TOPLUMDA ''MANEVİ KRİZ'' YAŞANIYOR

2 Temmuz 2011 10:23 tsi
Ekonomik nedenler, toplumsal yapının bozulması, manevi değer kaybı ve aile içi iletişiminin bozulması, suçlarda büyük artışa neden oluyor.

Manevi kriz

Ekonomik nedenler, toplumsal yapının bozulması, manevi değer kaybı ve aile içi iletişiminin bozulması, suçlarda büyük artışa neden oluyor.

Akıllara zarar haberler birbirini izliyor. İnsanı dehşete düşüren olaylar, televizyon ve gazetelerden adeta bir nehir gibi akarak toplumu sarıyor. Bu durum, tüm aileleri büyük bir tedirginliğin içerisine sürüklüyor. Annesini kesen çocuk, komşusunun çocuğunu yakan kadın, çocuk tecavüzcüleri ve katilleri, kadın öldürmeyi marifet sayanlar, seri cinayetler, medyanın da çabasıyla artık sıradan haberler haline geldi. Peki, bu gidişatta sorumlu kim, dur demek için neler yapılmalı?
 
2009 yılının Mayıs ayında, Mardin'in Bilge Köyünde 7'si çocuk 44 kişinin ölümüne neden olan bir katliam gerçekleşmişti. Kimse bu vahşetin adını koyamamışken 19 yaşındaki bir genç annesini katletmiş ve "Cezasını kestim. Öldürdüm ne var bunda? Niye pişman olayım...'' sözleri hafızalara kazındı.  Gün geçtikçe durum daha da kötüleşti ve peşi sıra çocuk tecavüzleri, çocuk katliamları, kadın cinayetleri ve katliamlarda ayyuka çıkan bir artış gözlendi. Toplum olarak her geçen gün uçuruma daha da yakalaşır hale geldik. Artık herkes, büyük bir endişe ile bu gidişin sonu nereye varacak diye merak ediyor.  Toplumumuz neden bu hale geldi ve iyice bataklığa saplanan gençliği kurtaracak çözümler nelerdir?  Uyuşturucu kullanma yaşının 12'lere kadar düşmesinde ailelerin sorumluluğu yok mu? Toplumumuz neden bu hale geldi ve iyice bataklığa saplanan gençliği kurtaracak çözümler neler? Sorunlar çözüm beklerken yetkililer iyice kötüleşen durumu için endişeli konuştu.
 
Alkol kullanım yaşı iyice düştü
 
Yeşilay Genel Başkanı Muharrem Balcı alkol kullanımının iyice arttığına dikkat çekerek, "İstanbul'daki 28 ilçede, 154 lisedeki 31 bin 272 öğrenciye anket uygulandı. Buna göre ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocuklarında bağımlılık yapan madde kullanımı çok daha yaygın. Ailesinde tek çocuk olanlarda ise alkol kullanımının yaygınlaşması dikkatlerden kaçmıyor. Ailelerin eğitim seviyeleri bile çocuğun bağımlılık yapan madde kullanımında etkili olabiliyor. Annesi üniversite mezunu olan gençlerin diğer çocuklara nazaran bağımlılık yapan madde kullanımı önemli ölçüde azalıyor. Hatta ailesi ile hafta içi ve hafta sonu nitelikli vakit geçirme durumuna göre bile bu oranlar değişebiliyor. Araştırma neticesi ortada. Bağımlılık yapan madde kullanımında yaş oranlarının her geçen gün düşmesi toplumsal bir faciayı işaret ediyor." diye konuştu.
 
Balcı ayrıca; "Hiçbir bağımlılığı diğerinden ayrı düşünemeyiz. Zira sigarayı denemiş ve sonra bağımlısı olmuş bir gencin alkolü denemesi çok daha kolay oluyor, hatta uyuşturucu maddelerde de aynı durum söz konusu. Bunun önlenmesinin en etkin yolu ailelerde başlayan eğitim, ilgili eğitim kurumlarınca da devam ettirilmeli, emniyet ve denetim güçlerince bağımlılık yapan madde kullanımı sıkı denetime tabi tutulmalıdır.  Çocuklarımızın, okullarında sadece uyuşturucuya değil, sigara, alkol ve kumara karşı da duyarlı olmalarını sağlayacak eğitimler verilmesi gereklidir" dedi.
 
