MHP GENEL BAŞKAN ADAYI YILMAZ'IN İSRAİL'LE NE BAĞLANTISI VAR?

17 Eylül 2009 23:42 tsi
"Kim bu Ahmet Reyiz Yılmaz? ...Kendisini Türkiye’de nasıl tanıtıyordu?...İsrail’de nasıl...?

Aşağıda okuyacağınız yazılar odatv.com'dan alınmıştır.

Kamuoyunun merak ettiği bir isim hakkında çıkan haberleri bu sayfalara taşıma gayemiz,MHP Kongresi'nde herhangi bir adayın yanında veya karşısında yer almak değil,kamuoyunu bilgilendirmek içindir.

Türkiye'nin köklü partilerinden biri olan MHP'yi yönetme iddiası ile yola çıkan bir lider adayının kim ve ne denli birikimli olduğu elbette merak konusudur.

Genç ve başarılı bir iş adamı olan Ahmet Reyiz Yılmaz,aslında siyasi arenada ilk defa 2002 seçimlerinde boy gösterdi.

O dönemde İsmail Cem’in Yeniden Türkiye Partisi’nden Kocaeli Milletvekili adayı idi.

2004 yılında ise MHP Grup Başkanvekili İsmail Köse tarafından MHP’ye katılma daveti aldı ve MHP Genel Başkanı  ile bir araya geldi. Bu görüşmeden sonra Bahçeli’nin onayı ve daveti ile 2005 yılında Çankaya ilçesinden parti üyesi oldu.

Bir süre ortalarda gözükmeyen Yılmaz,Abdullatif Şener’in, parti tanıtımında Şener’in hemen yanında oturarak Türkiye Partisi’nde yer alacağını düşündürürken,topu topu 5 yıllık bir siyasi geçmişle MHP’nin Genel Başkan adayı oluverdi.

Mir Haber

İşte  Ahmet Reyiz Yılmaz hakkında Odatv.com'da Barış Terkoğlu imzası ile çıkan ve kafa karıştıran o yazılar:

HANGİ İSRAİLLİ MHP'YE GENEL BAŞKAN ADAYI OLDU

Son günlerde Türkiye siyasetinin fay hattı Ermeni ve Kürt Açılımı üzerinden geçiyor. Her iki başlıkta da AKP ile muhalefetin arasındaki ipler gerilmiş durumda. Etnik meselelerde reaksiyoner tutum alan MHP’nin her iki meselede de ayrı bir hasiyeti var. MHP yönetimi, başbakana ziyaret için randevu vermedi ve mecliste yapılacak gizli oturumda konuşulanları halka açıklayacağını söyledi.

MHP ile AKP arasında bu gerilim yaşanırken ortaya oldukça enteresan bir aktör çıktı: “Ahmet Reyiz Yılmaz”. Yılmaz kısa bir süre önce MHP’de Devlet Bahçeli’ye rakip olduğunu açıkladı. Kasım ayında yapılacak kongrede genel başkanlığa aday olan Ahmet Reyiz Yılmaz, dün yandaş medyanın tüm gazetelerinde Devlet Bahçeli’ye yönelik oldukça sert söylemi ile yer buldu. Yılmaz’ın bu denli tepki göstermesinin nedeni Bahçeli’nin AKP’ye yaptığı/yapamadığı muhalefet.

Ahmet Reyiz Yılmaz Devlet Bahçeli’yi “ihanet” ile suçladı. Abdullah Öcalan’ı koruduğunu ve sahip çıktığını iddia etti. Yılmaz’ın söylemi 1980 öncesinin ülkücü hareketini andırıyor. Sürekli asmaktan, kesmekten söz ediyor. Yılmaz bir gün Kürtler’i Kuzey Irak’a göndermekten bahsediyor ardından sözü Bahçeli’nin ihanetine getiriyor; bir gün Öcalan’ı asmaktan bahsediyor sözü yine Bahçeli’nin ihanetine getiriyor.

Kim bu Ahmet Reyiz Yılmaz?

Neden Behçeli’ye bu kadar öfkeli?

Önce Yılmaz’ı tanıyalım.

Ahmet Reyiz Yılmaz Rize doğumlu bir işadamı. 1968 yılında doğan ve yoksul bir aileden geldiğini söyleyen Yılmaz, henüz 20 yaşında iken kardeşleri ile beraber İstanbul ve Gebze’de küçük inşaat işleri ile uğraştı. Ancak nedendir bilinmez 24 yaşında İsrail’e gitti. Bu İsrail seyahati Yılmaz’ın hayatını değiştirdi. Yılmaz, zorluklarla geçtiğini söylediği bu seyahati şöyle anlatıyor: “24 yaşında çıktığım İsrail yolculuğundaki zorlu mücadelede, Rabbin ilk dokunuşu”.

