En Sıcak Konular

ETEKLERİNDEKİ TAŞLAR TEK TEK DÖKÜLÜYOR!

3 Haziran 2011 12:44 tsi
ETEKLERİNDEKİ TAŞLAR TEK TEK DÖKÜLÜYOR! Şam’ın genel affı, Kandil üzerinden yapılan derin ittifakı ortaya çıkardı. Arınç, seçimden sonra PKK’lılara özgürlük sinyalini verdi.

Tezgah işliyor 

Şam’ın genel affı, Kandil üzerinden yapılan derin ittifakı ortaya çıkardı. Arınç, seçimden sonra PKK’lılara özgürlük sinyalini verdi.   

Öcalan’ın çağrısına cevap
İKTİDARIN, seçim sonrası BDP’yle Anayasa’yı değiştirmek için oluşturduğu ittifak netleşiyor. İmralı’dan gelen “15 Haziran’a kadar adım atılsın” çağrısına Bülent Arınç karşılık verdi. Suriye’den sonra Türkiye de genel affa hazırlanıyor.   

Terörü sona erdirmek için...
BAŞBAKAN Yardımcısı Arınç, “Terör sona erebilecekse bunun unsurlarından biri belki genel af olarak düşünülmeli. Terör bittikten sonra zaten genel affa ihtiyaç olmaz” diyerek affın seçim sonrası geleceği işaretini verdi.   

Derin ittifak planı adım adım işliyor   
Özerklik ve genel af konusunda Başbakan’ın yeşil ışık yakmasını isteyen bölücübaşına AKP’nin yetkili ağızlarından olumlu sinyaller verilmeye başlandı
AKP iktidarının özerklik ve genel af konusundaki planı ve BDP ile derin ittifakı adım adım ilerliyor. 15 Haziran’a kadar Başbakan Tayyip Erdoğan’dan bir adım atmasını, yeşil ışık yakmasını isteyen bebek katili Abdullah Öcalan’a, iktidarın yetkili ağızlarından olumlu sinyaller verilmeye başlandı. Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada,  Başbakan’dan olumlu sinyal bekliyorum. Buraya benimle görüşmeye gelen heyet de bana bu konuda herhalde bir ipucu verecektir “ demişti. Daha önce genel affa şiddetle karşı çıkan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 17 Mayıs’ta ” Terör sona erebilecekse bunun unsurlarından biri belki genel af olarak düşünülmeli. Terör bittikten sonra zaten genel affa ne ihtiyaç kalacak? “ demişti.   

Öcalan’dan tehdit
İmralı’da 5 Mayıs’ta bebek katili Abdullah Öcalan’la görüştükten sonra Diyarbakır’da kürsüye çıkan DTK eşbaşkanı Aysel Tuğluk, terör örgütü üyelerine isyan çağrısı yaparak ” Kötü şeyler olacak “ tehditini savurmuştu. Öcalan, İmralı’dan avukatları aracılığı ile gönderdiği açıklamasında önemli bir sürece girildiğini belirterek, ” 15 Haziran’dan sonra kimse kendini kandırmasın, herkes hazırlığını buna göre yapsın “ diyerek şu uyarıda bulunmuştu: ” Eğer hükümet bu çözüm sürecine gelmezse, büyük bir savaş çıkarsa üç ay bile dayanamaz “ demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, referandum öncesi CHP Grup Başkanvekili iken Batman’daki parti kongresinde yaptığı ” Genel affa taraftarız “ ifadesini 9 Mart 2010’da değerlendiren Arınç, CHP’nin sık sık ’AKP Öcalan’ı affedecek’iddiasını ortaya attığını belirterek, ” Genel af gibi Öcalan’ı İmralı’dan kurtaracak hiçbir projenin içinde olmadık. Namusumu ortaya koyarak söylüyorum; hiçbirimizin aklından da böyle bir şey geçmedi “ demişti. Arınç, Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği ’genel affın’Öcalan’ı cezaevinden çıkaracağını da iddia etmişti. 27 Ağustos 2010’da Bursa’da, genel affın AKP’nin kitabında yer almadığını belirterek, ” Genel af asla olmaz “ demişti.

Sonra çark etti
Ancak Arınç daha sonra yaptığı açıklamada ” Terör sona erebilecekse bunun unsurlarından biri belki genel af olarak düşünülmeli. Terör bittikten sonra zaten genel affa ne ihtiyaç kalacak? “ demişti. Arınç, bu sözleriyle İmralı ve ilgili ülkelerle sürdürülen müzakerelerde teröristbaşı ve PKK’lılara af çıkartılmasının, terörün bitmesinin ön şartı olarak görüldüğünü açığa vurmuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan da Kılıçdaroğlu’na ” Sana o yetkiyi kim verdi?Parlamentonun yüzde 65’ine sahip olan AKP sana o yolda bir gıdım su içirmez. Sen neyin genel affını çıkarıyorsun. Şu bayrağımız, bu kırmızı rengini nerden alıyor biliyor musun? O şehitlerimizin kanından alıyor. Sen nereden aldın bu yetkiyi de böyle genel aftan bahsediyorsun? “ diyerek tepki göstermişti.   

