En Sıcak Konular

MORGTAN KİMİ ALDIN, NEREDE İŞKENCE GÖRDÜN?

9 Şubat 2011 12:29 tsi
MORGTAN KİMİ ALDIN, NEREDE İŞKENCE GÖRDÜN? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandum dönemi kendini kaptırdığı rolüne halen devam ediyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandum dönemi kendini kaptırdığı rolüne halen devam ediyor. Devrimcinin ölüsüne, Ülkücünün şehidine sözde ağıtlar yakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yapılan "Sen ne işkencesi gördün, ne çilesi çektin?" şeklindeki suçlamalar kendisinde kompleks yarattığı için olsa gerek, 12 Eylül 1980 tarihinde cezaevinde çektiği çile olmamasına, bir mücadelede kaybettiği dava arkadaşı olmamasına rağmen ilginç ilginç açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz ay gençlere nasihat verirken "Biz maalesef işte bu tür mücadeleler içerisinde arkadaşlarımızı kaybettik, 'bizzat tanıyor musun' diye sorduklarında onları gidip morgdan seçerek aldık. Bunları yaşayarak geldik." dedi.

Geçtiğimiz günlerde de çoğu teröristlerin anasından oluşan "Cumartesi Anneleri" diye tanımlanan kişilerle görüşmesini soran gazetecilere "Ben de işkence gördüm" diyerek, "Aklıma bakın neyi getirdi bu: Bizi de dizimize kadar suyun içinde bıraktılar." şeklinde anılar(!) atması buna örneklerdir.

Recep Tayyip Erdoğan hangi arkadaşlarını morgtan aldı, ne zaman, niçin işkence gördü? Biz de bilmiyoruz, tarihte bilmiyor.

Ülkücüler komünizme karşı Allah yolunda vatan, millet ve bayrak için mücadele verirken, Recep Tayyip Erdoğan'ın mensubu olduğu parti Milli Selamet Partisi (MSP), komünistleri kucağında besleyen CHP ile koalisyon ortağı idi. Türk milliyetçileri ve Ülkücüler, Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi MSP'yi komünistlerle beraber oldukları için o zaman "Dışı Yeşil, İçi Kırmızı Karpuza" benzetiyorlardı.

Hal böyle olunca Recep Tayyip Erdoğan hangi arkadaşlarını morgtan almıştır, MSP'li Akıncılar kiminle mücadele etmiştir ve işkenceyi hangi sebeplerden görmüştür? Bu üç sorunun cevabı Recep Tayyip Erdoğan'ın maskesini düşürmeye yetecektir.

Türkiye'de Ülkücüler ve Solcular kendi inandıkları doğrular için mücadele vermiş, bu uğurda işkence görmüş, büyük kayıplar vermiştir. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın mensubu olduğu partide hiç işkence gören, çile çeken ve hayatını kaybeden olmamıştır. Recep Tayyip Erdoğan 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandum öncesi başkalarının yaşadığı acıdan, mağduriyetten kendisine siyasi menfaat sağlamak için büyük bir rol oynamış, şimdi ise o sözlerin altında ezilmenin verdiği psikoloji ile masallar okumaktadır.

Referandum öncesi çıktı ekranlara Ülkücü şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun anasına-babasına yazdığı mektubu sansürleyerek okudu, sonra devrimcilerin ölüsünün ardından yazılan şiirleri okudu. Niye Ülkücü şehidin mektubunu okuyor, niye Devrimcilere yazılmış şiirleri okuyor da, "morgtan aldık" dediği arkadaşları adına bir mektup ve bir şiir okuyamıyor? Yok ki, neyi okusun?

"Ben de işkence gördüm" diyen Recep Tayyip Erdoğan eğer 12 Eylül 1980'de işkence gördüyse, Kenan Evren'e duyduğu bu hayranlık nedir? Ülkücüler ve Devrimcilerden oy devşirmeye çalışarak, referandumda kazandın. Madem Kenan Evren'den hesap soracaktın, şimdi niye sormuyorsun? Ülkücüler ve Devrimciler adına hesap sormanı geçtik, niye kendine yapılan işkenceleri ve morgtan aldığın arkadaşlarının hesabını sormuyorsun? AKP'yi ilk kurduğun günlerde niye akıl almak için ilk onun yanına gittin, AKP'nin yaptığı açılışlarda kurdeleleri niçin Kenan Evren kesiyor, onunla niçin beraber nikâh şahitliği yapıyorsun, Kenan Evren hastaneye yattığında niçin ilk koşan sen oluyorsun, onun Çankaya Köşkünde ağırlanmasına niye sessiz kalıyorsun, referandumdan önce "Hesap Soracağız" dediğin Kenan Evren'in maaşına referandumdan sonra niye zam yapıyorsun?

Bu sorular ve cevapları, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandumda aldatılan, kandırılan ve kandıran insanlarda biraz uyanma ve utanma duygusu yaratır umarım.

Aksi halde Recep Tayyip Erdoğan'ın masalları her seçim döneminde olduğu gibi sürecektir.

Ülkücüler kutsal değerler uğrunda idama giderken, işkenceler görürken, şehit olurken, şimdi villalar, gemicikler ve lüks yaşam içinde yüzen Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişteki o acıları istismar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Biz onun ABD askerleri için ettiği dua ile Ülkücü şehitlere döktüğü timsah gözyaşlarını ayırt edecek kadar şerefli bir hareketin mensuplarıyız.

Yuldıray Çiçek-Ortadoğu

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=8472}



Bu haber 864 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,781 µs