KENDİ KANLI TARİHİNİZE BAKIN

23 Aralık 2011 08:59 tsi
Tarih boyunca işgal ettiği her coğrafyada taş taş üstünde bırakmayan Fransa'nın, Ruanda'da yaptığı katliamlar belleklerdeki tazeliğini korurken, Türkiye'yi sözde soykırımla itham etmesi tepkiyle karşılandı.

Fransa meclisi, sözde soykırımın inkârını suç sayan yasa tasarısını onayladı

Hadi ordan

Tarih boyunca işgal ettiği her coğrafyada taş taş üstünde bırakmayan Fransa'nın, Ruanda'da yaptığı katliamlar belleklerdeki tazeliğini korurken, Türkiye'yi sözde soykırımla itham etmesi tepkiyle karşılandı.

Afrika'da, Cezayir'de binlerce insanı katleden Fransa'nın siciline bakmak için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfalı dedelerimizin kime karşı göğüslerini siper ettiği, Sütçü İmam'ın ilk kurşunu kime karşı sıktığı ortada.
 
Türkiye'yi uluslararası arenada yalnızlaştırmak için sürekli 'temcit pilavı' gibi ısıtılarak önümüze konulan Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin yasa teklifi Fransa Meclisi tarafından kabul edildi. 'Ermeni soykırımı yoktur' diyenlere karşı hapis ve para cezası öngören yeni Fransız yasasını, başından beri engellemeye çalışan Türkiye'nin son girişimleri de yetersiz oldu.
 
Meclisin 8'de biri görüşmeye katıldı
 
Dün Fransız Meclisi tarafından görüşülen Ermeni Yasa Tasarısı oturumuna 577 milletvekilinden 70'e yakın vekil iştirak etti. Kritik oylamada iki maddelik tasarı oy çokluğu ile meclisin onayından geçti. Eğer yasa yürürlüğe girerse, Fransa'da 'Soykırım olmadı' diyene 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası getiriyor.
 
Fransız meclisinin kabul ettiği bu talihsiz yasa Fransız Senatosu tarafından da görüşülecek . Eğer Fransa Senatosu da aynı metni oylayıp kabul ederse yasa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin önüne gelecek. Sarkozy'nin imzalaması halinde ise resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girecek . Eğer Fransız Senatosu yasayı değiştirilmesine hükmederse yasa tekrar meclise geri gönderilecek.
 
Kendi kanlı tarihinize bakın
 
Türkiye'yi her fırsatta sıkıştırmak için yasal düzenleyen Fransa dönüp kendi tarihine bakması gerekiyor. Sömürge imparatorluğu olarak yıllarca Afrika'da milyonlarca insanın kadın, çocuk demeden ölmesine neden olan ve ülkelerin zenginliklerini sömüren Fransa, kendi tarihiyle yüzleşeceği yere iç politik hesaplarla Ermeni diasporasının oyununa geliyor.
 
Batı Afrika ve Akdeniz kıyısındaki ülkelere karşı her dönemde sömürgeci anlayışla yaklaşan Fransa, bugün bile konuşma dillerini değiştirdiği Afrika ülkelerinde kendi iktidarını korumak için eli kanlı diktatörleri de desteklemeye devam ediyor. Fransa, başta Cezayir ve Raunda olmak üzere bir çok ülkede soykırım uygulayarak yüz binlerce insanı katletti.
 
Cezayir'de Fransız soykırımı
 
Türkiye'yi soykırım ile suçlayan geçmişi kanlı soykırım ve katliamlarla dolu Fransa, kan gölüne geçirdiği Cezayir'de 1,5 milyon Müslüman'ın katletti. Çocuk, kadın demeden Müslümanlara yönelik görülmemiş bir soykırım uygulayan Fransa, 1900'lü yılların ortalarında Cezayir'de insan haklarını ve onurunu ayaklar altına alan bir işgal politikası uyguladı. 1830 yılından itibaren Fransız işgali altında olan Cezayir 1945'li yıllara kadar adate bir hapishane görünümündeydi. Zengin petrol yataklarının ve doğal zenginliklerin olduğu ülke, Fransa tarafından yüz yıldan fazla bir zaman dilimi boyuncu sömürüldü. Bu sömürü ülkesi, bölgede 1,5 milyon insanın ölümüne sebep oldu. Fransız askerleri son katliamını ise 45 bin kişinin Fransa'ya karşı yürüyüşü sırasında yaptı. Binlerce Müslüman Fransız silahlarından çıkan mermilerle hayatını kaybetti.
 
