En Sıcak Konular

KLONLANAN ''ESKİ ÜLKÜCÜLER''

9 Eylül 2010 22:56 tsi
KLONLANAN ''ESKİ ÜLKÜCÜLER'' Ülkücü Yazardan AKP'ye destek veren "eskilere" çok ağır sözler...

KLONLANAN "ESKİ ÜLKÜCÜLER"

Recep Tayyip Erdoğan mevsimlik işçi misali önce Kürt açılımında kullanmak, sonra da 12 Eylül 2010 referandum sürecinde kullanmak için, klonlanan ilk koyun Dolly gibi bol bol "Eski Ülkücü" klonlamaktadır. Buluyor zayıf karakterli, hiçbir milli-manevi hassasiyeti olmayan, menfaatleri için her türlü değerlerinden vazgeçebilecek, ülkesinin geleceği adına kaygı duymayan kişileri, "Eski Ülkücü" sıfatıyla AKP medyası üzerinden piyasaya sürüyor. Recep Tayyip Erdoğan normalde "Ülkücü-Türk milliyetçisi" gibi sıfatlar duymaktan nefret eden birisidir. Ama kendisini kurtarmak için bu dönem, bu tür "Eski Ülkücü" klonlamaya ihtiyacı vardır.

AKP resmi ağızlardan "Türklüğü ortadan kaldıracağız" ve "İslam Dünyasına savaş açan BOP'un Eşbaşkanıyız" diye açıklamalar yapıyor. Ama bu klonlanan kişiler yaşananlara koyun Dolly gibi mel mel bakıyorlar…

Türk milliyetçiliğinin, Ülkücü Hareketin fikir yapısı zaten AKP'ye destek vermeye, AKP'nin kuruluş felsefesi de Türk milliyetçiliğini, Ülkücülüğü bünyesinde barındırmaya asla izin vermez. Hal böyleyken "Türk milliyetçisi-Ülkücü" sıfatını kullanarak AKP'ye uşaklık edenler, koyun Dolly'nin AKP versiyonlarıdır. Türk milliyetçiliği ve Ülkücü düşüncenin ne olduğu ortadadır. Haçlı Cübbeli Tayyip'in, Bizans karakterli partisine hizmet edenler, aynı zamanda ABD'ye, AB'ye, Barzani'ye, Talabani'ye, Rum Patriği Bartholomeos'a, İsrail'e, PKK'ya hizmet eder. 8 yıllık AKP iktidarında yaşanlara bakmak haklılığımızı görmek demektir. Eskiden Ülkücü, şimdi AKP'li olan klonlanmış Dolly'lerin bunu görmeye karakter ve şahsiyetleri yeterli olmayabilir, ama vicdanı, aklı ve mantığı olanlar nazarında gerçek budur.

Recep Tayyip Erdoğan tarafından klonlanan "Eski Ülkücüler" gittikleri AKP'nin yenisi olsalar, bu kimliği kullansalar, bizim için hiçbir mesele olmayacak. Yüzlerine dönüp bakan olmaz. Ama AKP'ye desteklerini meşrulaştırmak için "12 Eylül'de biz ne çileler çektik neler…" diye ağızlarını açıyorlar, Kenan Evren'in dostu AKP iktidarını hesap vermekten kurtarmak için bir gün o gazetede, bir gün bu televizyonda bir taraftan AKP yalakalığı, diğer yandan MHP düşmanlığı yapıyorlar.

Ey arkadaş, ey yaşça bizden büyük zat, sen çile çektiysen Türk-İslam ülküsü için çile çekmedin mi, bu uğurda mücadele vermedin mi? Şimdi Türk-İslam düşmanı, ABD taşeronu bir partiyi kurtarmak için bu çaban neyin karşılığıdır?