Sosyolog Ferhat Kentel: Toplumsal dönüşüme adaptede sorun yaşıyoruz
 
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sosyolog Ferhat Kentel ise,yaptığı değerlendirmede "Hızlı toplumsal dönüşme, kimlikler arasındaki gerilimle birlikte hem kamusal hem de özel hayatta dengeler sarsıldı. Şimdi biz bunun yansımalarını görüyoruz.  Mesela kadın cinayetlerine baktığımız zaman kadınların sivil hayata adapte olmaya çalışmasıyla birlikte geleneksel yapılardaki denge hali sarsıldı. Kadın adapte olmaya çalışırken erkek kadının adapte olmasında sorun yaşıyor. Kabullenemiyor da diyebiliriz. Çocuk cinayetlerine baktığımızda ise buna sosyolojik yorumlar yeterli olamaz. Bu korkunç bir vahşettir. İnsanların nasıl bu hale geldiğini daha çok psikologlar araştırmalıdır. Bu konuları sadece dinsel anlamda bakmak da yeterli olmaz. Her alanda değerlendirme yapılması gerekiyor." yorumunda bulunda..
 
Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç: Maneviyat seferberliği başlatılmalı
 
Gençlerin bilinçlenmesi ve şuurlanması için çabalayan Anadolu Gençlik Derneği Başkanı İlyas Tongüç konu hakkında yaptığı açıklamada; "Gençliğimiz manevi anlamda büyük bir yangının ortasındadır. Bu yangın her geçen gün artarak içine yeni körpeleri katmaktadır. Bir kısmı medyaya da yansıyan yürek kanatıcı olayları ibretle müşahede ediyoruz. Körpecik çocuklarımızın insanlık dışı muameleleri maruz kalmıştır. Bu üzücü olaylar şuurdan yoksun, kendi ruh köküne bağlı olmayan nesillerin neler yapabileceğini tüm vehametiyle ortaya koymaktadır. Kalbinde Allah korkusu olmayan, manevi terbiye almamış bir insanın yapamayacağı bir kötülük yoktur. Meydana gelen vahim hadiseler maneviyatı esas almayan eğitim sistemimizin acı faturasıdır. Kayseri'deki son olay hem yavrularımıza hem de milli ve manevi değerlerimize yönelik bir vahşettir. Bu olayda bayramda şeker toplamaya giden yavrularımız hunharca öldürülmüştür. Bu hançer hem yavrularımıza yöneltilmiş hem de bayramlara, milli ve manevi değerlerimize vurulan hançerdir" diye konuştu.
 
Yetkililere büyük görevler düşüyor
 
Tongüç ayrıca; "Ruhsuz eğitim sisteminin enkazı altında kalan yavrularımız, sağa sola saldırıp milletimizin vicdanında derin yaralar açmaktadır. Medyanın da ifsada yönelik yayınlarından etkilenen insanlarımız maalesef vicdanımızı kanatacak olaylara sebebiyet vermektedir. Bu olaylar sadece bir kaç failin cezaevine gönderilmesiyle çözülemez. Gereken hassasiyet gösterilmez ise ilk olmayan bu tür hadiseler son da olmayacaktır. Din eğitiminin eksikliği ve dini değerlerin zayıflamasıyla baş gösteren bu buhrana bir an önce çözüm bulunması şarttır. Bu yüzden devletin ahlak ve maneviyat seferberliği başlatması elzemdir. Başta eğitim sistemimiz olmak üzere bütün kurumlarımız tepeden tırnağa gözden geçirilmelidir. Ahlaki ve manevi tahribatın tek güvencesi yüksek din duygusuna ve şuuruna sahip bir eğitimden geçer. Bizler senelerdir bir ülkenin asıl gücünün tankı, topu ve tüfeği değil milli ve manevi değerlerine bağlı evlatları olduğunu haykırıyoruz. Ruhsuz ve maneviyatsız bir eğitimin yarardan çok zarar vereceğini düşünüyoruz. Milyonlarca gencimizin sorumluluğunu üzerlerinde taşıyan yetkililerimiz maalesef bırakın manevi eğitimi arttırıcı tedbirler almayı, mevcut eğitimi bile engellemeye çalışmaktadırlar." şeklinde konuştu.

 

Farkında mısınız? Yavaş Yavaş Çürüyoruz - Tıklayınız

http://www.mirhaber.com/artikel.php?artikel_id=427

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/manevi-kriz-207999.htm} 

Bu haber 973 defa okundu.