YALÇIN TOPÇU TÜSİAD’IN ANAYASA TASLAĞINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ

25 Mart 2011 11:24 tsi
Yalçın Topçu,"TÜSİAD’ın hazırladığı taslak ancak ve ancak bu ülkeyi bölmek isteyenlerin işine yarayabilecek ve sadece onların savunabileceği görüşler içermektedir" dedi.

BBP GENEL BAŞKANI YALÇIN TOPÇU, TÜSİAD’IN ANAYASA TASLAĞINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ

"Bilindiği gibi ilk 3 maddede cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, üniter yapıya, resmi dile, bayrağa, istiklal marşına ve başkente vurgu yapılmaktadır. 

Bilindiği gibi ilk 3 maddede cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, üniter yapıya, resmi dile, bayrağa, istiklal marşına ve başkente vurgu yapılmaktadır.

TÜSİAD’ın hazırladığı taslak ancak ve ancak bu ülkeyi bölmek isteyenlerin işine yarayabilecek ve sadece onların savunabileceği görüşler içermektedir.

Nitekim bu taslağa sadece BDP’liler sahip çıkmıştır. TÜSİAD’ın taslağıyla PKK’nın taleplerinin örtüşmesini manidar buluyoruz.

TÜSİAD, ülkede işsizliğin sona erdirilmesi, üretimin, ihracatın ve yatırımların artırılmasıyla ilgilenecek yerde Türkiye’nin bayrağıyla, istiklal marşıyla, üniter yapısıyla, resmi diliyle uğraşıyor. Bu durumu kınıyorum. TÜSİAD’ın bayrağımızla nasıl bir garezi olabilir ki, ihanetle eş değer açıklamalar yapıyorlar.

Elbette sivil bir anayasa olmalıdır. Biz yıllardır insanı öncelik alan, devleti ebed milletin birliğini mutlak olarak gören tamamen sivil anlayışla hazırlanmış bir anayasanın gerekliliğini savunuyoruz. Böyle bir anayasa geniş mutabakatla gerçekleşebilir. Fakat tartışılmayacak maddeler elbette olmalıdır. Bu esaslar tarihi, kültürel ve sosyolojik gerçeklerdir. Bunları tartışmaya açmak kimsenin haddine değildir.

TÜSİAD’ın önerdiği taslak bu ülkede barışa değil kaosa hizmet eder.

TÜSİAD’ın bu taslağı açıklamasıyla bölücülerin kesintisiz eyleme başlama ve sivil itaatsizlik çağrıları yapmasının aynı zamana denk gelmesini manidar buluyoruz. Demek ki, TÜSİAD’ı sufle edenler ile bölücüleri sufle edenler aynı odaklar… Aynı düşünceleri savunuyorlar. Aynı şartları öne sürüyorlar.

Acaba bir küresel operasyonla mı karşı karşıyayız? Veya bir siyaset mühendisliği mi yapılıyor? Önümüzdeki genel seçimler ve sonrasıyla ilgili iktidar hesapları mı yapılıyor? Toplumu germe konusunda bölücüler ile TÜSİAD’ın aynı cephede yer almasını çok manidar buluyoruz.

Cumhurbaşkanı İnisiyatif Almalıdır

Biz yaklaşık bir ay önce Sayın Cumhurbaşkanı’na bir mektup gönderdik. Mektubumuzda küresel güçlerin ve bölücü işbirlikçilerin kirli hesaplarına dikkat çekmiş ve kesintisiz eylem ve sivil itaatsizlik eylemlerinin kısa zamanda olabileceğini öngörmüştük. Devletin önlem almasını istemiştik.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın Milli Dayanışma adı altında siyasi parti genel başkanlarıyla bu konuları istişare etmesini önermiştik. Aradan bir ay geçti ama herkes olayları izlemeye devam ediyor.

Bizim öngörülerimiz bugün artık gerçekleşmeye başladı. Bölücüler eylemlerine başladı, ayaklanma provaları yapılıyor, küresel ayaklanma dalgaları ise Suriye’ye kadar ulaştı. Provokasyonlar Nevruz kutlamalarıyla başladı fakat asıl amaç genel seçimleri sabote etmektir. Sayın Cumhurbaşkanı’nı tekrar ikaz ediyoruz. Fazla geç kalmadan bu sürece el koysunlar ve devletin en üst kurumu inisiyatif alsın…

Milletin vekili olmak yerine eşkıyanın sözcülüğünü yapanlar güvenlik görevlilerimize tokat atmaya başlamışlardır. Bunlar milletvekilliği değil provokatörlük yapıyorlar. Suç işliyorlar.

Milletin birliğine ve beraberliğine bölücü teröristler dağlarda zehirli kurşun atıyorlar bunlar da sokaklarda ve mecliste ihanet dolu sözlü kurşun atıyorlar. Bunlar hiç yasama görevi yapmadılar ki… Devletten maaş alıp millete düşmanlık yapıyorlar. Küstahça davranıyorlar. Devletin savcıları bunları görmeli ve ivedilikle kanuni yaptırımlar uygulanmalıdır.

İslam Ülkeleri Post Modern İşgallerle Karşı Karşıyadır.

Türk dış politikası Libya konusunda sınıfta kalmıştır. Pasif bir duruma düşmüştür. Türkiye Libya konusunda hiçbir şekilde muhatap alınmamıştır.  Batılı güçler Türkiye’ye adeta dayatma yapmıştır. Merak ediyorum; Libya’ya saldırı olacağından Sayın Başbakan’ın haberi var mıydı? Sayın Başbakan’a Batılı müttefik güçler herhangi bir şekilde bilgi vermişler midir? Zannediyorum ki Türkiye, Libya operasyonundan habersizdi.

Şimdi operasyon NATO’ya devrediliyor. Yine Türkiye’yi ciddiye alan yok. Türkiye’ye de verilmiş roller var, bunlar yerine getirilecek. Bu NATO neden İsrail’in zulmünü görmez? Demokrasi aşığı Batılı güçler, insanlık sevdalısı NATO, İsrail’in dökme kurşun operasyonuna niçin sessiz kalmıştır?

Libya operasyonunun NATO’ya devredilmesi demek İncirlik üssünün de kullanılması yolunu açacaktır. Türkiye İncirlik Üssü’nü kullandırmamalıdır. Küresel bir proje hayata geçirilmiştir. Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri yani Müslüman coğrafya yeniden dizayn edilmektedir. Bu operasyonun nihai hedefi İran’dır. Türkiye’nin de kabul ettiği NATO’nun füze savunma sistemleri anlaşmasının amacı da budur.

Mesele Libya veya Suriye ile sınırlı kalmayacaktır. Umarım yanılırız. Fakat olayların gelişimi karamsar senaryolara hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye bu tehlikeli süreçte aktif bir şekilde dış politika yürütmeli ve İslam ülkelerini sürece karşı ortak tepki vermeye çağırmalıdır. İslam ülkeleri post modern işgallerle karşı karşıyadır."

 

Kaynak: bbp.org.tr {http://www.bbp.org.tr/haber_detail.php?haberid=1095}

Bu haber 692 defa okundu.