Ya Ülkücülük o zaman ruhunuza işlememiş, ya ruhunuz şimdi tam yerini bulmuş. Sizi niçin bir gün olsun AKP'nin Türkiye'yi ve dünyayı saran yolsuzluklarına, haram sofralarda saltanat sürmesine, hırsızlıklarına, aşırı zenginleşme ve lüks yaşam içinde yüzmelerine tepki gösterirken göremedik? Sizi niçin PKK açılımları çerçevesinde "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözlerini dağdan-taştan temizlemeye başladıklarında, PKK'nın kapatılan partisi DTP ile ittifak yapıp Türklüğe hakareti suç olmaktan çıkardıklarında, PKK'lı Leyla Zana ve ekibinin affedilerek cezaevinden çıkarılıp Başbakanlık konutlarında ve TBMM salonlarında baş konuk edildiklerinde, 2006 yılında APO'yu affedip İmralı'dan çıkartırken yakalandıklarında, Apo'dan "PKK Açılımı" için 180 sayfalık yol haritası aldıklarında, Apo'nun talimatı ile Kandil'den gelen ve Habur'da kahraman gibi karşılanan ve Başbakan Erdoğan'ın öve öve bitiremediği PKK'lı teröristlere gösterilen ilgi karşısında, Barzani ve Talabani'ye omuz verip Kürdistan'ı kurmaya çalıştıklarında, ABD'nin bölgedeki hedeflerine taşeronluk yaptıklarında, Kıbrıs'ı Rumlara, Azerbaycan'ı Ermenistan'a satmaya çalıştıklarında, mayınlı Türk topraklarını İsrail'e peşkeş çekmeye çabaladıklarında tepki gösterirken göremedik?

Sizi niçin Sevgili peygamberimize her türlü alçak hakareti eden Papa'yı Türkiye'ye davet edip, uçağın kapısında karşıladıklarında, ABD askerleri Irak'ta Müslümanlara vahşet uygulayıp 1.5 milyon masum ve mazlum Müslüman'ı öldürdüğünde ve o Müslümanları öldüren ABD askerlerine "ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız." şeklinde mektuplar yazıldığında, Türk-İslam düşmanı Papaların heykelleri altında Avrupa Birliğine teslimiyet imzaları atıldığında, Haçlı Cübbeleri giyildiğinde, Yahudi Cesaret Ödülleri alındığında, Müslüman katili Şimon Perez'i TBMM meclisine davet edip, onu konuşturup, ona ayakta alkış tutulduğunda, Rum Patriği Bartholomeos'la kolkola yürüyüp "Heybeliada Ruhban Okulunu" açılmaya çalıştığında, Kuran Kursu yıktırıp, Türkiye'nin her yerinde trilyonlarca para harcayıp kiliseleri açtırdığında Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterirken göremedik?

Yani bu yeni klonlanmaya başlayan "Eski Ülkücü" tabirli AKP'lileri, AKP'nin herhangi bir adaletsizliğinde, anti-demokrat tutumunda, Türk-İslam değerlerine zarar vermek için emperyalistlerle işbirliği yaptığında ne gazetelerde, ne televizyonlarda en ufak bir eleştiri yaparken gördük. Göremediğimiz için bu koyun Dolly gibi klonlanmış "Eski Ülkücülerin" karakterini, şahsiyetini rahat rahat sorgulayabiliriz.

Sorguladığımızda, karşımıza duyarsız klonlanmış bir güruh çıkıyor. Bu güruh hangi zayıf noktalarından yakalandıysa, Türkiye'yi zayıflatmak için AKP'nin politikalarına paspas olmaya devam ediyor. Anlaşılan AKP'nin hangi ihanet ve siyasi menfaat politikası devreye girerse, bu klonlanmış tipleri bol bol göreceğiz.

BOZGUNCU RAMİZ ONGUN MASKEN DÜŞTÜ

Büyük dava adamı, çok büyük Türk milliyetçisi(!) sıfatları ile bugüne kadar MHP'ye zarar vermekten başka hiçbir çalışması olmamış, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında hayatının büyük bir bölümünü MHP bünyesinde bozgunculuk yapmakla geçirmiş Ramiz Ongun isimli kişinin maskesi geçtiğimiz günlerde bir kez daha düştü. Türk milliyetçiliğinin ve Ülkücü Hareketin en büyük düşmanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandumda figüranlık yapması için telefonla arayıp iftara davet ettiği Ramiz Ongun koştura koştura davete gitmiş ve AKP'nin "Evet" afişleri altında "12 Eylül'de referandumda evet oyu mu kullanacaksınız?" sorusuna "İşte gördüğünüz gibi buradayım. Olabilir." sözleriyle sırıtarak, yılışarak cevap vermiştir.

