En Sıcak Konular

ZEYBEK ''BEDELLİ''YE KARŞI ÇIKTI

14 Kasım 2011 20:48 tsi
ZEYBEK ''BEDELLİ''YE KARŞI ÇIKTI Namık Kemal Zeybek, Bedelli Askerlik tartışmalarıyla ilgili, “Zenginimiz bedel öder, yoksulumuz asker bizim'' dedi.

"Bedelli askerlik bir saçmalık"

"Bedelli askerlik gibi saçmalıkların konuşulması ise son derece yanlıştır. Ne demek bedelli asker? Bu konuda türküler yapılmıştır. 'Zenginimiz bedel öder, yoksulumuz asker bizim' diye.. Böyle Türkülerin söylendiği bir toplumda, milli birlik ruhu oluşabilir mi? Bunların konuşulması bile felakettir."

Demeokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Bedelli Askerlik tartışmaları üzerine yaptığı açıklamada, uygulamada olan askerlik sisteminin yanlış olduğunu ve kökünden değiştirilmesi gerektiğini belirtti ve "Türkiye'de bir saniye bile gecikmeden, zorunlu askerlik kaldırılmalı, profesyonel orduya geçilmelidir" dedi.

Namık Kemal Zeybek, Bedelli Askerlik tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

"Zenginimiz bedel öder, yoksulumuz asker bizim'"

"Askerlik dediğimiz iş, profesyonel bir iştir. Türkiye biran önce doğruyu yapmalı ve profesyonel orduya dönmelidir. Bir saniye bile gecikmek yanlıştır. Zorunlu askerlik kaldırılmalı, profesyonel ordu kurulmalıdır.

Hele bedelli askerlik gibi saçmalıkların konuşulması ise son derece yanlıştır. Ne demek bedelli asker? Bu konuda türküler yapılmıştır. 'Zenginimiz bedel öder, yoksulumuz asker bizim' diye.. Böyle Türkülerin söylendiği bir toplumda, milli birlik ruhu oluşabilir mi? Bunların konuşulması bile felakettir. Bedelli askerlik gibi sözleri gündeme getirmek doğru değildir. Bunların gündeme getirilmesi, insanlarımızın birbirine olan sevgi ve saygısını sarsmak bakımdan da tehlikelidir..

"Zorunlu askerliği kaldıracağız""

750 bin asker.. Bunun 250 bininin askerlik ile doğrudan ilgisi olmayan işlerde çalıştırıldığını herkes biliyor. Böyle bir şey olur mu?

Bu sistem kökünden yanlıştır ve zorunlu askerlik kökünden kaldırılmalıdır. Şanlı, şerefli tarihimizde olduğu gibi, neferinden, orgeneraline kadar ordumuz profesyonel askerlerden oluşmalıdır. Tarihimizde olduğu gibi yine meslekten asker, meslekten savaşçılardan meydana gelen bir ordu kuracağız. Bakınız, terör ile savaş konusunda yetiştirilmiş, meslekten asker, özel kuvvetlerden meydana gelen, mücadele gücü vardı. O dönemde mesela, 1999 yılında şehit sayısı bir'dir. Özel kuvvetler kaldırıldıktan sonra, onlarla, yüzlerle, binlerle ifade edilen şehit vermeye başladık. Bu şunu gösteriyor; savaşı savaşçılar yapar. Gençler, üniversite bitirmiş, kendilerine bir meslek, bir iş kuracaklar. Sen onların hayat mücadelesinin en verimli çağından bir-iki sene çekip alıyorsun ve adına da asker diyorsun.

Avrupa'da hiçbir ülkede artık zorunlu askerlik yok. Tamamı profesyonel orduya ya geçti, ya geçme kararı aldı, süreç işliyor. Savaşlar artık eskisi gibi değil. Savaş elektronik ve teknolojiye dayalı bir savaş haline geldi. Ordunun profesyonel olması şart. Niye? Çünkü savaşçılık bir sanattır. Zaten yapılan ne? İnsanları alıyorsunuz kışlada bir yıl, iki yıl boyunca tutuyorsunuz. İş kuran, işinden kesiliyor, mesleğine başlayan, mesleğinde ilerleyemiyor.

