, yalnızca yaşamın hatırlayabileceği kadar uzun bir süredir yaşam vermiş bu kıtada dilencilere döndürdük. "Ve tarihi nasıl yorumlarsanız yorumlayın, ne kadar çarpıtırsanız çarpıtın; biz doğru davranmadık. Ne dürüst olduk ne de adil davrandık.
 
"Onlara ne haklarını iade etmek zorundaydık ne de antlaşmalarımıza sadık kalmak... Çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu.
 
"Onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlaksızlığımız erdem oluyordu.
 
"Fakat bu sapkınkığın ulaşamayacağı bir şey var; o da tarihin büyük hükmü. Emin olun tarih bizi yargılayacaktır.
 
"Ama umurumuzda mı? Bu nasıl bir ahlaki şizofrenidir ki, tüm dünyanın işitmesi ve ulusumuzun en tepesindeki sesle ciğerlerimiz patlayana kadar taahhütlerimizi yerine getirdiğimizi haykırırız da, tarihin tüm sayfaları ve Amerikan yerlilerinin son yüzyıl boyunca geçirdiği tüm o aç, susuz günler ve geceler bu sesin dediklerinin tam tersini söyler. Görülen o ki bu bizim ülkede 'komşunu sev' ilkesi ve bu ilkeye saygı artık işlemez hale gelmiş ve tüm yaptığımız, gücümüzle yapmayı başarabildiğimiz ancak ve ancak, dost da olsa düşman da, yeni doğan ülkelerin umutlarını yok edecek şekilde onlara bizim insancıl, uygar olmadığımızı ve sözümüzü tutmadığımızı göstermek olmuştur.
 
"Belki de şu anda kendi kendinize, 'Hay aksi, şimdi bunun akademi ödülleri ile ne ilgisi var canım' diyorsunuz. 'Bu kadın burada ne arıyor, hem akşamımızı berbat etti hem de bizi ilgilendirrmeyen konularla yaşamlarımıza girdi, üstelik umurumuzda bile değil.' Sanırım bu sorulmamış soruların cevabı, sinema dünyasının da en az diğerleri kadar Kızılderilileri küçük düşürmekle, onları vahşi, düşmanca ve kötü göstererek karakterleriyle alay etmekle sorumlu olmasında yatıyor. Bu dünya çocukların büyümesi için zaten yeteri kadar zor.
 
"Kızılderili çocuğu televizyon izlerken film de izler ve soyunu filmlerde anlatıldığı gibi görünce o zihinlerin nasıl zedelendiğini bilmemiz mümkün değildir.
 
"Geçenlerde bu durumu düzeltecek birkaç sendeleyen adım atıldı ancak, çok az ve çok aksak. Öyle ki bu mesleğin bir üyesi olarak bir Birleşik Devletler yurttaşı olarak bu gece bu ödülü kabul etmek içimden gelmedi. Bu ülkede şu anda ödül almak ya da vermek, Amerikan yerlilerinin durumları önemli oranda düzeltilmediği sürece uygun değildir.
 
"Eğer kardeşimizden sorumlu olamıyorsak en azından onların celladı da olmayalım. Bu gece doğrudan sizinle konuşuyor olabilirdim ancak ırmaklar aktıkça ve otlar büyüdükçe onursuz kalmaya devam edecek bir barışın kurulmasını engelleyebilmek için elimden gelen yardımı yapmakla daha yararlı olabileceğimi hissettim.
 
"Ümit ederim ki şu anda dinleyenler bunu kabalık olarak addetmek ve bu toprakların üzerinde tüm insanların özgür ve bağımsız kalma hakkı olduğuna inandığımızı söylemeye hakkımız olup olmadığı gibi önemli bir konuda dikkati çekmek için yapılmış samimi bir çaba olarak görürler."

Aktris Sacheen Littelfeather bu satırları okurken, önce yuhalama sesleri duyulmuş, ardından mektubu bitirdiğinde "yuh"lar alkışa dönüşmüştü. Salondakiler ayakta alkışlayarak Brando'ya destek vermişti.
 
Brando'nun ödülü reddedişin bir bahanesi vardı; ünlü aktör Kızılderililere yapılan muameleyi bir kez daha hatırlatmış, Amerikan kamuoyunun vicdanına seslenmişti.
 
Böylelikle bu mektupla gerçek bir aydının, sanatçı ve yazarın, yok edilmek istenen bir millet söz konusu olduğunda nasıl duyarlı davranması gerektiğini göstermiş oldu.
 
Marlon Brando'nun bu tavrı unutulmazlar arasına girdi.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün bu yıl Edebiyat Dalı'nda Sezai Karakoç'a verilmesini uygun görmesi karşılığında, ödülünü almamış olmasını saygıyla karşılamak gerekiyor.
 
Kuşkusuz Karakoç'un ödülü kabul etmesi bile bir haber değeri taşıyor.
 
Zaten şiirsel duyarlığa verdiği önem dolayısıyla apayrı bir yol izleyen Karakoç, bu tavrıyla da ayrı bir yol izlediğini göstermiş oluyor.
 
Zira, egoizmin at başı gittiği şu dönemde, özellikle insanların bir şekilde adını duyurmak için medyayı nasıl kullandığını, buna rağmen Karakoç'un bu ödülü elinin tersiyle itmesi, bize aslında unuttuğumuz bir değeri hatırlatıyor.
 
Mütevaziliği!

 

Davut Şahin - Milli Gazete

Kaynak. MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/karakoc-un-bize-hatirlattigi-225789.htm}



Bu haber 1,399 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,465 µs