Daha dün soykırım yaptılar
 
Afrika'da kendi sömürgesi altında tuttuğu bölgelerde sürekli soykırım politikası izleyen Fransa, bundan 17 yıl önce sadece Ruanda'da yüz binlerce kişinin katlinden sorumlu. Kendi emekli askerlerinin bile itiraf ettiği Raunda soykırımında, bölgede bulunan kabilelere askeri eğitim başta olmak üzere birçok yardımda da bulundu. 1 milyon insanın hayatını kaybettiği Ruanda'da soykırımın sebebi ise yine Fransa. Kendi hakimiyetini kurmak için kabileleri birbirleriyle sürekli savaştıran bu sömürü ülkesi, bölgenin yer altı kaynaklarını da hala sömürüyor.
 
AB Üyeliği gözden geçirilmeli
 
Son yasanın kabul edilmesiyle artık Türkiye'nin ciddi tedbirler almasını gündeme getirdi.  Sürekli kapı eşiğinde bekletilen Türkiye'nin, AB üyeliği konusunda tavrını en net şekilde Fransa ve AB ülkelerine net bir tavır göstermesi bekleniyor. Kamuoyundan yükselen ses,  Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayan bu sömürü ülkesinin üye olduğu bir birlikte Türkiye'nin de yer alıp almaması artık bir kez daha geçirilmeli.
 
Sert tedbirler alınmalı
 
Önümüzdeki dönem Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin oldukça sıkıntılı olduğu bir dönem olacak. Etap etap yaptırım yapılacağını açıklayan Başbakan Erdoğan'ın ne tür tedbirler açıklayacağı önümüzdeki günlerde netleşecek.
 
Ancak hükümete karşı yapılan çağrılarda şu tedbirler var:
 
Hükümet, Fransa'ya karşı en sert tedbirleri masaya koymalı. Türkiye'nin Paris Büyükelçisiği ülkeye çağrılmalı. Ankara'da Fransız büyükelçisi derhal gönderilmeli. Meclis Fransa- Türk dostluk gurubu dağıtılmalı. Askeri anlaşmaları iptal edilmeli. Ekonomik ve kültürel işbirliği anlaşmaları yeniden ele alınmalı. Türkiye ile Fransa tarafından Ekim 2011 tarihinde imzalanan Askeri ve Güvenlik İşbirliği hemen iptal edilmeli. Ticari anlaşmalar da Fransa'ya yönelik bütün kolaylar iptal edilmeli. Bütün gümrük tarifeleri değiştirilmeli. Köklerine ihanet etti
 
Dün tüm gözler, "soykırımı inkar yasası" olarak bilinen, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifini parlamentoya sunan Valerie Boyer'deydi. Yasa teklifini kaleme alan iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Boyer, tartışmalı tasarıyı savunan bir konuşma yaptı.  Renkli elbisesi ve üstüne giydiği siyah deri ceketle meclis kürsüsünde konuşan Boyer'in kritik oturum için seçtiği spor giyim tarzı dikkat çekti.
 
Babası Cezayir doğumlu
 
Meclise 2007 yılında giren Valerie Boyer'in babası Cezayir, annesi Tunus doğumlu. Kendisiyse 1962 yılında Fransa'da dünyaya geldi. Sarkozy'nin yakın çalışma arkadaşlarından biri olarak tanınan Boyer, daha önce Hürriyet Daily News gazetesine verdiği demeçte "Aile kökenlerim Cezayirli. Ancak Cezayir'de hiçbir şekilde soykırım yaşanmadı" demişti. Yasa teklifini sunan Boyer, konuşmasında, tasarıya sert tepki gösteren Türkiye'nin "diplomatik tehditlerinin kabul edilemez olduğunu" belirterek, Türkiye'nin ekonomik yaptırım tehditlerinin Dünya Ticaret Örgütü ve AB kurallarına aykırı olduğunu söyledi.
 
