En Sıcak Konular

TÜRK OCAKLARI'NDAN ''DEMOKRATİK ÖZERKLİK'' TARTIŞMALARINA SERT TEPKİ

23 Aralık 2010 20:42 tsi
TÜRK OCAKLARI'NDAN ''DEMOKRATİK ÖZERKLİK'' TARTIŞMALARINA SERT TEPKİ "Aziz Türk Milletinin her ferdinin, “ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü” ve “tek dil, tek bayrak, tek ezan, tek millet” ilkesini korumak için gereken bedeli ödemeye hazır olduğuna inanıyoruz".

Türk Ocakları Genel Merkezi,Demokratik Toplum Kongresi'nin "Demokratik Özerklik" Çalıştayı üzerine basın açıklaması yaptı.

Açılamada şöyle denildi:

“Demokratik Toplum Kongresi – DTK”, Abdullah Öcalan’ın isteği doğrultusunda, 2007 yılında Demokratik Toplum Partisi’nin yandaşlarından oluşturduğu bir platform olarak toplandı. KCK yapılanmasına paralel bir çalışma yapan DTK, birçok alt komisyondan oluşuyor. Bu komisyonların her biri ve Kongre kurulduğundan beri çeşitli vesilelerle ve daha ziyade Diyarbakır’da toplanıyor.

Son olarak 18–19 Aralık 2010 tarihinde Diyarbakır’da topladıkları çalıştaya, Türkiye’de demokrasi adına mücadele ettiğini söyleyen birçok yazar katıldı. Bu çalıştayın sonuç bildirgesi henüz yayınlanmadı ama gazete haberlerinden ve gerek DTK eş başkanı Ahmet Türk’ün gerek BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla “Demokratik Özerklik” diye esasen daha önce ortaya attıkları talebin içeriğine yoğunlaşılmıştır. Daha önceki bildirilerinden de yola çıkılarak DTK’nin taleplerini şöylece sıralamak mümkündür:

1-Anayasada Kürtlerin temel haklarının, bütün kültürlerin varlığının ve kendini ifade etmesinin güvence altına alınması.

2-Kürtlere özerklik verilmesi.

3-Özerk bölgeye bayrak ve sembol kullanma hakkı tanınması. Özerk bölgelerin başkentinin olması. Özerk bölgenin kendi öz savunma gücünün olması.

4-Türk yerine Türkiyelilik; Türk Ulusu yerine Türkiye Ulusu kavramlarının kullanılması.

5-Türkiye’nin 20-25 bölgeye ayrılması. Her bölge için bölge meclisleri kurulması.

6-Güneydoğuya pozitif ayırımcılık uygulanması.

7-Kürtçenin kamusal alanlarda ikinci dil olarak ve eğitim dili olarak kullanılması. Etnik kimliklere siyaset olanağı (etnik parti hakkı) tanınması.

8-Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde önemli bir unsur olduğunun kabul edilmesi

9-Türkiye için önerilen modelin Irak, İran ve Suriye’de de uygulanması; bu dört ülkedeki Kütlerin temsilcilerinin konfederatif bir üst kurulu olarak ortak halk meclisi (KOMA-GEL) kurmaları

Görülüyor ki, bütün ifadelere rağmen mızrak çuvala sığmamaktadır. Bu taleplerin adım adım ayrı bir siyasi kimlik ve ayrı bir devlet olma isteğini gerçekleştirmeye dönük olduğu gün gibi ortadadır. Anadili Kürtçe olan kardeşlerimizin büyük çoğunluğunun bu talepleri desteklemediğine, T.C. vatandaşlığı gibi bir siyasi kimliği taşımaktan şeref duyduğuna, devlete bağlı olduğuna ve başka bir siyasi kimlik ihtiyacı duymadığına eminiz.

PKK’nın ve DTK’nın bu taleplerini ve bunlara karşı kırmızı çizgilerimizi 2009 yılında “Açılım” konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere ziyaretimize gelen İçişleri Bakanı Sayın Atalay’a sunduğumuz raporda da ifade etmiştik. O gün ifade ettiğimiz görüşlerimizi bu vesileyle bir kere daha tekrarlamakta yarar görüyoruz:

1-Anayasamızda belirtilen ve devletimizin kuruluş ilkelerini ihtiva eden üniter ulus devlet ilkesiyle bağdaşmayan hiçbir adım atılamaz.

2-Yerel yönetimlere inisiyatif verilmesi adıyla siyasi ademi merkeziyetçilik anlamına gelen, en kısa sürede otonomiye, bölgesel özerkliğe dönüşeceği kuşkusuz olan, eski Çekoslovakya, yahut Yugoslavya örneklerini çağrıştıran açılımlar yapılamaz.

2-Her çağdaş ülkede olduğu gibi dilimiz toplumsal bütünlüğümüzün ve sağlıklı bir devlet hayatının omurgasıdır. Kültürel anlamı aşikâr olan bu hususun hiçbir gerekçeyle sulandırılmaması gerekir. Çünkü özgürlük ve demokrasi geliştirme adına tek dillilikten verilecek taviz, kültürel bütünlüğümüzü kültürel ayrıştırmaya dönüştürür. 

Aziz Türk Milletinin her ferdinin, “ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü” ve “tek dil, tek bayrak, tek ezan, tek millet” ilkesini korumak için gereken bedeli ödemeye hazır olduğuna inanıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin, bu kırmızı çizgilerden asla taviz vermeyeceğine inanmak istiyoruz. Bu cümleden olmak üzere başta İçişleri ve Adalet Bakanlığı olmak üzere devletimizin ilgili ve yetkili organları, son zamanlarda kamuoyunda oluşan “ulusal ve uluslar arası hukuk bakımından suç teşkil eden fiiller karşısında adaletle davranılmadığına dair kuşkuları” gidermelidirler."

TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİ 

 

Not: Açıklamanın tam metni "turkocagi.org.tr"den iktibas edilmiştir.{http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=Basin&pa=showpage&pid=450} 



Bu haber 866 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,384 µs