En Sıcak Konular

MEHMET YAZAR:'' VATAN SEVGİSİ ROMANTİK DEĞİL GERÇEKÇİ OLMALIDIR''

19 Aralık 2010 16:22 tsi
MEHMET YAZAR:'' VATAN SEVGİSİ ROMANTİK DEĞİL GERÇEKÇİ OLMALIDIR'' Türk Ocakları Genel Merkezi’nde düzenlenen Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Eski Devlet Bakanı Mehmet Yazar hayat tecrübelerini özellikle gençlere yol gösterici olması amacıyla misafirlerle paylaştı.

Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Eski Devlet Bakanı Mehmet Yazar konuk oldu

Türk Ocakları Genel Merkezi’nde düzenlenen Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Eski Devlet Bakanı Mehmet Yazar hayat tecrübelerini özellikle gençlere yol gösterici olması amacıyla misafirlerle  paylaştı.

Yazar, konuşmasının başında tecrübelerini, hayatının seyrini bölüm bölüm anlatacağını ve Türkiye’nin globalleşen dünyadaki yerine değineceğini belirtti. Öncelikle ilkokul hatıralarını, o dönemin hayat şartlarının zorluğunu  ve ülkenin ekonomik düzeyinin ne kadar düşük olduğunu  anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etti:

“İlkokul, ortaokul ve lise hayatımda bana romantik vatan sevgisi verildi. Bana bu sevgiyi verenlere minnettarım. Ancak vatan sevgisi romantik değil, gerçekçi olmalıdır.”

Bu sözlerden sonra Yazar, üniversite hayatındaki bazı hatıralarını anlatarak gençlere ışık tutacak bilgiler verdi. Ayrıca üniversitede hocalarının ona öğrettiği ve hiç unutmadığı birkaç hususa değindi:

“Bize üniversitede derslerin yanında özellikle lisan öğrenmemiz gerektiğini, hayatta çalıştığımız takdirde başarılı olabileceğimizi ve en önemlisi inançla, vatan, millet sevgisiyle çalışılırsa aşılamayacak engelin olmadığını öğrettiler.”

Yazar, çalışma hayatı hakkında da bilgi vererek şunları söyledi:

“ Biz sağ-sol çatışmalarının çıktığı buhranlı dönemlerde fabrikalarda çalıştık. Bu dönemde sadece lafla hareket etseydik sanayi alnında bu aşamaya gelemezdik. O karanlık günleri bu millet gençleriyle, sanayicisiyle aşmıştır.”

Yazar, konuşmanın devamında kısaca Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ve sorunlarına değindi:

“Ben öncelikle geriye dönüp baktığımda şunları görüyorum: ‘Osmanlı Devleti zamanından beri üzerimize leş kargaları gibi çökmüşler. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasında kendimizi de eleştirmeliyiz ama yıkılış fermanı aslında dışarıda yazılmıştır. Misyonerler, Anadolu’da Osmanlı hoşgörüsünden yararlanarak Anadolu’ya yayıldılar. Bunlar, buradaki Ermenilerle özel ilişki kurarak onları Amerika’ya parti parti götürdüler. Onları orada yetiştirip ülkeye geri göndermek suretiyle haklarını aratmak istediler..1820-1860 arası 35.000 Ermeni Amerika’ya bu amaçla götürülüp eğitiliyor. Bu arada birçok suikast oldu ve olaylara son noktayı –güya yüce insanlık duyguları olarak gösterilen prensipleriyle- Wilson koydu. Wilson; ‘Her halk kendi kaderini kendisi tayin edecek’ demekle Osmanlı’daki azınlıkları kastetti. Bundan sonra Arap, Balkan milliyetçilikleri çıktı. Osmanlı Sevr masasında paramparça oldu. Özellikle şu bizi çok etkiledi: ‘Doğu’da bağımsız bir Ermenistan’ın kurulması ve Kürt vatandaşlarımıza da önce özerkliğin sonra bağımsızlığın verilmek istenmesi.’ Bu manzaranın arkasına baktığımızda Amerika’nın ve yedi düvelin olduğunu görürüz.”

Bu günlere  birçok zorlukla gelindiğini belirten Yazar, konuşmasına şöyle devam etti:

“ O günlerde nüfusumuz 13 milyondu. Sanat, fabrika ve üretim sıfırdı. Ayrıca savaşlardan dolayı adeta insan kalmamıştı. Ancak bizim milletimiz içinden bir insan çıkarıp onunla Cumhuriyet’i kurdu. Son canını ve kanını İstiklal Harbi’nde kullandı.”

Yazar, konuşmasının akabinde şu önemli tespiti yaptı:

“Bugün bir mucize ararsak, 20. asrın mucizesi olarak Türk mucizesini görüyoruz. Halkımızın imanı, toprak sevgisi ve toprağa bağlılığı bu mucizenin temelini oluşturuyor. O günlerle bu günlerin verilerini kıyasladığımızda da 70–80 senede geldiğimiz durumun büyük bir mucize olduğunu açıkça görürüz. Biz artık her alanda var olan bir ülkeyiz. Ancak bunu övünç değil, bilinç ve inanç olarak içimize yerleştireceğiz, kendimize güveneceğiz.

Yazar, milli duyguların ve milliyetçiliğin önemi hakkında da kısaca şunları söyledi:

“ Milli duygular var oldukça sen küreselleşirsin. Eğer var olmazsa sen köleleşirsin. Bizim milliyetçilik anlayışımız şudur: ‘ Bu topraklarda yaşıyorsak, bu bayrağı seviyorsak, babamız veya dedemiz bu vatan uğruna şehit olmuşsa bu topraklar bizim demektir.’

Bugün milliyetçiliğin ölçüsü beynelmilel her alanda hangi noktaya geldiğimizdir ve bu noktada ne kadar çalışıp çabaladığımızdır. Milliyetçiliğimizin bugünkü anlamı  bu zalim dünyada vatanımızı en iyi noktaya getirecek çabayı göstermektir.”

Bu değerli açıklamalarından sonra şu anda Türkiye’nin iki büyük sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu belirten Yazar büyük ilgiyle takip edilen konuşmasına şu sözlerle son verdi:

“Bugün ülkemizdeki iki sıkıntı beni düşündürüyor: ‘Bölücülük ve cemaat’. Bölücülüğün arkasında Sevr var. Cemaat olayı ise belli boyutlarda ve belli yerlerde Türkiye Cumhuriyeti için sakıncalı konumdadır. İkisi de başka türlü işler yapmaya çalışıyor. Bu iki güç yakında birlikte hareket etmeyi bile isteyebilir. Ancak biz buna asla izin vermeyeceğiz, bu sıkıntıları aşacağız. Bir menfaat düşünmeden, saf ihlasla Allah’a iman ederek bunların üstesinden geleceğiz. Yürekten iman, vatanperverlik ve özveriyle çalışmak Türkiye Cumhuriyeti’ni en üst seviyeye taşıyacaktır.(Haber: Fidan UĞUR, Ebru AKAY)

 

Kaynak: TÜRK OCAKLARI {http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=3521}



Bu haber 871 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,615 µs