TOPÇU:''AKP YİNE AÇILIM PEŞİNDE ARKAMIZI SIKI KOLLAYALIM''

17 Eylül 2009 15:36 tsi
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu,"Büyük Türk milletine şöyle söylemek istiyorum; ‘Aman ha! AKP yine bir açılım peşinde. Arkamızı sıkı kollayalım" dedi.

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu kabul etti.

BBP Genel Sekreteri Mustafa Destici ve Genel Başkan Yardımcısı Metin Gündoğdu’nun karşıladığı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaklaşık bir saat görüşen Topçu, görüşme sonrasında yaptığı basın açıklamasında,“Sayın Bakan ülkenin dış meseleleri ile ilgili öncelikli olarak Ermeni Meselesi ile ilgili bilgilendirmeye geldiler. Büyük Birlik Partisi’nin memleketin her meselesinde olduğu gibi bu meselede de söyleyecek önemli sözleri vardır” dedi.

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu,Büyük Birlik Partisi’nin siyasi hayatı boyunca memleketin meselelerinde yapıcı, yol gösterici ve sorumlu bir muhalefet anlayışı izlediğini belirterek şöyle devam etti; “Büyük Birlik Partisi’nin çözüm önerilerini de kendisine aktardık. Ben Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı olarak, açılım denildiği andan itibaren çıkıp, Ardahan’dan Edirne’ye, Büyük Türk milletine şöyle söylemek istiyorum; ‘Aman ha! AKP yine bir açılım peşinde. Arkamızı sıkı kollayalım.’ ABD bu coğrafya üzerindeki emperyal emelleri ile ilgili bir yönetim değişikliği yaptı. Rengi siyah, isminin başında da ‘Hüseyin’ olan bir zatı muhteremi getirdi başkan yaptı. Neticede o Türkiye’ye geldi, TBMM’de çok büyük bir teveccühle karşılandı. O, çıktı TBMM kürsüsünden dedi ki, ‘Ermeni Meselesini halledin, Güneydoğu Meselesini halledin, Kıbrıs Meselesine çözüm bulun.’ Ondan sonra birtakım açılımlar başladı. Büyük Birlik Partisi olarak, canımız cananımız Azerbaycan ile ilgili, bir millet iki devlet anlayışı esasından hareket ederek, Ermenistan’ın Karabağ’da işgal ettiği topraklardan çekildiğini deklere etmesi lazım. Hocalı’da 21. yüzyılda ciddi bir katliam yapıldı. Bunun adını birçok yer soykırım olarak niteledi. Ben nezaketsizlik olmasın diye Hocalı Katliamındaki çocukların katledildiği resmi göstermedim Sayın Bakan’a…”

“AKP usul hatası yaptı…

Azerbaycan ile ne ölçüde paralel bir diplomasi yönetti”

"İsviçre’de bir insan dese ki; “Ermeni Soykırımı hayaldir, hikâyedir, yalandır ve böyle bir şeyin aslı yoktur.” Hemen hapse atılır. Türkiye’nin böyle bir meselede İsviçre’de oturup protokol imzalaması ne kadar faydamızadır, bu ciddi tezadı milletimizin takdirine bırakıyoruz. Ve şu anda bu görüşmenin bu protokolün Azerbaycan ile paralel yürütülmediği kanaatini taşıyarak, bu meselelerin mutlaka Azeri kardeşlerimizle de görüşülmesini bekliyoruz. Bunu kendilerine de söyledik. Kamuoyunun algılaması böyle değil. Sanki Azerbaycan bu işte devre dışı bırakılmış, Ermenistan tezlerini kanun gibi kabul eden, Ermenistan’ın soykırım iddialarını kendi sınırları içerisinde bir insan “hayır bu böyle değildir” derse onun hapse atıldığı bir ülkede, protokol imzalanıyor. Netice itibariyle 28–29 Nisan’da hem Başbakan’ın hem Genelkurmay Başkanı’nın Ermenistan’ın Karabağ’da işgal ettiği topraklardan vazgeçmezse, “Biz sınırları açmayız” sözüne Türk Milleti güvenmek istiyor. Bu sözün neticesini göreceğiz. Bu protokolde AKP açılım meselesinde yaptığı gibi yine bir usul hatası yaptı. Keşke bu protokolü baştan TBMM ile görüşseydi. Ama Büyük Birlik Partisi olarak biz ümit ediyoruz ki, büyük Türk Milletinin seçip meclise gönderdiği milletin vekilleri, milletin kanaatini inşallah orada tıpkı 1 Mart Tezkeresi’nde olduğu gibi yerine getireceklerdir."