MHP'nin 3 Kasım 2002 seçimleri sonrası gerçekleşen kongresinde MHP Genel Başkan adayı olan Ramiz Ongun, çapsızlığını, vizyonsuzluğunu salonda yaptığı hakaret dolu konuşmasıyla göstermişti. Her cümlesinin sonunu da sanki konuşurken aynaya bakıyor gibi "Utanç verici" şeklinde bitiriyordu. Büyük dava adamı, çok büyük Türk milliyetçisi(!) Ramiz Ongun, AKP'ye figüran olma utancını nasıl temizleyecek acaba? Gerçi o, sağın tüm düzen partilerinde tutunmak için girişimlerde bulunan, siyaset alanı açmaya çalışan birisidir. ANAP ve DYP girişimleri bilinen bir kişinin AKP'de de yer bulmaya çalışması gayet normaldir. Ama ANAP ve DYP gibi partiler Türk milliyetçilerine, Ülkücülere AKP'nin yaptığı kadar düşmanlık yapmıyordu.

Bir zamanlar ona destek verenlerin çıkardığı Büyük Kurultay Gazetesi'nin manşetinden Ramiz Ongun şu şekilde tarif ediliyordu: "12 Eylül 1980 sonrası hareketten fiilen uzak kalışı ve yaklaşık 17 yıl sonra hareketle tekrar bütünleşmesi… Ayrılığı sırasında Almanya ve Avrupa'daki hareket ve teşkilatlanmada üstlendiği aktif olumsuzlukları… Son genel seçimlerde Adana'dan DYP içinde adaylık yarışına girmesi. Geçmişte MÇP veya MHP hakkında belirttiği olumsuz ifadeler" (23 Kasım 1997)

Ona destek verenler bile Türkiye'deki tehlikeleri anlayıp referandumda "Hayır" çıkması için milleti bilinçlendirmeye çalışırken, Ramiz Ongun AKP'nin "Evet" figüranı olmak için bir iftar programını seçmiştir. Ya da onu kullanan Recep Tayyip Erdoğan, o günü tercih etmiştir.

57.Hükümet zamanını yerden yere vuran, MHP'ye bu konuda ağır eleştiriler yapan Ramiz Ongun'un AKP ile ilgili bir eleştirisine rastlayan var mı? Türk milliyetçisi olanın en çok konuşması, haykırması gereken dönem bu dönem değil midir?

Recep Tayyip Erdoğan'ın bir telefonu ile AKP'nin siyasi tezgahlarına figüran olmaya koşan bu adam, bir zamanlar MHP'nin başına geçmek için her yolu denemişti. Demek ki,o günlerde de MHP'deki operasyonlarda figüran olmuştu. Bu adam hakkında hiç yanılmadım. Yıllar önce ne yazdıysam bugün de aynısını yazacak derece de istikrar sahibiyim.

Türk milliyetçisi olan, Ülkücü olan bir adam sırıtarak AKP'ye figüran mı olur?

Bu nasıl bir vizyonsuzluktur, bu nasıl çapsızlıktır ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Anayasa Değişikliğinin amacını 18 Nisan 2010 tarihinde yandaş Kanal 24 ekranlarından "Anayasa değişikliği sürecini de Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinin önemli bir adımı olarak da değerlendiriyoruz. Bununla orada uzun vadede atacağımız adımların önü açılıyor.'' diye açıklamışken, AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ise "Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Yoksa demokratikleşmeyi yapamayız." açıklaması ile AKP'nin hedefini açıkça belirtmişken, Anayasa değişikliği için AKP'nin "Evet" kampanyasında figüran olabiliyor?

Recep Tayyip Erdoğan'ın iftar yemeğinde sadece görüntü figüran olacağını sanıyorduk, ama her zaman yaptığı gibi bozguncu dilini çözmüş yine MHP'ye ve Lider Devlet Bahçeli'ye saldırıya geçmiş.