1992 yılında çıktığı bu yolculuktan sonra Yılmaz’ın işleri açıldı. 1993 yılında Lübnan’da, 1994 yılında İsrail’de işler almaya başladı. 1995 yılında İsrail’de kendi şirketini kurdu. Yılmaz İsrail’de yaşayabilmesini ise kendi kurduğu sitede “Atam İbrahim’in dili” dediği İbranice’yi anadili gibi bilmesine bağlıyor.

İsrail Savunma İhaleleri

İsrail’de 2005 yılında Türk-İsrail İş Konseyi tarafından yılın işadamı seçilen Yılmaz’ın İsrail’de aldığı çok önemli ihaleleri vardı. İsrail Savunma Bakanlığı ve İsrail Hava Kuvvetleri Binası’nı inşa eden şirket Ahmet Reyiz Yılmaz’ın sahibi olduğu Yılmazlar Construction Groups idi. Gerçekten de Yılmazlar İnşaat İsrail İnşaat sektörünün %10’una hakim.

Sadece bu kadar da değil….

'Dünyaya Yahudi Gibi Bakıyorum'

Ahmet Reyiz Yılmaz bu sürecin sonunda artık dünyaya Yahudi gibi baktığını şu sözlerle anlatıyor: “40 yaşında yüreği Türk ve Müslüman olan, fakat meselelere Yahudi gözüyle bakabilen bir adam oldum”.

Gerçekten meselelere bir Yahudi gibi bakan Yılmaz’ın Ortadoğu perspektifinde de İsrail’in ayrı bir yeri var. Yılmaz, İsrail’in huzur içinde yaşaması için Türkiye’nin güçlü olması gerektiğini resmi sitesinde şu sözlerle anlatıyor:

“Büyük ve güçlü bir Türkiye olmadan ne İsrail ne de başka ülkeler bu bölgede huzur içerisinde yaşayamazlar.”

İsrail-Türkiye-ABD Rusya ve İran'a karşı birleşmeli

Ahmet Reyiz Yılmaz yine kendi sitesinde dış politika görüşünü ise şöyle anlatıyor: “Türkiye, ABD ve İsrail ittifakı ve İran –Rusya ve daha da tehlikeli olan Çin ittifakını da göz önünde tutarak resmin tamamına bakıp bir tavır ve duruş sergilemek zorundadır.”

ABD ve İsrail’i Türkiye’den ayrı düşünemeyen Yılmaz, İran-Rusya ve Çin’e karşı dikkatli olmaya çağırıyor.

Ayrıca İsrail’de Globes Dergisine konuşan Yılmaz, İsrail için en büyük tehdidin İran olduğunu anlattıktan sonra, İran’a karşı İsrail ile Türkiye’nin beraber davranması gerektiğini söyledi. Yılmaz, İran’da 30 milyon Türk kökenli nüfus olduğunu söyleyerek yapılabilecekler konusunda ipucu verdi. İsrail ve Türkiye’nin bölgede ortak çıkarları olduğunu söyleyen Yılmaz, İsrail’in bölgedeki izolasyonunun kırılması için bölgede ABD-İsrail-Türkiye’nin çıkarlarının önemini anlattı. (http://images.globes.co.il/images/Site/International/turkey/pdf/tur05.pdf)

Milliyetçi parti için fazla İsrail yanlısı

Gerçekten de Yılmaz hemen hemen her durumda İsrail için çalışan bir Türkiye düşünüyor. Öyle ki Gazze olayları sonrası yaptığı basın açıklamasında şöyle bir teklifte bulundu: “Türkiye İsrail’e Gazzeye Türk askeri göndermeyi teklif etmelidir.Hatta bu konuda İsrail’i ikna için gerekeni yapmak zorundadır.Bu İsrail için bulunmaz bir fırsattır.” Yılmaz bu basın açıklamasının sonuna imzasını şöyle atıyordu: “AHMET R. YILMAZ CEO YILMAZLAR GROUP/İSRAEL/TEL-AVİV”.

Ahmet Reyiz Yılmaz’ın geçmişine ilişkin daha fazla bilgiyi bir sonraki yazımızda vereceğiz. Şimdilik burada bırakalım…

Ancak buraya kadar yazılanlardan ortaya çıkan sonuç, Ahmet Reyiz Yılmaz’ın bir milliyetçi partinin genel başkanı için fazla “İsrail taraftarı” olması. [1]

MHP'NİN GENEL BAŞKAN ADAYI İSRAİL'DE ADINI NASIL YAZIYOR?