“Ermenistan Devleti diaspora ağzıyla konuşuyor”

"Bu noktada bir kez daha Büyük Birlik Partisi olarak altını çiziyoruz. Ermenistan Devleti diaspora ağzıyla konuşuyor. Diasporanın zaten bu işten vazgeçmesi mümkün değil. Çünkü diaspora mensupları ABD ve AB ülkelerinde Ermenistan’ın mağduriyetini ve sözde soykırım propagandasıyla beş başı mamur villalarda yaşıyorlar. Onlar bu meselenin hallolmasını asla ve asla istemedikleri için Ermenistan da soykırım hayallerinden vazgeçmiş değil. Ermenistan derhal net bir şekilde deklere etmeli. Kars Anlaşması’na uyduğunu, sınırlarımızı tanıdığını, sözde soykırım iddialarından vazgeçtiğini, diasporanın artık bu işin üstünü kaşımaması gerektiğini ve ifade ettiğim gibi Ağrı Dağımıza da sabahtan kalkıp haline bakmayıp illaki ‘oduna çıkacağım’ iddialarından vazgeçtiğini deklere etmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de bu noktalarda daha hassas, daha yerli daha milli, daha millete uygun siyaset ve politika üretmelerini bekliyoruz."

“Biz Azerbaycan Meselesi’ni birçok insanın bildiğinden çok daha iyi biliriz”

"BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu basın mensuplarının “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarını tatmin edici buldunuz mu?” sorusuna ise “Sayın Bakan bizi bilgilendirdi. Biz kırmızıçizgilerimizi aynen size söylediğimiz gibi söyledik. Hocalı Katliamı protokolün içerisinde yok. Kelbecer İşgali’nde Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ilk cepheye gidenlerdendi. Biz bunları biliyoruz. Biz Azerbaycan Meselesi’ni birçok insanın bildiğinden çok daha iyi biliriz. Büyük Birlik Partisi olarak sabah akşam kalkalım komşularımızla yaka paça olalım da demiyorum. Ama sorunların uluslararası mütekabiliyet esaslarına göre yerli ve milli formüllerle çözülmesini istiyoruz, bekliyoruz ve diliyoruz. Bugüne kadar yapılmadı ama ilk seçimlerde Büyük Birlik Partisi gelecek, dış meselesini de iç meselesini de yerli ve mili formüllerle çözecek. Kendi argümanlarımızı kullanabilecek potansiyele sahip bir ülkeyiz. Biz şu anda bunun yavanlığını görüyoruz. Bir sabah kalkıyorsun, on yedi ay elini sıkmadığın bir adamın elini sıkıyorsun, şu anda onlar bir heyet halinde gidiyor iki tane aşiret lideriyle görüşüyor. Türk dış politikası bunlara mı teslim edilecek arkadaşlar. Bu coğrafya ile ilgili Atlantik ötesi projeleri Büyük Birlik Partisi’nin tasvip etmesi mümkün değildir” şeklinde cevap verdi.   

*

"Netice olarak Büyük Birlik Partisi'nin Türkiye-Ermenistan protokolünün “ayarını mani-efradını cami” şeklinde yapıldığı konusunda kuşkuları vardır. En iyi çözüm çözümsüzlüktür demiyoruz. Sürece ve süreci zorlayan egemen ve zinde güçlerin pozisyonuna bakıyoruz, sorunun kaynağı sanki bizmişiz gibi bir aşağılık kompleksi ile hep “ilk adımı” atan ama netice alamayan ve “dostlar alışverişte görsün” mantığı ile “ellerine tutuşturulmuş” yol haritaları ile dış politika yapan hükümeti göz önünde bulunduruyoruz; neticede Türkiye’nin bu protokolden çok fazla kazançlı çıkan ülke olamayacağını görüyoruz. Şayet Azerbaycan’la ilgili özellikle Dağlık-Karabağ taahhüdü yerine getirilemez ve bu ülke ile ilişkiler bozulursa Ankara-Erivan-Bern eksenli protokolden Türkiye kaybederek çıkar. Bu sebeple TBMM’ye tarihi bir görev düşmektedir. TBMM, bu konu önüne geldiğinde aynen 1 Mart 2003’te ünlü “Tezkere” sürecindeki gibi bir tavır almalıdır. Bizim tavrımız böyle olacaktır. "

Kaynak: bbp.org.tr,http://www.bbp.org.tr/news_detail.asp?newID=194&newTitle=GENEL%20BAŞKANIMIZ%20DIŞİŞLERİ%20BAKANI%20AHMET%20DAVUTOĞLU’NU%20KABUL%20ETTİ
 

Bu haber 537 defa okundu.