Hayatı Ülkücü Hareket ve MHP'de bozgunculukla geçmiş Ramiz Ongun, Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığı talimat sonrası yaptığı açıklama içinde MHP yönetimine "Bizim Daltonlar" diye seslenmiş. Öncelikle MHP'de Daltonlar'a benzeyen kimse yok. Kendisinin Daltonlar'ın en küçüğü olan Co Dalton'a benzemesi ve Avarel Dalton'a kendini pazarlamasını hesaba katarsak, Daltonlar ekibinin yeni bir üyesi olmuştur. Bu Daltonlar ekibine Barzani'yi mi, Talabani'yi mi yoksa Öcalan'ı mı alırlar, artık kendilerinin bileceği bir iştir. Boy sıralamasına dizildiklerinde tam "Dalton kardeşler" görüntüsünü verirler. Barzani nasıl olsa AKP'nin Mesut Abisi değil mi?

Bozguncu Ramiz Ongun talimatlı açıklaması içerisinde "Rahmetli Türkeş'in karşı çıktığı anayasaya bizim Daltonlar niye sahip çıkıyor, ayıp değil mi? Nasıl bir çelişkidir bu? Sonra da mezarına gidip timsah gözyaşları dökmek çok çirkin iki yüzlülük." açıklaması yapmış... Türk milliyetçisi, Ülkücü etiketi taşıyacaksın ama AKP gibi bir partiye kendini pazarlayacaksın. O AKP'nin başındaki Recep Tayyip Erdoğan, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'e ve Ülkücülere "Kafatasçı, Irkçı" diye hitap edecek, gittiği her yerde "Bizim partimizde asla Türk milliyetçiliğine yer yok" diyecek, sen bu kahpe oyunlarda figüranlık yapacaksın. Sen kaç yüzlüsün Ramiz Ongun, ya da sende yüz var mı?

Ülkücülere her türlü işkenceyi, zulmü yapan, Ülküdaşlarımızı idam eden Kenan Evren'i baş tacı yapan, onun sağlığı ile bizzat yakından ilgilenen, onu açılışlara götüren, onu Çankaya köşkünde konuk eden AKP olacak, sonra Ülkücüleri kendileri gibi idrak özürlü sandıkları için "1982 Anayasasını temizleyen, darbelerden hesap soran AKP'ye niye destek vermiyorsunuz?" diye suçlayacak ve bunu kendine malzeme edinerek, MHP yönetimine saldıracak.

Ramiz Ongun, bozgunculuk yapmaktan fırsat bulup, hiç gündemi takip ediyor musun? Ediyorsan AKP'li Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, CHP eski Genel Sekreteri ve AKP'nin yeni Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın 12 Eylül Darbesini yapanlardan bir hesap sorulmayacağını, o maddenin sadece sembolik bir anlamının olacağını söylediklerini duymadın mı? AKP bir yalanla yola çıktı, Ramiz Ongun gibi zavallılar da bu yalana kuyruk olmak için sıraya girdi. "Ülkücüyüm" diyen, şerefi ve haysiyeti olan hiçbir kimse AKP'nin oyunlarında figüranlık yapmaz.

AKP'nin değişecek Anayasa maddeleri içinde sadece iki madde ile ilgilendiği alenen ortadadır. Yargıyı ele geçirerek yolsuzluğa, hırsızlığa ve vatana ihanet etme anlayışlarına rahat rahat, önünde hiçbir engel kalmadan devam etme düşünceleri herkesin bildiği bir gerçektir. Aklı, mantığı olan herkes bilir ama siyasette çapsızlığı, vizyonsuzluğu öne çıkan Ramiz Ongun'un bunları anlaması mümkün değildir.

Ramiz Ongun, dün Başbuğ Alparslan Türkeş zamanda bozgunculuk yapıyordu, şimdi de Lider Devlet Bahçeli zamanında aynı bozgunculuğu sürdürüyor. Gezmedik kapı, girmedik siyasi alan bırakmadı. Şimdi geldi, tam yerini buldu. Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söylüyorlar. Yan yana durduklarında kimin Dalton kardeşlere benzediğini de kamuoyu karar versin...

 

Yıldıray Çiçek-Ortadoğu

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ,http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?makale=klonlanan-34eski-ulkuculer-34&id=7425



Bu haber 863 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,246 µs