MHP’de Devlet Bahçeli’ye rakip olan Ahmet Reyiz Yılmaz’dan bahsetmiştik. Devlet Bahçeli’ye karşı oldukça sert bir dil kullanan, Bahçeli’yi Abdullah Öcalan’ı kollamakla itham eden Yılmaz’ın İsrail ile ilişkisi oldukça şaşırtıcı idi. 20’li yaşlarının başında Türkiye’de küçük bir müteahhit iken İsrail’e giden ve kısa sürede İsrail inşaat sektöründe büyüyen Yılmaz, bu seyahat için “Rabbin ilk dokunuşu” diyordu. Ahmet Reyiz Yılmaz aşırı milliyetçi bir görüşe sahip olmasına rağmen İsrail’i korumak için Gazze’ye asker gönderilmesini savunuyordu. Kısacası Yılmaz bir milliyetçi için fazla İsrail taraftarı idi.

Bu yazıda Yılmaz’ın bir başka yönüne dikkat çekelim…

Yılmaz insanları kökenleri nedeniyle suçluyor

Bir önceki yazımızda kendi resmi sitesinden aktararak Yılmaz’ın yoksul bir aileden geldiğini söyledik. Daha doğrusu Yılmaz, seçim için kurduğu sitesinde kendisini yoksul bir aileden gelen ve elindekileri yoktan var eden bir kişi olarak tanıtıyordu.

Yılmaz’ın insanların kökenleri ile ilgilendiğini sık sık bunu bir suçlama vasıtası olarak kullandığını da söylemiştik. Ahmet Reyiz Yılmaz başbakan ve MHP lideri için şu ifadeleri kullanıyordu: “Erdoğan’ın Dini Bahçelinin Milliyeti sorgulanmadan bu sıkıntılar düzelmez.”

Yılmaz’ın kendisini seçmenine tanıttığı sitesinde şu sözlere dikkat edelim: “Ey Tayyip efendi, sen mahşerden geçerken bizler şahadet edeceğiz ki: 'Muhammedi oylarla Musevi ve İsevilere hizmet eden adam budur', and olsun biz şahadet ederken melekler de bizimle beraber şahadet edecekler ki: 'Şahidiz Ya Rab, bu o kişidir'.”

Başbakan hakkında bu kadar ağır sözler söyleyen Yılmaz’a biraz daha derinden bakalım…

Dedesinin başına Lenin ödül koymuş

Önce şunu söyleyelim Ahmet Reyiz Yılmaz’ın bütün metinlerini okuduktan sonra propaganda estetiğinin fazlası ile Yahudi mistisizmini çağrıştırdığını söyleyebiliriz. Propaganda materyallerinin çoğunda görebileceğiniz dini sözlerin büyük çoğunluğu Tevrat hikayelerinden alınma.

Enteresan, sık sık Türk ve Müslüman kimliğinin altını çizen Yılmaz yukarıda görüldüğü gibi yazdığı, konuştuğu hiçbir dini göndermede ne Arabi “Allah” sözcüğünü ne de Türki “Tanrı” sözcüğünü kullanmıyor. Sürekli “Rab” ifadesini kullanmayı tercih ediyor.

Önemsiz bir ayrıntı gibi görünse de devam ediyoruz…

Yılmaz kendisini Türkiye’de nasıl tanıtıyordu?

Rize’de yaşayan yoksul bir aileden gelen sıradan bir insan olarak…

Bu kadar da değil Ahmet Reyiz Yılmaz’ın resmi sitesinde Yılmaz şöyle tanıtılıyor: “Baba dedesi olan H. Rızvan YILMAZ, Rus birliklerine karşı yöre halkının savunmasında etkin rol almıştır. Annesi Havva Camadan, Rize’nin İkizdere kazasına bağlı yine Anzer Köyü’nün önde gelen sülalelerinden Camadanoğulları sülalesinden Zelkif Camadan’ın (Dönemin Rus Lideri Lenin tarafından Ruslara karşı gösterdiği direnişten dolayı başına ödül konulmuştur.) kardeşi  Rıfat Camadan’ın kızıdır.”

Yılmaz’ın kendi kökenlerini anlatırken dedelerinin Rize’de Ruslar’a karşı verdiği mücadeleyi anlattığı ayrıntısına takılıyoruz. Yılmaz’ın ifadeleri o kadar şaşırtıcı ki dedesinin başına Lenin’in ödül koyduğunu anlatıyor. Oysa biz Lenin’in Rus Devrimi ile beraber Rusya’nın başına geçtiğini ve savaştan çekildiğini biliyoruz. 1917-1924 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin başında bulunan ve Milli Mücadele’yi destekleyen Lenin’in Yılmaz’ın Rizeli dedesinin başına ödül koymasına şaşırıyoruz. Ancak bunu not edelim…

Peki Yılmaz kendisini İsrail’de nasıl tanıtıyor?

