ERDOĞAN'DAN BDP'Lİ KIŞANAK'A SERT SÖZLER

3 Mart 2011 16:56 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "PKK’nın eylemsizlik kararını bitirmesi ardından bölgede dökülecek her kandan Başbakan sorumludur" diyen BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak’a cevap verdi.

Erdoğan BDP'ye ağır konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün de, onun uzantılarının da, seçim öncesinde bölgeyi ve ülkeyi kışkırtarak buradan nemalanmanın gayreti içinde olduğuna işaret ederek, "Gençlerin ölümü, anaların gözyaşı, babaların yürek sızısı, kapanan kepenkler, savaş alanına dönmüş sokaklar, caddeler pahasına bir oy avcılığı, bir fırsatçılık söz konusu" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "PKK’nın eylemsizlik kararını bitirmesi ardından bölgede dökülecek her kandan Başbakan sorumludur" diyen BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak’a yanıt verdi. Erdoğan, BDP’nin demokratik zeminde siyaseti tamamen bırakarak terör örgütünün sözcülüğüne soyunduğunu dile getirirken "Senin aklın sekiz yıldır mı kendine geldi? 30 yıldır bu ülkede terör örgütü kan döküyor. 30 yıldır bu ülkede başbakanı Tayyip Erdoğan mı?" dedi.

Kamu düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın hizmet binasının açılış törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada terör örgütünün seçim öncesi eylemsizlik kararını ve teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın ev hapsi tartışmalarını değerlendirdi. Terörle mücadelede ne sadece güvenlik önlemlerinin ne de sadece ekonomik önlemlerin tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Erdoğan, terör örgütünün yıllardır bölgedeki yoksulluğu ve umutsuzluğu istismar ettiğini, yatırımlarla bu yoksulluğun önüne geçilmeye devam edildiğini kaydetti. 8 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine 30 milyar TL’lik yatırım yapıldığının altını çizen Erdoğan "Bu insanlar yılarca ihmal edilmiş insanlar. Gönüllerini kazanmamız şart. Hepsi bizim insanlarımız. Birileri ‘Kürtler şöyledir böyledir’ diyor. İnanın bunlar benim Kürt kökenli vatandaşlarım adına salahiyet sahibi değil. Dürüst de değiller. Samimi değiller. Bunlar benim Kürt kökenli vatandaşlarım adına konuşacak yetkiye sahip değildir. Zaten vatandaşlarım bunlara o yetkiyi vermiş olsaydı biz b bölgeden birinci parti olarak çıkamazdık" diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti:

"Biz 8 yıldır terörü minimize etmek bölgenin çehresini değiştirmek için demokratik standartları yükseltmek için yoğun mücadele verdik. En küçük bir rahatlama olmaksınız bu mücadeleyi sürdürüyoruz sürdüreceğiz. Başta bölge insanımız olmak üzere Kürt kökenli vatandaşlarımız olmak üzere halkımızın da elini vicdanına koyup bizim bu mücadeleyi hangi şartlarda yürüttüğümüzü görmelerini istiyorum. Attığımız her adımda önümüze engeller çıkarıldı. Sekiz yıl boyunca Türkiye’nin kalkınması demokratikleşmesi için mücadele verdik. Biz bu mücadeleyi çetelere rağmen, hukuk dışı örgütlenmelere rağmen hukuksuzluğa rağmen yaptık. Meclist’e yalnız bırakıldık. Ne anamuhalefet ne diğer muhalefet partileri hiçbirisi sorunun çözümüne destek vermedikleri gibi süreci tahrik etmek için ellerinden geleni yaptılar. Yetmedi. Biz tüm bu reformları tüm bu yatırımları bölge halkının hissiyatını istismar ederek ayakta kalmaya çalışan siyasetçilere siyasi partilere rağmen yaptık. Bizim mücadelemizden gayretlerimizden sorunu çözmeye yönelik samimi adımlarımızdan o kadar çok rahatsız oldular ki terör örgütüyle ülke içindeki çetelerin dahi birbirleriyle işbirliğine girdiklerini gördük. İşte en son 12 eylül halk oylamasında terör örgütü de hayır dedi, ülke içindeki çetelerde hayır dedi, terör örgütünün uzantıları da şehit cenazelerini istismar edenler de hayır dedi. Ortaya çıkan gizli planlarda kirli senaryolarda terör örgütü ile çetelerin işbirliği tek tek ortaya dökülüyor. O kadar ileri gittiler o kadar cüretkar şekilde davranmaya başladılar ki Terör örgütüne ‘neden eylemsizlik ilan ediyorsunuz, eylemsizlik hükümetin işine yarar’ diye akıl verenler dahi çıktı. Her seçim öncesi artan terör eylemleriyle Türkiye içinde siyasi ortamı siyasi denklemi şekillendirme gayreti içinde oldular.Buradan tekrar ediyorum. Kirli bir oyun var. Kirli ittifaklar var. Kirli bir senaryo var. Türkiye’de iç siyaseti dizayn etmek amacıyla terör örgütüne ihale verenler terör örgütünü taşeron firma olarak kullananlar var. 74 milyon vatandaşımın özellikle de Kürt kökenli vatandaşlarımın bu kirli ilişkileri kirli senaryoları çirkin planları görmesini ve ona göre tavır almasını özellikle rica ediyorum."