Başbakan itiraf etmişti   
AKP iktidarı ile BDP arasındaki derin ittifakın, Türkiye’yi bölünmeye götüreceğini Yeniçağ manşetinden vermişti. Haberde, “Seçim öncesi ’kıyasıya kavga ediyor’görünen AKP ile BDP, değişmez maddeleri ortadan kaldırıp ’eyalet’in önünü açacak anayasa için anlaştı!” denilerek özetle şunlar kaydekildi: “İmralı ve Kandille görüşme yaptıkları ortaya çıkan AKP, 12 Haziran seçimlerinden sonra BDP ile ittifak yaparak anayasayı değiştirmeye hazırlanıyor. Yeni anayasada ” Türk Milleti “ ve ” Atatürk “ sözleri bulunmayacak. İmralı’nın isteği doğrultusunda anayasaya ” Kürt Halkı “ ibaresi yazılacak. Öcalan, 15 Haziran’dan sonraki sürecin ya büyük bir anlaşmaya ya da büyük bir savaşa evrileceğini ifade ederken, eğer anlaşma olursa bunun Kürtlerin tarihteki ’ilk büyük anlaşması’olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan da Fransa’nın Strazburg kentindeki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığı konuşmasında İmralı’daki bebek katiliyle hükümetin yürüttüğü müzakereleri itiraf etmişti. BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da 19 Mayıs 2011 tarihinde Milliyet gazetesinde çıkan haberde çok önemli bir iddiada bulunmuş ve “Sadece İmralı değil devlet Kandil’le de birçok görüşme yaptı. Kandil’le en çok görüşen Türkiye Cumhuriyet devletidir. Kandil’den kaç defa ateşkes istenmiş, bunu Başbakan bilir ve ateşkesin gereğini neden yerine getirmemiş, bunu da en iyi kendisi bilir” demişti.
 
CHP’den destek talebi
 Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, ” milli birlik ve kardeşlik projesi “ adını verdikleri PKK açılımı için CHP yönetiminden de destek istemişti. Arınç şunları söylemişti: ” CHP’de lider profili, aday profili, partinin yönetimine gelenler açısından değişiklikler oldu. Keşke bunlar müspet olarak, pozitif olarak Kürt sorununun çözülmesinde de, terörün bitmesinde de, milli birlik ve kardeşlik projesinde de olumlu destek olarak sadece ’evet, ne kadar güzel yaptınız’anlamında değil, ’şurası yanlış, şurayı şöyle yaparsanız daha iyi olur, benim de teklifim budur’diyebilse...

Af doğrulanmıştı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yeniçağ Gazetesi’nin 18 Ağustos 2010 günlü nüshasında “Apo’ya af sözü” manşetiyle ortaya koyduğu planları doğrulamıştı. “AKP, Öcalan’la müzakere yapıyor” haberlerine karşılık “Hükümet değil, devletin organları Öcalan’la görüşüyor” açıklaması yapan Başbakan Erdoğan ise Starasburg’da gazetecilerle sohbetinde müzakere konusunda şunları söylemişti:  “Hükümet, devlet kanallarıyla bu görüşmeleri gerçekleştirir. Devlet, istediğiyle görüşür. Devletin başı da iktidardır.”

“Şerefsizdir” demişti
Referandum öncesi muhalefetten gelen “Hükümet Öcalan’la müzakere masasına oturdu” açıklamaları üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bunu söyleyen şerefsizdir” demişti. 2 Kasım 2010’da İmralı’ya giden Aysel Tuğluk ise dönüşünde yaptığı açıklamada, “Hükümetle Öcalan arasındaki diyalog, müzakere aşamasına geçti” açıklamasını yapmıştı. Tuğluk’un bu açıklamasının ardından hükümet tarafı ise görüşmelerin devletin yetkili organlarınca sürdüğünü bildirmişti. Yeniçağ gazetesi, AKP’nin Abdullah Öcalan’a ’af sözü’verdiğini 18 Ağustos 2010 tarihli sayısında manşetten vermişti.   

Eteklerindeki taşlar tek tek dökülüyor   
Seçimden sonra istedikleri çoğunlukla iktidar olmaları halinde ” yeni anayasa “ yapacaklarını söyleyen AKP’lilerin eteklerindeki taşlar birer birer dökülüyor. Yeni anayasa ile neyi ortadan kaldırıp, neyi getireceklerini seçim meydanlarında halktan gizleyen AKP’liler ABD ve Avrupa Parlamentosu gibi uluslararası platformlarda sorgulandıklarında baklayı ağızdan çıkartıyorlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce inkar ettiği Öcalan’la pazarlığı Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) toplantısında 13 Nisan günü yaptığı konuşmasın da ifşa etmişti.   

Mektup oy dilenciliği değilmiş   
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Özdilek Fabrikası’nı ziyaret ederek, Bursa’da 100 bin gence gönderdiği mektubu savundu. Arınç, “18 yaşını bitiren gençlere bir mektup gönderdim. Oy dilenciliği yapan bir mektup değil, ilk defa oy verecek bir kişiye bunun sorumluluğunu hatırlatan, ağabeyinin ağzından yazılmış bir mektup gönderdim” dedi. Bu Çocuklara gönderilen mektup velilerin tepkisine neden olmuştu. Veliler, “Başbakan Yardımcısı olmak seçim yasalarımıza göre ayrıcalıklı olmayı gerektirmiyor. Arınç adresleri nereden aldığını ve yaptığı harcamanın ödeme makbuzunu, siyasetin saydamlığı gereği açıklamalı” demişti.(Haber : Salim Yavaşoğlu - Yeniçağ) 

 

Kaynak:

    
 



Bu haber 1,105 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,557 µs