Ahmet Reyiz Yılmaz’ın İsrail’de kurduğu Yılmazlar Construction Groups’un tanıtımını incelediğimizde önemli bir detay ile karşılaşıyoruz.

Şirket İsrail’de kuruluşunu anlattıktan sonra şöyle devam ediyor “Yilmazlar itself was established in 1986, but it comes from a long line of contractors. The family has numerous construction companies owned by various members of the family. The founder of the dynasty established the first construction company nearly a century ago. In the late 1920s his company rebuilt the entire transport system of Leningrad (today St. Petersburg ) and employed thousands of construction workers in the project.” (http://www.yilmazlarconstruction.com/eng/awards.asp)

Sanırım anlaşıldı. Milliyetçi camiaya kendisini Ruslar’a karşı mücadele eden ve başına Lenin tarafından madalya konan bir sülalenin üyesi olarak tanıtan Ahmet Reyiz Yılmaz, İsrail’de 1920’lerde St. Petersburg’da sülalesinin taşımacılık sistemleri kurduğunu anlatıyor.

Eğer bu söylediği doğru ise Yılmaz Ailesi’nin Rize’ye oldukça geç bir zamanda geldiği, Rusya’da iş ilişkilerinin 20. yüzyıl başında devam ettiğini anlıyoruz. Kafkaslar’dan Türkiye’ye girmiş olmaları bu durumda muhtemel görünüyor. Ayrıca gelmelerinin Milli Mücadele sonrası olduğunu yukarıdaki ifadelerden anlıyoruz.

Devam edelim…

Ahmet Reyiz Yılmaz’ı İsrail’de nasıl tanıyorlar?

Enteresan bir ayrıntı…

Ahmet Reyiz Yılmaz’ın kendi tanıtımı için hazırladığı sitede İsrail’de Yad-Vaşev Soykırım Müzesi’nde çektirdiği fotoğrafları bulabiliyorsunuz. Yılmaz’ın soykırım dramına duyarlı olması elbette sevindirici… Konumuz bu değil…

Yılmaz’ın Yad-Vaşev’de kendisi için ayrılan sayfaya yazdığı yazı dikkatimizi çekiyor.

Yılmaz’ın resmi adının “Reyiz” olduğunu biliyoruz. İsrail’de de Globes Dergisi kendisini “Reyiz” olarak yazıyor. Peki neden Yad-Vaşev Müzesi’nde “Reyiz”, Reis oluyor.

İyi niyetle düşünüp isminin anlaşılması için olduğunu tahmin ediyoruz.

Neden mi?

Bunu Guggenheimer’in “Jewish Family Names and Their Origins”  isimli Yahudi tarihi ve etimolojisine katkı olarak ortaya koyduğu dev eserinden öğreniyoruz. Guggenheimer kitapta “Reis, Reise, Reiz, Rejs” adlarının Yahudi isimleri olduğunu, feminen formu olarak “Rice” (Condoleza Rice’da ki gibi Raisa’dan geliyor) adının kullanıldığını anlatıyor. (Guggenheimer&Guggenheimer, "Jewish Family Names and Their Origins", s.625) Guggenheimer’dan Rusça'daki “ris” sözcüğünün, “rostok” sözcüğünün eşanlamlısı olduğunu ve ve Kafkas ve Rusya Yahudileri tarafından kullanıldığını da öğreniyoruz.

Belki da tarihte büyük bir haksızlığa uğramış Yahudi insanına soykırım müzesinde jest yapmak için belki de İsrail’de Reyiz olarak değil Reis olarak çağrıldığı için böyle yapıyor.

Bilemiyoruz. Ancak Camadanlar’dan gelen Ahmet Reyiz Yılmaz’ın dedeleri olan Camadanlar için de benzer bir durumun olduğunu yine Yahudilik tarihi kitaplarından öğreniyoruz.

Türkiye’nin kültürel tarihinin önemli bir parçası olan Yahudi köklerine sahip olması veya olmaması Ahmet Reyiz Yılmaz’ı elbette rahatsız etmemeli. Ancak Yılmaz, Başbakan Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye yaptığı gibi insanların kökenlerini siyasi malzeme yapmaktan kaçınmalı. Yoksa hiç hoşlanmayacağı sorularla karşılaşabilir…

Ahmet Reyiz Yılmaz’ın hikayesine devam edeceğiz. İktisadi olarak büyümesinin sebeplerindeki ayrıntıyı bir dahaki yazıya bırakalım…

Barış Terkoğlu

Odatv.com

Kaynak:

[1].http://www.odatv.com/Siyaset/hangi_israilli_mhpye_genel_baskan_adayi_oldu-17665.html

[1].http://www.odatv.com/Siyaset/mhpnin_genel_baskan_adayi_israilde_adini_nasil_yaziyor-17677.html

 

 

 

Bu haber 802 defa okundu.