En Sıcak Konular

DURMUŞ HACAOĞLU'NU KAYBETTİK

24 Ekim 2010 18:57 tsi
DURMUŞ HACAOĞLU'NU KAYBETTİK Büyük düşünür, fikir adamı, gazeteci-yazar ve Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Durmuş Hocaoğlu Hakka yürüdü.

Durmuş Hacaoğlu'nun vefatı,şahsına ait resmi internet sitesinden söyle duyuruldu:

"Durmuş Hocaoğlu'nu Kaybettik 
 
Büyük düşünür, fikir adamı, büyük vatansever, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve bizim biricik babamız Durmuş Hocaoğlu, 23 Ekim 2010 günü gece yarısına yakın geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

Merhumun cenazesi 24.10.2010 Pazar günü Bostancı Kuloğlu Camii'nden İkindi namazını müteakiben kaldırılacaktır.

Allah mekanını cennet eylesin, bizlere sabır ihsan eylesin.

Oğulları

Alpaslan, Tuğrul, Kürşat Hocaoğlu" 

Durmuş Hocaoğlu toprağa verildi

Önceki gece geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden büyük düşünür, fikir adamı, gazeteci-yazar ve Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Durmuş Hocaoğlu toprağa verildi. Hocaoğlu,Kadıköy Bostancı Kuloğlu Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından Karacaahmet mezarlığı'nda defnedildi. Uzun yıllar Yeniçağ'da da yazan Hocaoğlu, 1948 yılında Bayburt'ta dünyaya geldi.1974 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. 1982 yılında mühendislik mesleğini bıraktı ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev aldı.

Akademik kariyere sahip
1983 yılında İstanbul Üniversitesi'nde başladığı felsefe kariyerinde önce 1986'da "Descartes'ın Fizik Anlayışı" isimli tezi ile yüksek lisansını, 1994'te "Türk-İslâm Düşünce Tarihinde ve Modern Fizik'de Kozmos" isimli tezi ile doktorasını ve 1986'da ise Marmara Üniversitesi'nde "Tekil Lineer Sistemler İçin Geliştirilen Bir Transformasyonun Yorumu Üzerine" isimli tezi ile fizik yüksek lisansını tamamladı. Durmuş Hocaoğlu, muhtelif dergilerde Elektrik Mühendisliği, Bilim ve Fizik Felsefesi, Tarih Felsefesi, Siyaset Felsefesi, Din ve Laiklik konularında makaleler kaleme aldı, ayrıca, muhtelif akademik toplantılara tebliğler sundu, birçok gazete ve dergide sürekli yazarlık yaptı. "Devletçilik Bumerangı", "Düşük Şiddetli Devrim ve Bir EntelijansiyaKritiği" ve "Laisizm'den Milli Sekülerizm'e" adlı 3 kitabı ile çok sayıda makalesi bulunan Hocaoğlu, 3 çocuk babasıydı.

Eserleri: Devletçilik Bumerangı, Düşük Şiddetli Devrim ve Bir Entelijansiya Kritiği, Laisizm'den Millî Sekülerizm'e.

Bibliyografya
I. Kitaplar
- Devletçilik Bumerangı., Ufuk Yayınları., Kasım 2002, İstanbul (Makale Derlemeleri) 13,5x21 cm; 371 sayfa
- Düşük Şiddetli Devrim ve Bir Entelijansiya Kritiği., Gelenek Yayınları., Eylül 2002, İstanbul (Makale Derlemeleri)., 15x22,5 cm
- Laisizm'den Millî Sekülerizm'e., Selçuk Yayınları., Birinci Baskı: Ankara, Ekim 1995., ISBN: 975-95466-6-3., 6x23,5 cm; XII+503 sayfa
II. Tezler
- Tekil Lineer Sistemler İçin Geliştirilen Bir Transformasyonun Yorumu Üzerine., (Basılmamış Fizik Yüksek Lisans Tezi)., İstanbul, 1988
- Descartes'ın Fizik Anlayışı., (Basılmamış Felsefe Yüksek Lisans Tezi)., İstanbul, 1986
- Türk-İslâm Düşünce Tarihinde Ve Modern Fizik'de Kozmos., (Basılmamış Felsefe Doktora Tezi)., İstanbul 1994

 

 

Yaşayan bilge: Durmuş Hocaoğlu
 
Gönlümdeki akisleriyle eskimeyen bir ‘Hocam’ı anlattım; zannımca…  
 
Kimi insanlar vardır: Yaptıklarına inanamazsınız. Çünkü yaşantıları, ortalama insan sınırlarının çok üstündedir. Uykuyu gözlerine haram kılarlar. İnsan-ı kamiller izindedirler çünkü. İlim ve ibadet aşığıdırlar. Gündüzü pek sevmezler. El ayak çekilince ortaya çıkarlar, güneşin ilk ışıklarına kadar Rableriyle hemhal olmanın ızdırabını duyarlar. Dünyaya dair hırs ve arzulardan arınmış, hayatlarını "hikmet"in sırlarını çözmeye adamışlardır. İlmin ummanında kaybolup gitmişlerdir. Okurlar, yazarlar ve düşünürler...