-SİYASETE YENİ GİRMİŞ FATURA KESMEYE KALKIYOR-

Erdoğan seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte terör örgütü ve uzantılarının ortamı tahrik etmek ve germek için dört bir koldan harekete geçmiş durumda olduğunu belirtirken, eskiden terör örgütünün kendi illegal yayın organlarıyla, belli kanallar ve ajanslarla mesajlarını ilettiğini şimdi ise bir siyasi partinin siyaseti demokratik zemini tamamen bırakarak terör örgütünün sözcülüğüne soyunduğunu söyledi. Erdoğan BDP’li Gülten Kışanak’ın "Bölgede akacak kanın sorumlusu Başbakandır" sözlerine de yanıt verdiği konuşmasında şunları kaydetti:

"Allah aşkına soruyorum. Siz 12 Haziran’da oy toplayacaksınız diye gençlerin ölmesi öldürülmesi insanlık mı, insani mi? Bunu vicdanınıza nasıl anlatabiliyorsunuz? Seçimlere 3 ay kala ortamı gerginleştirip ülkeyi tahrik edip, sokakları ateşe verip bu süreçten oy elde etmenin hesabını nasıl yapıyorsunuz? Gözünüz bu kadar mı karardı, gözünüzü bu kadar mı kan bürüdü. Siz güya oy alıp Meclis’e geleceksiniz ne pahasına olursa olsun ölen ve öldüren gençlerin pahasına annelerin babaların gözyaşları pahasına, öksüz yetim kalacak çocuklar pahasına? Bu insanlığa sığar mı, vicdana sığar mı, utanmadan, sıkılmadan ‘bölgede akan her damla kanın sorumlusu başbakan’ diyor. Senin aklın sekiz yıldır mı kendine geldi? 30 yıldır bu ülkede terör örgütü kan döküyor. 30 yıldır bu ülkede başbakanı Tayyip Erdoğan mı? 8 yıldır bu mücadeleyi bütün bölgede olması gereken neyse devam ettiren bir iktidar bir başbakan var. Şimdi gelip siyasete daha yeni girmiş bunlar hemen kendileri fatura kesmeye kalkıyor. Biz bu süreçleri çoktan geçtik. Bizim tek şeyimiz var. Halka hizmet hakka hizmettir. Ve bu yolda yürüyeceğiz. Tehditler şunlar bunlar hiçbirisi bizi ırgalamıyor. Allah’ın bize verdiği ömrü kimsenin bir saniye oynatmaya gücü yetmez. Sen mazbata alacaksın diye gençler ölecek, ondan sonra da başbakanı tehdit edecek, suçlayacaksın. Bunu benim vatandaşım yutmaz. Bu güne kadar milli birlik projesi için ne yaptın? Bugüne kadar bölgeyi de ülkeyi de kışkırtmaktan, başta okul çocuklarının hatta ilk okul çocuklarının dahi eline taş verip o masum yavruları istismar etmekten başka ne yaptınız. Eğitim sorunları için hangi sorunları dile getirdiniz? İşsizlik töre cinayeti kadın hakları için hangi somut projeyi istismardan öte öne sürdünüz."