"Ordu bizimdir, şerefimizdir."

Ordu bizim şerefli bir varlığımızdır. Orduyu yıpratmak için söylenen her söze karşıyız. Ordusuz, bu ülkede, bu coğrafyada barınamayız. Ordu bizimdir, şerefimizdir. Kim ne derse desin Peygamber Ocağı'dır. Ordu'da yemeklere, "Tanrımıza hamdolsun, milletimiz var olsun" diye başlanır. Canımızdır, ciğerimizdir. Ordumuz söz konusu olunca biz göğsümüzü gereriz ve içerden ya da dışarıdan ordumuzu karalayacak her türlü kara propagandaya karşı koruruz. Ama aynı zamanda ordumuzu çağın gelişmelerine uygun ve tarihimizin de bize gösterdiği doğrultuda yeniden inşa etmeyi de kendi görevimiz olarak görürüz.

"Yedek Subaylık sistemi yanlıştır"

"Zorunlu Askerlik", tarihimizin bozulma döneminde bize sokuşturulmuş olan bir sistemdir. Bizim tarihimizde böyle bir sistem yoktur. Bizim ordumuz, Tanzimat'a kadar profesyonel ordudur. Yeniçeri'ler, Sipahi'lerdir.

'Her Türk asker doğar.' Niye? Her Türk askerlik yaparsa, bilimi kim yapacak. Tam tersine bizim tarihimizde 19. yüzyılın ortalarına 1840'a kadar, zorunlu askerlik yok. Tamamen yetişmiş, meslekten askerlik var. Er'inden en üst rütbelisine kadar

Yedek Subaylık sistemi kökünden yanlıştır. Osmanlı, okumuş adama o kadar değer veriyordu ki, 1914 yılına kadar okumuşları askere almıyordu. 1914'e kadar bizim tarihimizde yedek subay diye bir kavram yoktu. Yedeksubaylık, 1914 yılında Türk ordusunu yöneten Almanların bir tercihi ve zorlamasıdır. Almanlar asla bizim olmayan bir savaşa sokmuşlardır bizi.

Okumuş insanlar toplandı, Çanakkale'ye sevk edildi. Çanakkale'de onbinlerce okumuş insan şehit oldu. Çanakkale savaşı, okumuş neslin yok edildiği bir savaş haline dönüştürülmüştür.

"3 aylık bir eğitimden sonra  dağlara gönderildi, şehit oldu"

"Benim yeğenim, 1 Eylül 2006 tarihinde Çukurca'da şehit oldu. Adı Burak Okay'dı. Burak Okay bilgisayar mühendisiydi. Bu ülkeye çok pahalıya mal olmuş, nitelikli, eğitim görmüş bir insandı. Burak nişanlıydı, askerden dönüp evlenmeyi planlıyordu. Ama Burak, Çukurca'da teröristlerin tuzağına düşürülen birliğin komutanıydı, Asteğmendi. Üç aylık bir eğitimden sonra kendisine terörle savaşta komutanlık görevi verilmişti. Karşısında hayatı savaşla geçen, dağlarda yaşamış insanlar vardı. Burak, evin tek oğluydu. Babası ve annesi başına bir şey gelir diye bisiklete bile binmesine izin vermezdi. Böyle bir insanı alıyoruz, 3 aylık bir eğitimden sonra dağlara gönderiyoruz.

Bu, benim ailemde yaşadığım bir örnek. Ama bu ülkede binlerce insan bu acıyı yaşadı. Dolayısıyla, askerlik dediğimiz iş, profesyonel bir iştir. Hele bu çağda, ancak bu konuda çok ciddi eğitim görmüş insanların başarabileceği bir şeydir."

 


Kaynak: DP Basın Merkezi http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=133189


Bu haber 938 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,235 µs