İşte Hocaoğlu, soyismiyle müsemma yukarıdaki vasıfların adamıdır. Eğilip bükülmez... Doğruların adamıdır. Mazlumun yanında, hakikatin peşindedir. Ülkemizin nadide münevverlerindendir. Cemil Meriç'in üslubu ve söylemleriyle "yaşayan versiyonudur". Feneryolu'nu az aşındırmamıştır. Kitaplar, hayatının en önemli parçasıdır… Gören gözü,işiten kulağıdır. Felsefeden hikmete uzanan, Kur'an-ı Kerim'i kelime kelime tarayıp ilmin derinliğinde kaybolan Hocaoğlu; sözünü esirgemeyen, her türlü yamukluğa anında tepki veren Anadolu'nun civanmert yiğitlerindendir. Onu susturamazsınız.. Sözkonusu hak ve hakikatse…

Hocaoğlu, devamlı okuyan araştıran, sorgulayan bir beyindir. Modern İbn Haldun dense yeridir ona. Kimi felsefecilerin bir müddet sonra okuduklarının etkisiyle farklı akımlara kapılmasına rağmen Hocaoğlu, felsefenin menfi yönlerini müsbete dönüştürmüş ve hep "hikmet"i aramıştır. O, deli bir ırmaktır coştukca coşar. İlim yolunda dur durak bilmeden yürüyenlerdendir. Durduramazsınız. Karanlıklar içinde bir ışıktır. Memleketinin selametini kendi istikbalinden daha yüksekte tutanlardandır. Kendi kendiyle mücadele halindedir. Bir yazısında bu mücadelesini şöyle dile getirir:

 "Zihnim usûlet ve suhûletle yerli yerine oturmak üzere dedim, fakat az biraz daha sabretmem lâzım dedim, ama yine de içim huzursuz. Zîra, içimdeki "o ses" yine aynı şeyi söylüyor:

 "Tamam, murâkaben iyi gidiyor ve farzedelim ki Gazzâlî'nin 'Allah'ın içine attığı nûr'u gibi, hakîkat çırılçıplak kalbine doğdu; ama ne işe yarayacak? Sen kimsin, kim oluyorsun? Gel, beni dinle ve kendini yorma beyhûde yere, yeldeğirmenleriyle boğuşmaktan vazgeç; herşeyi oluruna bırak ve şahsınla, nefsinle ve âilenle ilgilen".

Hiç de yalan veya yanlış gelmiyor doğrusu. Fakat beri yandan, bütün gücümle konsantre olarak içe dönüp "Derin Durmuş"un sesine ulaşınca da şunu işitiyorum:

"Hayır; doğru yoldasın ve yazmalısın! Yaz! Kime ne faydası dokunup ne te'sîr icrâ edeceğini düşünme, zâten bunu bilemezsin de; üstelik sen bir de tarihin kaotik bir yapıya sâhip olduğunu ve bu cümleden olmak üzere "tarihte kelebek etkisi"ni talebelerine anlatıyorsun ama kendin için ders çıkarmıyorsun; ayrıca, niçin unutuyorsun ki kahramanlık saldırıp bir daha dönmemektir ve kezâlik, niçin böyle mütemâdiyen kimsenin seni dinlemediğini söyleyip duruyorsun ki; seni dinleyen var, bunu biliyorsun ama farzet ki dediği gibi; o zaman da, derim ki, kimselerden sana ne, mükâfaat mı umuyorsun! At onları bir tarafa ve asıl mükâfaatı insanlardan değil, kapkaranlık gecede kara taşın üstündeki kara karıncanın ayak izini gören, yere düşen bir darı tânesinin dahi hakkını zâyi' etmeyen, Yerin Göğün Rabbi'nden bekle; insancıklar da kim oluyormuş ki, o kadar ciddiye alıyorsun. Bugün seni dinleyen hiç kimse bile yoksa – ki var yine de -, hiç kimse bile seni görmüyor ve herkes seni defterlerinden silmiş ise, sen de mukabelei bilmisil ile onları görme ve kendi defterinden sil at, ama yine yaz; bugüne hitap edemiyorsan geleceğe hitap et; bugün yaşayan insancıklar için yazmayacaksan gelecekte yaşayacak insanlar için yaz; bugün yaşayan Türkcükler için yazmayacaksan gelecekte yaşayacak Türkler için yaz, temiz bir vatan bırakmakla mükellef olduğun torunların için, ahfâdın için yaz, sana vatan teslîm eden ecdâda olan ödenmez borcun için yaz ve hattâ sâdece Türkler için de yazma, umum insanlık için yaz; içindeki şeytânî sesi dinleme, beni dinle: Senin silâhın en güçlü silâh: Rabbi Teâlâ'nın üstüne yemîn ettiği kalemden çıkan yazı! İçindeki şeytanın sesini dinleme, beni dinle: Yaz! Bütün gücünle yaz! Sen bir alperensin, bir şövalyesin, o hâlde karşındaki dev de olsa, yeldeğirmenleri de olsa, ne getireceğini, ne götüreceğini hesap etmeden bütün gücünle taarruz et!"

Bu memleketin Durmuş Hocaoğlu gibi alperenlere ihtiyacı var..Televoleci sözde aydınlara değil… Bakmayın efendim ismine hocaoğlu asla "durmaz"!

Ercan Yılmaz - HaberKültür.Net

 

 

Taziye:

Zaman zaman yazılarıyla sitemize konuk ettiğimiz değerli Hoca'mızın bu ansızın gidişi, bize şairin;

"Ölecek miyim tam da söyleyecek çağımda /Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda." deyişini hatırlatsa da biliriz ki vadesi dolan vuslata erer. "inna lillahi ve inna ileyhi raciun"

Merhuma Allah'tan rahmet,başta ailesi olmak üzere bütün sevenlerine,dostlarına sabrı cemil niyaz ederiz.

Türk İslam Dünyası'nın başı sağolsun!

Mir Haber


 



Bu haber 1,658 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,977 µs