Türkiye'de faaliyet gösteren birkaç Fransız firması
 
Türk Ekonomi Bankası- BNP Paribas ortaklığı
 
CarrefourSA,
 
ENDİ
 
GİMA
 
Renault
 
Lafarge
 
Danone.
 
Total Oil
 
L'oreal
 
Ermeni soykırım iddialarını kabul edilen ülkeler
 
Geçtiğimiz yıl Ermenistan ile imzalanan anlaşmalar da fayda etmedi. 1960'lı yıllardan 2002'ye kadar sözde soykırımı tanıyan ülke sayısı toplam 11 iken, AKP iktidarı döneminde bu sayı Türkiye'nin stratejik ortağı olan ABD'nin onayıyla 20'ye yükseldi. Fransa'nın da bu sözde tasarıyı tanıması sayıyı toplamda 21'e yükseltti.
 
1. URUGUAY (1965, 2004 ve 2005'de üç kez)
 
2. KIBRIS RUM KESİMİ ( 1982)
 
3. ARJANTİN  (1993, 2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007'de altı kez )
 
4. RUSYA (1995 ve 2005'te iki kez)
 
5. KANADA (1996, 2000 ve 2004'te üç kez)
 
6. YUNANİSTAN (1996)
 
7. LÜBNAN (1997 ve 2000'de iki kez)
 
8. BELÇİKA  (1998)
 
9. İTALYA (2000)
 
10. VATİKAN (2000)
 
11. FRANSA (2001)
 
AKP Döneminde
 
12. İSVİÇRE (2003)
 
13. SLOVAKYA (2004)
 
14. HOLLANDA (2004)
 
15. POLONYA (2005)
 
16. ALMANYA (2005)
 
17. VENEZUELLA (2005)
 
18. LİTVANYA (2005)
 
19. ŞİLİ (2007)
 
20. ABD (2010- Dış İlişkiler Komitesi)
 
21. Fransa (2011)
 
Fransız mallarına boykot
 
Yıllar önce terör örgütü PKK'nın ele başı Abdullah Öcalan'ın İtalya'da ortaya çıkmasından sonra Türkiye'de İtalyan mallarına karşı yapılan boykot çağrıların bir benzeri Ermeni Yasa Tasarısını kabul eden Fransız mallarına karşı yapılması da gündemde. Bu maksatla ele alınacak listede Fransız mallarının millet tarafından da boykot edilmesi isteniyor. Sanal alemde daha şimdiden Fransız mallarına yönelik listeler, elden ele dolaşmaya başladı.
 
Türkiye ile Fransa arasında, 10,5 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunuyor. Türkiye'de faaliyet gösteren 2 binden fazla Fransız şirketi faaliyet gösteriyor. Ülkemizde yerleşik Fransız firmalarının önemli bölümü büyük ölçekli olup, daha çok stratejik sektörlerde yatırım yapıyor. Bunların başında otomotiv, otomotiv yan sanayii, perakende dağıtım, gıda ve çimento gibi alanlar geliyor. Türkiye'de, otomotiv alanında Renault, Peugeot, elektrik alanında Schneider, otomotiv yan sanayiinde Valeo, çimento alanında Lafarge, gıda alanında Danone, perakendede Carrefour, sigorta alanında Axa, Groupama, finans alanında BNP Paribas, yiyecek hizmetleri alanında Sodexo, turizm alanında Accor, Club Med gibi büyük şirketler faaliyet gösteriyor. Fransa'nın en büyük ikinci sigorta şirketi olan Groupama, Ziraat Bankası'nın Başak Emeklilik'teki yüzde 41'lik hissesini satın almıştı

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/hadi-ordan-225011.htm}

Bu haber 771 defa okundu.