BOŞ KONULAR

8 Ocak 2010 13:26 tsi
Hiçbir konuda milli refleks oluşturulamadığı gibi hiçbir konuda milli bir siyaset ortaya konulamıyor. Her taraftan tel tel dökülüyoruz.Yazık oluyor bu ülkeye.

Boş konular  

Türkiye konuşması gereken konuları değil, gündeme bile gelmemesi gereken konuları tartışarak boşuna enerjisini tüketiyor.
Ocağın son haftası Avrupa Parlamentosu’nda Lozan’ın artık modasının geçtiği, değiştirilmesi gerektiği konusu gündeme gelecek.
ABD, her geçen gün batağa saplandığı Afganistan’da Taliban’a karşı ateş hattında savaşacak Mehmetçik’lerin bir an önce cepheye gönderilesi için hükümetle neredeyse anlaştı.
Hükümetten “Ruhban Okulu en kısa sürede açılacak” şeklinde açıklamalar geliyor.
BDP’li vekiller “PKK siyasi bir örgüt olarak görülmeli” diye bas bas bağırıyor.
AKP’li vekiller bile “Kuzey Irak bölgesi Kürdistan’dır, ismiyle hitap edelim” diye ilan ediyor.
AB sürecinde yeni azınlıkların oluşturulması, Kürtlerin ve Alevilerin de azınlık olarak tanınmasına dair yüksek sesli konuşmalar yapılıyor.
Birileri ısrarla “iç savaştan” bahsediyor.
Yeniden sokak çatışmaları meydana gelsin diye alt yapı oluşturulmaya çalışılıyor.
İtalya’da bir gazete Türkler ve Müslümanlara karşı yeni bir Haçlı Seferi başlatılmasını istiyor.
Dünya ekonomi çevreleri küresel krizin iflas ettireceği ülkeler arasında Türkiye’nin de olduğuna dair listeler yayınlıyor.
Ama bu konular Türk basınında ve Türkiye’yi yönetenlerin gündeminde incir çekirdeği kadar bile yer almıyor.
Hükümete göre her şey güllük gülistanlık ve devletin bütün kurumları da mükemmel bir uyum içinde çalışıyor.
Ve Türkiye bütün bu dehşet verici gelişmelerin girdabında iken “kozmik odadan patates mi çıktı, zarfta çikolata mı vardı!” şeklinde gündem değiştirmeye çalışan bakanlarla yönetiliyor.
Medya dersen zaten gündem saptırmakta, hükümeti rahatsız edecek iç ve dış olayları gizlemekteki maharetini sergilemekle meşgul.
Bir ülkeyi yönetenler o ülkenin içinde bulunduğu durumu, kuşatmayı, çözülmeleri, ülke üzerine alenen yapılan kışkırtıcı açıklamaları değerlendirmekten, buna göre politika oluşturmaktan acizseler ya da bu tavrı bilinçli olarak ortaya koymuyorlarsa, bu tavrı koymak yerine “ıslak imza, kuru imza” tartışmasıyla yoğrulmanın daha şık olacağını düşünüyorlarsa o ülke çok kritik bir durumda demektir.
Ve Türkiye bugüne kadar hiç böyle bir duruma düşmedi.
Hiçbir konuda milli refleks oluşturulamadığı gibi hiçbir konuda milli bir siyaset ortaya konulamıyor.
Her taraftan tel tel dökülüyoruz.
Yazık oluyor bu ülkeye.

Muharrem Bayraktar- Yeni Mesaj

 

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10000133&tarih=2010-01-08 

Bu haber 589 defa okundu.