-BÜTÜN DERDİNİZ TERÖR ÖRGÜTÜ ELE BAŞININ HAPİSHANE ŞARTLARI-

Başbakan Erdoğan BDP’nin seçim barajı indirilsin talebine de konuşmasında sert çıktı. AKP’nin kuruluşundan 16 ay sonra iktidara geldiğini ve o zaman da seçim barajının olduğunu hatırlatan Erdoğan seçim barajı çıkışının samimi olmadığını dile getirdi. Erdoğan terörist başı Abdullah Öcalan’ın ev hapsine çıkması yönündeki tartışmaları da değerlendirirken "Bütün mesainizi bütün enerjinizi bütün siyasetinizi terörün sözcülüğüne ayırır, bütün derdiniz terör örgütü ele başının hapishane şartları olursa siz Türkiye’nin partisi olamazsınız. Türkiye’yi kucaklayamazsınız. Kendisinden oy aldığınız kitlelere dahi hizmet veremezsiniz. İşte elinizde belediyeler var. Ne yapıyorsunuz? Göremiyoruz. Hangi yatırım var. Bölgeyi dolaşıyoruz bakıyoruz. Belediyelerin en tabi en doğal yapması gerekeni bile yapmıyorsunuz.Önce bunları yapın, Ortaya eser koyun ya. Bahane uyduramazsınız iktidarda AK Parti var diye. AK Parti bütün belediyelere her ay yasal imkanlarını vermektedir" dedi.

-İKİDE BİR KCK-

Erdoğan BDP’li belediye başkanlarının tutuklanmasıyla sonuçlanan KCK operasyonlarına yönelik eleştirilere de yine aynı kürsüden yanıt verdi. BDP’ye terör örgütünün sözcülüğünü bırakıp, bölgeye hangi hizmeti götürdüğünün, hangi derde çare ürettiğinin muhasebesini yapma çağrısında bulunan Erdoğan "İki de bir KCK, KCK, ikide bir KCK.. Bütün şu anda bu vesileyle içeri alınan belediyeler her şeyden önce yürütmenin aldığı bir karar ve uygulama değildir. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Yasaları çiğniyorsanız tabii ki yasalar sizlere de uygulanacaktır. Olay bu. Terör örgütü de onun uzantıları da seçim öncesinde bölgeyi ve ülkeyi kışkırtarak buradan nemalanmanın gayreti içinde. Gençlerin ölümü, anaların gözyaşı, babaların yürek sızısı, savaş alanına dönmüş sokaklar pahasına bir oy avcılığı, bir fırsatçılık söz konusu. Her şeyden önce BDP şunu biliyor; Bölgenin kaderi değiştikçe istismar edecek sorun bulamaz hale geliyorlar. Sorunlar çözüldükçe bölgeye yatırım gittikçe, demokratik adımlar atıldıkça kendi altlarındaki zemin kayıyor. BDP bunu gördüğü için sorunların çözüm yoluna girdiğini gördüğü için süreci sabote etmek için bütün imkanlarıyla çalışıyor. Aziz milletimizin bu kirli oyunu görmesini rica ediyorum. 74 milyon vatandaşımızın kışkırtmaya karşı uyanık olmasını rica ediyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar hangi kışkırtmayı, provokasyonu devreye alırlarsa alsınlar, yolumuzdan dönmeyecek, geri adım atmayacak, mili birlik ve kardeşlik projesi daha kararlı bir şekilde ilerleyecek, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki adım hiçbir engele takılmayacak Türkiye’yi her boyutuyla büyütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

 

Kaynak. MİLLİYET GAZETESİ {http://www.milliyet.com.tr/erdogan-bdp-ye-agir-konustu/siyaset/sondakika/03.03.2011/1359468/default.htm}

 

Bu haber 767 defa okundu.